English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Krispy

Krispy translate Portuguese

68 parallel translation
Sobanız sönmüştür diye düşündüm. Bu yüzden Krispy Kreme'e uğradım.
Deduzi que o fogão estivesse apagado, por isso parei no Krispy Kreme.
Wow! Bu gördüğüm en büyük Rice Krispy.
Este é o maior quadrado de arroz tufado que já vi.
Rice Krispy'den birisi büyük bir ısırık almış.
Alguém deu uma trinca no quadrado de arroz tufado! Alguém deu uma trinca no quadrado de arroz tufado!
Palyaço Krispy rolünü bana vermelisiniz. Üzgünüm.
Têm de me dar o papel do Palhaço Crispy!
Palyaço Krispy rolü boş değil.
O papel do Palhaço Crispy já foi atribuído.
Spor salonum ve Krispy Kreme'e uzaklığı aynı.
Deixa ver se consigo subir essa nota para um 7.2.
Bence Krispy Kreme spor salonundan daha yakın.
Vick, podes dar-nos uma hora? E voltar mais tarde? Uma hora?
Krispy Kreme belki bir tek atma şansım olabilir.
Se tiver sorte consigo sair a tempo para atacar a primeira fornada de Krispy Kreme ( donuts ).
Krispy Kreme'de salıları bir alana bir bedava.
É a Quinta-feira do dois por um!
Hayatta sorunlar hep olur ve soğukkanlı kalmam gerek, biliyorum. Dün Krispy Kreme'den 12'lik bir paket alıyordum. - Sonra herifin biri...
Eu sei que há sempre alguma coisa, que não posso perder a cabeça mas, ontem à noite, estava numa loja a comprar donuts e houve um tipo...
Krispy Kremes'i de getireceğim!
E vou levar os Krispie Kremes!
Program kötü olursa yayından kaldırılır...
Mas se tudo isso parar no Krispy Kreme, eu tiro ele da tomada...
Yaklaşamazsın bile çünkü yanında "Kremalı Gevrek" var.
Ao lado, há uma "Krispy Kreme".
Bir çörek ve bıçak alabilir miyiz?
Traga-me um Krispy Kreme e... uma faca.
İşin kötüsü, Tom'la karşılaşmamak için Miranda'mn artık,.. ... Kilo Takipçileri toplantılarına "Kremalı Gevrek" in yanındaki binada gitmeye başlamasıydı.
O pior é que, daí para a frente, a Miranda teve de passar a ir à Baixa à famigerada "Weight Watchers" ao lado da "Krispy Kreme", onde não daria de caras com o Tom.
Spor salonum ve Krispy Kreme'e uzaklığı aynı.
- E... " Talvez não seja um Romeu Ele é o meu amado espectáculo a solo Oh...
Bence Krispy Kreme spor salonundan daha yakın.
O Burton não é concorrência Claro que ele sabe cantar mas consegue-se ver os poros dele do espaço
"Şaraptan önce bira içmek, kendini iyi hissedersin demek." "Biradan önce şarap içmek, kendini acayip hissedersin demek."
É equidistante do meu ginásio e do Krispy Kreme.
- Çörek diyetiyle 20 kg. Verdim.
- Perdi 10 kgs na dieta Krispy Kreme.
Krispy Kreme, "Keş" li Kreme.
Krispy Kreme, Kracky Kreme.
Krispy Kreme'in donutlarının ne kadar iyi olduğunu biliyoruz.
É assim que os donuts Krispy Kreme são bons.
Krispy Kreme'in donutları gerçekten iyi, ama şimdi size desem ki üzerine bir miktar kokain de serpiştiriyorlar... " Anlamıştım, bu yenisi daha farklıydı.
Os donuts Krispy Kreme são tão bons, se eu vos dissesse que eles têm crack, vocês diriam, "Eu sabia que se passava qualquer coisa."
Aslında bu, Krispy Kreme'in yeni sloganı olmalı bence.
Este deveria ser o novo slogan para o Krispy Kreme.
Krispy Kreme - Size alet emdirtecek kadar iyi.
"Krispy Kreme, tão bom que você fará um broche."
Krispy Kremes yememeye çalışıyorum.
