Krüger translate Portuguese
54 parallel translation
Bizim köşede dükkanı olan bay Krüger de dükkanını yaktı.
Foi como o Mr. Krueger. Pegou fogo à sua carrinha para receber o seguro.
Sigara içmeye devam edebilirsin, Krüger.
Continua a fumar, Krüger.
- Bayan Krger nerede?
Onde está miss Krüger? - Morreu.
İşlediğin suç asla unutulmayacak, Aage Krger.
O seu crime nunca será esquecido, Aage Krüger.
Aage Krger bebeğimi aldı.
Aage Krüger roubou-me a boneca.
Akşamları tek başına dolaşmak zorundasın. Çünkü kimse Aage Krger'in işlediği suça tanıklık yapmıyor.
Sozinha tens de vaguear, noite após noite, por ninguém acusar Aage Krüger do crime.
Aage Krger'i tanıyor musun, anne?
Conheces o Aage Krüger, mamã?
Hastahaneye babası Dr. Aage Krger tarafından kabul edilmiş. Yasak bir ilişkiden doğduğu için onu öldürmek istiyormuş.
Foi cá admitida pelo dr. Aage Krüger, que era o pai e que a queria matar para esconder o facto de ter uma filha bastarda.
Dr. Krger veremi tedavi edeceğini söyleyerek ona sürekli olarak klor solutmuş. Ama kız verem değilmiş. Hastahaneden kaçmış.
Enquanto fazia aquelas inala - ções de cloro dolorosas que, no dizer do dr. Krüger curariam a tuberculose que ela não tinha, um dia conseguiu fugir.
Ancak Aage Krger ambulansla peşine düşüp onu yakalamış. Hastahanenin arkasına sürüklemiş ve orada ölümcül son dozu vermiş.
Aage Krüger foi atrás dela numa ambulância, apanhou-a, e deu-lhe a dose final e fatal de cloro.
- Dr. Krger.
- Dr. Krüger.
Ben, Bulder Hardy Drusse, Aage Krger'in Mary Jensen'i öldürdüğüne Tanrı'nın huzurunda tanıklık ederim.
Eu, Bulder Hardy Drusse, testemunho perante Deus que Aage Krüger matou Mary Jensen.
Ben, Jørgen Hook, Aage Krger'in Mary Jensen'i öldürdüğüne Tanrı'nın huzurunda tanıklık ederim.
Eu, Jorgen Hook, testemunho perante Deus que Aage Krüger matou Mary Jensen.
Ben, Sigrid Drusse, Aage Krger'in Mary Jensen'i öldürdüğüne Tanrı'nın huzurunda tanıklık ederim.
Eu, Sigrid Drusse, testemunho perante Deus que Aage Krüger matou Mary Jensen.
- Hardy Kruger.
- Hardy Krüger.
- Curt Jürgens mi, Hardy Kruger mı?
- Era o Curt Jürgens ou o Hardy Krüger? - Senhor, eu...
Aage Krger!
Aage Krüger...
Rahibi öldüren Aage Krger'di.
Aage Krüger matou o pastor.
Aage Krger buraya geldi mi?
Aage Krüger esteve aqui?
Aage Krger ne istiyormuş?
Que quer o Aage Krüger?
Sen bilmiyorsun ama Aage Krger'in bir iblis olduğuna dair elimizde kanıtlar var.
Ainda não sabe, mas temos provas de Aage Krüger ser um demónio.
Aage Krger!
Aage Krüger!
- General Krüger yeterince açık...
- O General Krüger foi explícito...
General Krüger kendisi aksi emir vermediği sürece hayır.
A menos que o General apareça aqui e lho ordene.
General Krüger kısa süre içinde Yahudi sektörü diye bir yer olmayacak.
General Krüger, muito em breve, o sector judeu deixará de existir.
General Krüger Almanya savaşı kaybedince intihar etti.
O General Krüger suicidou-se um dia após a rendição alemã.
Stanley ise Hardy Krüger'la oturmuş Hardy'nin bir sorununu tartışıyor ve diyordu ki :
O Stanley estava ali sentado, com o Hardy Krüger... ... a discutir um problema que o Hardy tinha e dizia :
Galiba Krüger de huzursuzlaşıyordu.
Krüger, penso eu, também estava a ficar nervoso.
Onbaşı Krüger ve grubu Wolf Köprüsü'nü savundu ve Demir Haç'a layık görüldü.
Sturmmann Krüger e o seu grupo defendera a Wolf Bridge ele recebeu a Iron Cross.
- Görevliler, Sevgili Bayan Krüger, o esnada piyanonuzu taşıyorlardı.
- Estavam a carregar o seu piano, Sra. Krüger.
Sizin kaydınız var, Bayan Krüger ama yanınızdakilerin yok.
- Você, Sra. Krüger, mas não a sua escolta.
Bunu daha önce neden söylemediniz, Bayan Krüger?
Porque não disse logo, Sra. Krüger?
Geldiğinizden bu yana hiçbir maddi sorunu çözmüş değilsiniz. Levreklerinizi saymazsak tabii. Bu kadar ön yargılı olmasak, Bayan Krüger.
Os únicos problemas de dinheiro que você resolveu, disseram respeito às suas percas.
Ben sadece öğrencim için endişeleniyorum.
- Foque-se no assunto, Sra. Krüger. - Apenas me preocupo com os meus alunos.
Benimle birlikte cezaevindekiler de çok sevindi buna.
"porque a Sra. Krüger quer ver-te novinho em folha, na prisão."
Bayan Krüger, bana hakaret etmekte haklısınız.
Sra. Krüger... Tem todo o direito de me insultar.
Uzun zamandır buradasınız, Bayan Krüger.
Há muito tempo que está aqui, Sra. Krüger.
Olur, Bayan Krüger, ama o çok iyi. - Hemen çıkarın!
Está bem, Sra. Krüger, mas acho que ela tem talento.
Bayan Krüger.
Sra. Krüger...
Bayan Krüger, "Der Spiegel" den Bay Wahrich ile tanışın.
Sra. Krüger, apresento-lhe o Sr. Wahrich do "Der Spiegel".
- Bayan Krüger.
- Sra. Krüger...
Bayan Krüger, büyük bir iş başardınız.
Sra. Krüger, você conseguiu algo grandioso.
Bayan Krüger?
Sra. Krüger?
2 Şubat'ın sabah saatlerinde, ben, 21 Kasım 1926 yılında doğmuş olan Tarude Krüger, Wehrmacht Hastanesindeki Luckau Cezaevi'ndeki görevime başladım.
Na manhã de 2 de Fevereiro, eu, Traude Krüger, nascida a 21 de Novembro de 1926, comecei a trabalhar no Hospital das Forças Armadas 3 na prisão de Luckau.
İyi günler, Bayan Krüger.
Olá, Sra. Krüger.
Ama Bayan Krüger, daha yeni boyandı.
Mas, Sra. Krüger, eu tinha que pintar a estante de música.
Benim bir ailem var, Bayan Krüger, yapamam.
Tenho família, Sra. Krüger, não posso fazer isso.
Bir şeyi açıklayın, Bayan Krüger.
Diga-me, Sra. Krüger...
Sizi özleyeceğim, Bayan Krüger.
Terei saudades suas, Sra. Krüger.
Adım Krüger, Löben'in kaydı için arıyordum.
Olá, aqui fala a Sra. Krüger... Estou a telefonar por causa da Jenny von Loeben.
Sevgiler, Ellen Krger.
" Com os meus cumprimentos, Ellen Krüger.