English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kumbaya

Kumbaya translate Portuguese

83 parallel translation
Kumbaya'yı mı söyleyeceksiniz?
Cantar o Kumbaya?
Kumbaya, Lordum, kumbaya,
Kumbaya, Senhor, kumbaya
Ah, Lordum, kumbaya.
Ó Senhor, kumbaya
"Kumbaya" yı söylemiştik ve çocuklar bunu gerçekten çok sevdi.
Cantámos "Kumbaya" e os rapazes gostaram.
Albay Jack O'Neill. "Kumbaya".
Coronel Jack O'Neill. "Cumbayá".
Kumbaya. İyi haber, Will.
Kumbaya.
Lanet olsun. "Paylaşıp" Kumbaya "'mı söylememiz gerekiyor? "
Achavas que os íamos partilhar?
Fakat eğer beceremezsen, hayatının geri kalanında "Kumbaya" yı söylemeye takılır kalırsın.
Mas se não fores, passarás o resto da tua vida a cantar "Kumbaya".
Oraya giderim, o boktan beyaz ekmeklerini yerim ama kimsenin elini tutmam ve Kumbaya şarkısını söylemem.
Eu vou lá, comerei sua comida horrível, mas eu não vou segurar a mão de ninguém, muito menos cantar "Kumbaya."
Kumbaya.
Kumbaya.
Harika plan, Ay Işığı. Sonra Kumbaya şarkısını söyleriz ve düşüşe güveniriz.
Que belo plano, Sonhadora, e depois disso podemos cantar a Kumbaya e testar a confiança uns nos outros.
Kadını mumlar ve Kumbaya * ile başbaşa bırak.
A ti ou a ela? Deixa a mulher em paz com as velas e os rituais dela.
Tamam mı? Bütün kızlar süslü çocuklarla çıkıp "Kumbaya" şarkısı söyleyecek.
As fêmeas estão acompanhadas ou a cantar a "Kumbaya" com os maricas de Artes.
Sonra oturur, orada siktiğimin Kumbaya'sını söyleriz.
E sentamo-nos a cantar músicas patéticas.
My Lord, The Kumbaya.
My Lord, The Kumbaya.
My lord The Kumbaya.
My lord The Kumbaya.
Bir çok yabancıyla oturup Kumbaya söylemek bana göre değil.
Sentar-me com um grupo de estranhos a cantar "kumbaya" não é a minha ideia de auto-ajuda.
Belki sonra s'mores pişirip birlikte kumbayayı söyleriz.
Talvez mais tarde façamos uma fogueira para cantar o "Kumbaya"?
Herkes ellerini tutsun ve Kumbaya söylesin
Vamos dar as mãos e cantar Kumbaya.
Kumbaya ha?
Kumbaya, não é?
"Belki oyleydi ama bunu" kumbaya " soyleyerek yapmiyorlardi.
Sim, mas não o fizeram com cantorias.
Ben, kamp ateşinin etrafında oturup da şarkı söyelecek biri değilim, bilirsin?
Não acho que possamos sentar-nos ao redor de uma fogueira e cantar Kumbaya. Isso é ridículo.
O gemiye binip el ele tutuşarak şarkı söyleyeceğimizi mi?
Vamos todos entrar a bordo, dar as mãos e cantar o "Kumbaya"?
Karısını ve çocuğunu terketti.Ormanın ortasında'kumbaya'söylemek için mi?
Poderia... Por favor.
* Kumbaya, Tanrım Kumbaya *
Acho que sim. Tive um sonho estranho essa noite. Que sua mãe e minha irmã cantavam com vestidos de tomate.
Ben ciddiyim. Karısını ve çocuğunu terketti.Ormanın ortasında'kumbaya'söylemek için mi?
Deixou a mulher e a filha para se sentar no meio da selva a cantar "Kumbaya"?
* Kumbaya, Tanrım Kumbaya *
Sim. Ele vai ficar bem, mãe.
Kumbaya.
- Está bem, está bem.
Yolda "Kumbaya" yı mı söyleyeceğiz?
Vamos cantar a "Kumbaya" durante o caminho?
Yaşasın!
Kumbaya.
Peki, kim gündoğumuna kadar Kumbaya söylemek istiyor?
Então, quem quer cantar Kumbaya até o amanhecer?
Kumbaya falan yok.
Nada de Kumbaya!
Yapma ama! Otis Williams için "Kumbaya" yı mı söyleyeceksin şimdi?
Vais ficar a lamentar-te pelo Otis Williams?
Oturup kumbaya mı söyleyeceğiz?
Não podemos sentar-nos a cantar o "Kumbaya".
Arabada "Kumbaya" söylettiriyor mu sana? - Tamam.
Ele faz-te cantar a'Kumbaya', no carro?
Ellerine bir mum alıp Kumbaya şarkısı mı söylerler sanıyorsun?
Achas que fariam vigílias à luz das velas e cantariam a Kumbaya?
Sana geliyorum.
- Kumbaya
Sana geliyorum.
Kumbaya
Tanrım, sana geliyorum.
Meu Senhor, Kumbaya
Kumbaya. Hayır.
Kumbaya.
Bu sabah Jenna özür dilemeye ve Kumbaya için geldi.
E a Jenna apareceu esta manhã cheia de desculpas e toda arrependida.
Bağımlıları kurtarırken bir yandan da'Kumbaya'söylemek daha yararlı oluyor demek ki.
Deve ser útil quando cantam "Kumbaya" durante sua troca de seringas limpas.
Halkın gerçekleri öğrenme hakkından dem vurup tribünlere oynuyor. "Kumbaya" festivali.
Está a dar uma de boa moça, ao vir a público dizer que têm direito de saber.
Eğer hipnotize-şifalı bitkilerin işe yararsa akşam yemeğinde ateşin etrafında "Kumbaya" söylemeliyiz.
Se as tuas ervas-hipnóticas funcionam, devíamos estar a cantar "Kumbaya" à volta da fogueira ao jantar.
Buraya el ele tutuşup kamp ateşi şarkıları söylemeye gelmedik.
Nós não estamos aqui para dar as mãos e cantar Kumbaya.
Bu Kumbaya bokuna ihtiyacın yok.
Tu não precisas desta merda de Protector.
Şu Kumbaya saçmalığını anlamak için de zihnimi açık tutmaya çalışıyorum.
E estou a fazer o meu melhor para aceitar esta - merda toda Kumbaya. - Isso é bom.
İlham veren Kumbaya Koro'su sayılmazsınız pek.
Não é bem uma inspiração para o coro de "Kumbaya".
Sınıra dayanıp, birer soğuk bira patlatıp birbirimizi tatmin edip Kumbaya'yı da söylerdik.
Encostados à vedação, a abrir uma cerveja a segurar os tomates um do outro e a cantar "Kumbaya".
Kumbaya hesabı.
Ao estilo Kumbaya.
- Amin.
Alguém está a cantar, Kumbaya

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]