- A tentar não comer os Krispy Kremes.
Her zaman harekete geçmeyi düşünüyorum. Ama arabaya binince fahişe almak yerine, Krispy Kreme'e gidiyorum.
Ainda penso em manifestar-me, mas, quando entro no carro e vou dar uma volta, em vez de engatar uma prostituta, vou ao Krispy Kreme.
Şu anda Krispy Kreme'e bağımlıyım. Yaklaşık 20 kilo aldım. Karım bile benimle sevişmek istemiyor.
Agora, estou viciado no Krispy Kreme, estou 18 kg mais gordo e nem a minha mulher quer - perdoem-me a linguagem - foder-me.
Krispy Kremes olduklarından eminsin, değil mi?
Certificou-se de que eram de uma boa marca, certo?
"Shrek Slurpee" istiyorum, Bernard. Ve birazda "Krispee Kreme".
Quero um Shrek Slurpee, Bernard, e Krispy Kreme.
Sekizinci Cadde'de devrilen Krispy Kreme kamyonetinden.
Um camião da Krispy Kreme despistou-se na 8ª avenida.
Sekizinci Cadde'de Krispy Kreme kamyoneti devrilmişti de.
Há um camião do Krispy Kreme que se despistou na Oitava Avenida.
Ve, genellikle, bardakları kırmayı söyleyen terapilere gidiyorsunuz ve tüm o şeyleri iki elinizle itiyorsunuz. - Neyi kastettiğimi anlıyorsunuz?
E mais do que nunca, vai trocar o copo... por uma dúzia de Krispy Kremes e começa a devorá-los com as 2 mãos.
Krispy Krem istedi.
Queria ir ao Krispy Kreme.
Ödül üç tane kremalı çörekti.
A recompensa foi três donuts da Krispy Kreme.
Krispy Kreme'in yanında filan mıyız?
! Mas, estamos perto de uma maldita cobertura de chocolate?
Krispy Kreme'le polislerin ne alakası var?
Que diabos policiais rápidos tem a ver com cobertura de chocolate?
Krispy Kremes'ın 20.000 dolarlık kısmına sahipsin, fakat halen çörekleri para ile alıyorsun?
Tu és accionista de uma empresa de donuts no valor de $ 20 mil dólares mas ainda tens que pagar por eles?
Etrafımdaki insanlar konuşuyor ama ben onları duymuyorum. Çünkü aklım sette bıraktığım gofretlerde kalıyor.
As pessoas à minha volta tentam falar comigo, mas eu não as ouço, porque a minha cabeça está a pensar nos'krispy kremes'que não comi no'plateau'.
- Kafeinsiz, yağsız köpüksüz, sımsıcak kahve ve bir kutu çörek.
- Descafeinado, sem gordura... sem espuma, café com leite extra... e uma embalagem de Krispy Kremes.
Krispy Kreme ne kadar başarılı bir bak.
Pensa no sucesso da Krispy Kreme.
Will ve ben Rice Krispy masasını yöneteceğiz.
O Will e eu estamos encarregues da mesa dos Rice Krispie.
Krispy Kreme'ye bahis oynuyordum.
De volta dos donuts.
İki kelime... Krispy Kreme.
Duas palavras, "Krispy Kreme".
Daha bir tane Krispy Kreme donut bile yemedim.
Nunca comi sequer um donut "Krispy Kreme".
Oh ne, Krispy Kreme yolunda küçük bir mola verdiniz mi?
O que comeram antes de vir?
Ne zamandan beri güzel bir Pirinç Krispy yemiyorum.
E sabe que mais? Não me dão uma guloseima de jeito desde então.
Rice Krispy atıştırmalıklarını kim bulduysa, dahiymiş.
Quem inventou os doces com arroz tufado é um génio.
Ayrıca biraz kilolu olmayı daha çok seviyorum.
E para ser leal, amo Krispy Kreme.
- O iyi biri, ve seni daha yakından- - - İyi mi?
Penso que será mais perto do Krispy Kreme do que do ginásio.
Günaydın.
Bem-vindos à Krispy Kreme.
Neden bayat çörekler var burda?
Faz-me um favor, por que é que não há donuts da Krispy Kreme cá?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]