Kremlin translate Portuguese
210 parallel translation
Kremlin'e bunun daha başlangıç olduğunu söyle.
E pode dizer ao Kremlin que é só o princípio!
Kremlin'le ilgili son konuşulanları duydun mu?
Ouviste a última sobre o Kremlin?
Aslanlar gibi.
Sólida como o Kremlin de Tijolo.
Kremlin Taşına.
Ao Kremlin de Tijolo!
Hey, Kremlin'in taşı!
Olha, o Kremlin de Tijolo!
- Kremlin Kulübünün bir üyesi olmuştun.
Tornaste-te membro do Kremlin.
Başkan Kissoff'a Kremlin'de ulaşamıyoruz.
Ainda não conseguimos contactar o primeiro-ministro Kissoff.
İşler iyice kızışırsa... Kremlin'i direkt hattan aramam gerekebilir. O zaman sen lazım olacaksın.
Se as coisas aquecerem, posso ter de usar o telefone directo para o Kremlin.
- Kremlin buna dünyada inanmaz.
- O Kremlin jamais acreditará.
İş o zaman Kremlin'de alarmlar çalmaya başladı.
Foi quando as coisas começaram a arder no Kremlin.
Bu sabah Kremlin'den en güncel talimatlar geldi.
Recebemos instruções do Kremlin.
Kremlin'den.
Do Kremlin.
Kremlin Sarayı saldırı söylentilerinin ayyuka çıktığı bu günlerde söylentilere kulak asmıyor konunun kendi kendine kapanmasını bekliyor gibiydi.
No Kremlin, os líderes da Rússia pareciam abstraídos da ameaça Nazista, ou se não, no mínimo complacentes, como se, ignorando-a, a ameaça pudesse extinguir-se.
Hitler'in ağustos 1939'da saldırmazlık paktını imzaladığı akşam televizyonda bir program vardı. Bu programda, Kremlin Sarayı önünde geçit resmi yapan Rus birlikleri görülüyordu.
Em Agosto de 1939, quando Hitler assinou o pacto com a Rússia, à tarde havia um filme, que mostrava as tropas russas em parada em frente ao Kremlin.
Çoğu hükümet binası boşaltılmış, 2 milyona yakın kişi şehri terketmişti. Hatta Lenin'in tabutu dahi Kremlin'deki hazinelerle birlikte kaçırılmıştı.
Aqueles que conseguiram, fugiram, cerca de dois milhões, incluindo departamentos do Governo.
İlk 2-3 gün, az sayıda motorlu birlik şehre 40 ila 50 km. kadar yaklaşınca küçük bir şok yaşanmıştı.
O féretro de Lenin foi evacuado, com outros tesouros do Kremlin. Foi um grande choque, quando naqueles dois ou três dias, provavelmente alguns mais adiantados, chegaram algumas tropas motorizadas, a cerca de 40 ou 50 km de Moscou.
6 aralık günü Jukov Alman ordusunun morali yerlerde sürünürken ve Kremlin Sarayı'na sadece 25 km. kalmışken Sibirya birliğini savaşa sürdü.
6 de Dezembro. Com o moral da Wehrmacht completamente baixo, apesar de algumas tropas alemãs estarem só a 25 km do Kremlin, Zhukov soltou os seus siberianos.
KREMLIT KREMLIN
O KREMLIT O KREMLIN
Ama bunun arkasında ister Pentagon olsun ya da Kremlin ya da Mars tan gelen küçük yeşil adamlar
deve ser do Pentagono, do Kremlin, ou de marcianos.
Herkese Kremlin'de gömülmek nasip olmaz. Oraya gömülen tek Amerikalı.
Nem todo mundo é enterrado no Kremlin, e ele é o único americano.
- Kremlin'de yapmak istediğimi.
A mesma coisa que quero do Kremlin.
Kremlin için, Washington'a mesaj götürüp, oradan mesaj getirdiği söyleniyor.
Dizem que é usado pelo o Kremlin para trocar mensagens de Washington.
Kremlin dahil herkes tarafından biliniyor demektir!
Isto significa que tudo agora está sobre o Kremlin!
KREMLlN SANAT DEPOSU
REPOSITÓRIO DE ARTE DO KREMLIN
Şöyle yazacaklardır : ertesi gün... A.B.D. Başkanı Beyaz Saray'ın penceresinden dışarı baktı ve S.S.C.B. Başbakanı Kremlin'in penceresinden dışarı baktı ve gökyüzünde uzakta yeni güneşi gördüler.
Eles registarão que no próximo dia... o Presidente dos Estados Unidos olhou pela janela... que a chefe do estado Russo olhou pela janela... e viram o novo sol distante no céu.
- Kremlin ne diyor?
- O que diz o Kremlin?
Kremlin bugün Amerika'yı çok gizli bombardıman uçağını çalmakla suçladı.
