Kuzeydoğu translate Portuguese
371 parallel translation
Hadi, rotamızda gidelim, kuzeydoğu doğu yönüne.
Vá, mantém-no no seu curso, nordeste-este.
- Kuzey kuzeydoğu, sürekli.
- Nornordeste e constante.
Kuzeydoğu.
Para nordeste.
Kuzeydoğu.
Nordeste.
Kuzeydoğu tarafında patlama sesleri duyuyorum.
Ouço o barulho de explosões a nordeste.
Kuzeydoğu.
Se formos para lá.
- İki derece daha fazla.Kuzey, kuzeydoğu
Eu diria que 2 graus mais. Norte, nordeste.
- Kuzeydoğu.
- Nordeste.
Rota : Kuzeydoğu, tam hız!
Para nordeste, a toda a velocidade!
Köpekbalığı kuzeydoğu yönünde.
Barbatana às duas horas.
Kuzey-kuzeydoğu.
Vá para noroeste.
- Kuzeydoğu. 2.000 metreden biraz az.
- Menos de 2 km a nordeste.
Bay Brough'la görüşeceksiniz, Kuzeydoğu Bölgesi Personel Planlama Müdürümüz.
Hoje de manhã, tem apenas Sr. Brough, Director de Recursos Humanos da região Nordeste. - Brough?
Kuzeydoğu Amerika'daki 4 Temmuz kutlamaları 1890'da da bugünkü gibiydi.
As celebrações do 4 de Julho em Nova Inglaterra, são muito parecidas ainda hoje, àquilo que eram nos anos 1890.
Aşağı yukarı 50 km kuzeydoğu rakım yaklaşık 5000.
Aproximadamente trinta milhas a nordeste... altitude approximately 5000.
Hepsi katiyen kuzeydoğu yönünde.
Esles estão definitivamente dentro... em uma direcção ao norte oriental.
Kuzeydoğu...
No Nordeste.
Layla, bataklığın kuzeydoğu tarafında ne var?
Layla, o que fica na ponta nordeste do pantanal?
2500 Amerikan askeri Kuzeydoğu Asya'da hala kayıp.
Talvez saiba que quase 2500 soldados americanos foram dados por desaparecidos no sudeste da Ásia.
Keşke yapabilsem, ama kaçağı ana hattan çıkarmamız için sadece 5 dakikamız var yoksa Kuzeydoğu Ekspresi'yle çarpışacak.
Quem me dera, mas temos 5 minutos para tirar o comboio da linha principal, ou teremos uma colisão com o Expresso do Nordeste.
Beş gün önce, kuzeydoğu Tibet'de.
Há cinco dias, no Nordeste do Tibete.
Son iki yıldır cinayetler hep Kuzeydoğu Teksas civarında oluyor.
Tem havido assassínios em todo o nordeste do Texas nos últimos 2 anos.
Florida, Canada, ee, Kuzeydoğu, Karayiplere uçuyor.
Voa para a Flórida, o Canadá, o Nordeste, as Caraíbas.
Postaları sınıflandırabilir ve pul satabilirler ama yirmi kiloluk bir çantayla yokuş çıkar ve bir yandan da kuzeydoğu rüzgarını yerken eve gidip poponu suya sokmayı düşünmek gibi bir lüksün bile olmaz.
São perfeitas para separar cartas ou vender selos, mas carregar um saco de 18 quilos pela montanha acima no meio de uma tempestade, tu não tens tempo para te preocupares em ir para casa secar as tuas roupas íntimas.
Sektör 3 / 4, 69 ° kuzeydoğu.
Sector 3 / 4, 69º Nordeste.
Hedefe doğru ilerliyoruz, 69 ° kuzeydoğu.
Vamos ao alvo, 69º Nordeste.
- Kuzeydoğu'daki Şehir Merkezi Pansiyonu'nda.
- No Downtown Lodge.
Kapısında altı tane Federal Ajan'la Kuzeydoğu'daki motel odasında.
- Num hotel, com 6 polícias à porta.
Kuzeydoğu üçteyim.
É o wallace. Estou em noroeste três.
Sanırım yaklaşık 15 derece kuzey-kuzeydoğu eşeksenli alfa dokuz ama pek emin değilim o yüzden benim sözüme güvenmeyin...
Pois, em minha opinião... uns 15 graus zelca nor-noroeste coaxial alfa-nove, mas ao certo, ao certo, não posso dizer, por isso, eu não ligava muito.
Burası Kuzeydoğu'dan farklıdır.
É diferente do nordeste.
Aynı aramayı kuzeydoğu bölgesinde - dene.
Tente pesquisar no distrito nordeste com os mesmos parâmetros.
Kuzeydoğu tarafındaki bir mezarda gömülü.
Foi enterrada no canto nordeste.
Kuzeydoğu köşesinde bir çöp tenekesi var.
Há uma lata de lixo no canto nordeste.
Ben kuzeydoğu bölgesi sorumlusuyum. ama o adamı yalnız bırakmak beni endişelendiriyor.
Afinal, sou a Secretária Geral Assistente da região nordeste, mas estou preocupada por deixar aquele homem sozinho.
Kuzeydoğu, kuzeydoğuya git.
Nordeste, vão para nordeste.
Kış fırtınaları dün kuzeydoğu tarafında büyük hasar verdi...
As tempestades de neve atingiram o Nordeste ontem...
Hapishane, şehrin kuzeydoğu köşesinde.
A prisão está a nordeste da cidade.
Kuzeydoğu bölgesi, her yer temiz.
Sector nordeste, limpo.
Anlaşıldı, Kuzeydoğu.
Compreendido, nordeste.
Kuzey-kuzeydoğu.
Nor-nordeste.
- Kuzeydoğu, efendim.
- Nordeste, senhor. - Fala, rapaz!
Kuzeydoğu Georgetown'a götürülmüştü.
Foi levado para o Northeast Georgetown.
" Greenwich ve Battery'nin kuzeydoğu köşesine git.
" Vá até à esquina nordeste de Greenwich e Battery Place.
Kuzeydoğu Georgetown Akıl Sağlığı Merkezi
CENTRO DE SAÚDE MENTAL DE GEORGETOWN
Yedi derece doğu, kuzey, kuzeydoğu.
Sete graus a leste, norte por noroeste.
Cadde'nin kuzeydoğu köşesinde bir kalp krizi durumu var.
Vais assistir uma paragem cardíaca entre a 30ª e a 11ª, esquina nordeste.
Yarım düzine kuzeydoğu hava kurtarma istasyonu bir haftadır hiç durmaksızın mücadele veriyor.
Foi uma semana de buscas intensas em que participaram vários meios aéreos.
Kuzeydoğu üçüncü koridordayım.
Estou em nordeste três, por cima do corredor.
Burası Seabourn Legend 80 derece doğu-kuzeydoğu yönünde ilerliyoruz.
Estamos a 30 graus este-nordeste.
- Binanın kuzeydoğu köşesi.
Certo.
kuzey 131
kuzey kore 18
kuzey amerika 39
kuzey atlantik 17
kuzey kutbu 56
kuzey afrika 45
kuzeyden 18
kuzey carolina 21
kuzeyde 42
kuzeye 75
kuzey kore 18
kuzey amerika 39
kuzey atlantik 17
kuzey kutbu 56
kuzey afrika 45
kuzeyden 18
kuzey carolina 21
kuzeyde 42
kuzeye 75