English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kumral

Kumral translate Portuguese

203 parallel translation
Kumral, kıvırcık saçlı bir erkek çocuğu.
Um miúdo muito bonito, cabelo castanho e encaracolado?
Sen simsiyah saçlarınla, ben de kumral.
Tu com um cabelo negro e eu com o meu avermelhado.
Hindi olursa, kumral görürüm.
Peru, sonho com uma morena.
Kumral uzun boylu bir adamla evlenmek... ve San Francisco'da yaşamak isterdim.
Bem, eu penso, antes de mais nada, Gostaria de me casar... Gosta de San Francisco?
- Kumral olan.
Qual dos dois é? - O moreno...
Uzun, kisa, sarisin, kumral?
Mas como é? Grande, pequena, loira, morena...?
Kumral ve hafif tıknaz dememiş miydin?
Não tinha dito que era um tipo moreno e robusto?
Bahse girerim ki şu an esrarengiz kumral bir bayanla gizlice buluşmak için yoldadır.
Aposto que, neste momento, deve ir a um encontro secreto com uma morena misteriosa.
Kumral saçlarını onlarla donatırım.
"Com elas fazer uma coroa, Para os teus louros cabelos"
Kumral olan mı? "
A ruiva? "
Kumral mı peki?
Ou é ruivo?
- Kim o kumral?
- Quem é a morena?
Kumral!
Moreno!
Kumral saçlı.
Cabelo castanho.
- Kız gece geç saatte bir erkekle gelmiş. - 30'larında, kumral.
Ela chegou a casa tarde com um homem pela casa dos 30, de cabelo castanho.
Sarışın mı? Kumral mı?
A loura ou a morena?
Kumral saçlı mı?
Cabelo claro?
Yeni yetişkin, kumral saçlı?
Fim de adolescência, cabelo acastanhado?
Kırmızı döpiyesli bir kumral. Çok güzel bir kadın.
Uma loura, com um vestido encarnado, muito bonita.
Anlattığın o kumral kadın.
A morena de quem me falaste.
Sarışın, kumral, kızıl?
Loura, morena ou ruça?
Kumral.
Morena.
Atletik, kumral, çapkın ve çekingen, tam istediğiniz gibi, buda mı tesadüf?
Tudo coincidência?
1,85 boyunda, 80 kilo, kumral, kahverengi gözlü, sakallı.
1,85 m, 80 kg, cabelo e olhos castanhos, barba.
Haynes, 1.85 boyunda, 85 kilo, kumral, silahli ve tehlikelidir.
Haynes, de 1,85m, 83 kg e cabelo castanho, está armado e é perigoso.
Bilirsin, o genç bir kız. Kumral, 5'5 ", 105.
É jovem... cabelos castanhos, 1,70, bom corpo, um amor.
Senin kumral şaçlarını seviyorum.
Gosto do teu cabelo.
10 : 00 dikkat çekici güzellikte bir kumral ile içki.
22h00, bebida com uma beldade de cabelo castanho-avermelhado.
Güzel, genç bir kumralın yanında yatıyorum.
Estou dormindo ao lado de uma linda jovem morena.
Çok güzel kıvırcık kumral saçları olan biri.
Belos cabelos acastanhados em cima e em baixo!
Ela gözler, koyu saç ve kumral ten istediniz.
Optaram por olhos cor de avelã, cabelo escuro e... pele clara.
- Az önce konuştuğun kumral kız mı?
A morenita com quem estavas agora mesmo a falar?
O kumral biraz zaman alır. Öyle bir tip.
Sim, A morenita vai demorar um tempo.
- Kumral nasıldı? Harika.
- Como foi com a morenita?
- Kumral bölgeleri olan kestane rengi.
- É castanho-da-Índia com reflexos avermelhados.
Tek gördüğüm, sarışın, kumral ve esmerler.
Tudo o que vejo é loiro, moreno, ruivo.
Bir-altmış beş, kumral, mavi gözlü.
1, 7 0m, cabelo castanho, olhos azuis.
Kumral saçlar ve kocaman mavi gözler.
Cabelo castanho e olhos azuis.
İri, kumral saçlı.
Matulão, cabeça-de-cenoura.
Kumral mı sarışın mı kızıl mı?
" É morena, loira ou ruiva?
Harika. Rengi... Kumral...
as cores, é arruivada...
Uzun, Kumral.
Alto, de cabelo castanho.
Evet, uzun, kumral saçlarım var, koyu gözlerim ama sen zaten erkekler tuvaletinde çok kız görmüşsündür.
Tenho cabelo castanho comprido, olhos escuros... Mas deves encontrar resmas de miúdas na casa de banho dos homens.
- Tamam. Kumral değil mi?
- E tem cabelo castanho?
Boyu bir otuz civarında, kumral saçlı.
Cerca de um metro e trinta, cabelo castanho claro.
- Sarışın mı kumral mı?
- Loira ou morena?
Kendi çapinda hos biri. Ama sarisin mi kumral mi bilemem!
E bonita, no seu género.
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
Não era preciso ouvir que não tencionas ir preso também para saber que estás metido num sarilho.
İki... bir sarışın ve bir kumral.
Com uma loura e uma morena.
Kumral olan mı? "
A morena? "
Kumral ve uzun boylu.
Uma mulher alta, de cabelo negro...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]