O Kremlin acusou os Estados Unidos de terem roubado um bombardeiro ultra secreto.
Kremlin'deki insanlar gerçekten çok esprili.
O Kremlin tem mesmo sentido de humor.
Henüz teyit edilmemiş ilk bilgiler, Montana'nın, batmasından hemen önce bir Rus saldırı denizaltısı ile karşılaştığı yönünde.
- Liga-o, tonto! Há notícias que o Montana enfrentou um submarino soviético antes deste afundar e o Kremlin continua a negar qualquer envolvimento.
Şuraya bak. Kremlin kıçını kurtarmak için zırvalıyor.
Estão aos tiros no Kremlin para se salvarem.
Nereye giriyoruz, Kremlin Sarayına mı?
Isto é o quê?
Üyeliği olanlar bile yılda iki kez gidiyor.
O Kremlin? Os sócios vão duas vezes por ano.
Kremlin'in takdirine bak...
No Kremlin têm uma má imagem a meu respeito.
Ama öğle yemeğini Kremlin'de yiyeceğim için daha erken başlamamız fena olmaz.
- Está bem. Vou almoçar ao Kremlin, por isso temos de começar cedo.
Ana Rusya, yeniden bir ulus haline geldiğinde..... kapitalistler Kremlin'den sürülüp..... sokaklar temizlendiğinde..... düşmanlarımız adımızı duyup da saklanacak delik aradığında..... ve Amerika, o büyük bağımsızlık gününde..... bağışlamamız için yalvardığında...
Quando a Mãe Rússia voltar a ser uma grande nação, quando os capitalistas forem expulsos do Kremlin e mortos na rua, quando os nossos inimigos fugirem com medo ao ouvirem o nosso nome e a América nos pedir perdão, nesse grande dia de libertação saberá o que eu quero.
Tünel, KGB tarafından yapılmış. Kremlin'deki makina odasına gidiyor.
O túnel construído pela KGB termina na sala das máquinas do Kremlin.
Öfkeli vatandaşlar, Kremlin'in etrafında toplanmaya başladılar. Fakat soğuğa, politik bir miting için meydan okumuyorlar.
Cidadãos irados e assustados juntam-se ao redor do Kremlin, mas não suportam o frio intenso para mais um comício.
Ama Felice ona nazikçe Sappho'yu duyup duymadığını sorunca, ona Kremlin'in bütün gazabıyla baktı ve onu dışarı attı.
Mas quando Felice perguntou educadamente se ele conhecia Saffo, ele olhou pra ela com toda a ira do Kremlin e a pôs pra fora.
Bay Başkan, sadece 30 saatimiz kaldı ve vereceğimiz cevap ne olursa olsun, mesajın Sovyetler Birliği'ndeki Konsolosluğumuz'dan Kremlin'e ulaşması saatler alacaktır..
Sr. Presidente, temos apenas 30 horas e, seja qual for a nossa resposta, ela demorará várias horas até chegar à nossa embaixada e ser entregue no Kremlin.
En önemli kamyon, Kremlin kamyonu!
A carrinha mais importante, a do Kremlin!
Ama durum ciddileşirse Kremlin'le konuşmam gerekebilir. O yüzden buradasın.
Mas, se as coisas ficarem sérias, podemos ter de usar a linha para o Kremlim.
Kremlin Joe nükleerleri mi ateşledi?
O Kremlin Joe lançou as bombas nucleares?
En önemli değerlendirme Kremlin'deki güvenilir bir kaynaktan gelmekte.
A nossa avaliação mais importante vem de uma fonte do Kremlin.
Kremlinde güvenilir kaynaktan.
Uma fonte segura dentro do Kremlin.
Kremlini uyarmanın en kısa yolu ne?
Certo. Não falando em gasear o Kremlin, qual a melhor resposta?
Hayır, biri Kremlinle konuşuyor.
Não, alguém está a falar para o Kremlin.
Metropolitlikten çok taşraya yakın olan günlük yaşam ile... Alcantara'daki bir yemeğin tarzı ve ambiyansı arasındaki ilginç ayrım. Veya Lux ya da Kremlin gibi yerler.
Há uma interessante proporção entre a vida quotidiana, que é mais provincial do que metropolitana, e o estilo e o ambiente de um jantar em Alcântara ou um local como o Lux, ou o Kremlin.
James, selam, Ben Zoe, Kremlin'den.
James, olá. É a Zoe do Kremlin.
Kremlin'den aldığınız DNA'ya uyan birini buldum.
O ADN que obtiveste no Kremlin? Há correspondência.
SYDNEY : Sark'ın Kremlin'in 5 km. civarındaki uydu resimlerine baktığını biliyoruz.
Sabemos que o Sark via a foto de um satélite com 4,8 km de raio, a girar à volta do Kremlin.
Kremlin Duvarı'na mı işedi?
O que fez ele? Mijou no Kremlin?