English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kütüphane

Kütüphane translate Portuguese

1,168 parallel translation
Federasyon'a ait bir edebi kütüphane
Ptera, eu sei que isto para si deve ser assustador.
Siz çocuklar yine kütüphane kitaplarını mı tahrip ettiniz?
Estiveram a desfigurar os livros da biblioteca de novo?
Kütüphane mi?
Biblioteca?
Bir kütüphane varmış.
Descobri uma biblioteca.
Kütüphane kartın, çakın, Örümcek Adam saatin, PEZ kutun.
Cartão de biblioteca, canivete, relógio do Homem Aranha, rebuçados.
Kütüphane kartı alıp, kitapları eve götürebilirsin.
Podes ter um cartão da biblioteca e levar livros para casa.
- Kütüphane mi? Kütüphaneye gittin sanki.
- Da biblioteca?
Kütüphane panayırında konuşmaya karar verdim.
Por isso, decidi falar na feira da biblioteca.
Güzel, buradasın, kütüphane bilgilerini kaydettin mi?
Estás aqui, ainda bem... Copiaste o servidor, na biblioteca?
Kütüphane yönetimi ailelerden çok şikayet aldı. Şarkılarındaki içerik yüzünden.
A gerência da biblioteca recebeu muitas queixas dos pais... sobre a letra das suas cancões.
- Kütüphane nasıl gidiyor?
- Como está a biblioteca?
- Hiç kütüphane yoktu ki.
- Nunca houve uma biblioteca.
Lisa'dan kaçamam. Yürüyen minik "kütüphane" miz.
Não há como escampar à Lisa, a nossa biblioteca ambulante.
Ben kütüphane müdürü, Hollid Hurlbut.
- Sou o conservador, Hollis Hurlbut.
Bir kütüphane!
Uma biblioteca!
Dostlarımız, ailemiz ve kütüphane kartlarımız var.
Temos amigos, família, cartões de biblioteca,
Yeni kütüphane için, yeri ne zaman kıracağız?
Quando vamos construir a nova biblioteca?
Dinle tatlım, biz de, kilise, kütüphane veya tımarhanesi kadar Springfield'ın bir parçasıyız.
Ouça, querida. Pertencemos tanto a Springfield como a igreja, a biblioteca ou o hospício.
Çünkü kütüphane büyük bir ihtimal bu bayrağı 1912 gibi New Mexico devlet olduktan ama Arizona daha olamamışken satın almış.
A biblioteca deve tê-la comprado durante o breve período em 1912, depois do Novo México se ter tornar um estado, mas antes do Arizona se tornar um estado.
-... tahmin etmezdim. - Evet, kütüphane için... -... arada bir, Kolombiya'ya geliyorum.
Uso a biblioteca lá, a Universidade de Colômbia.
Bu ufacık tefecik kasabada kütüphane nerede?
Onde fica a biblioteca deste bairro?
Emin ol, biz öldükten sonra adımıza bir kütüphane bile açacaklar.
Quando morrermos, batizarão bibliotecas com nosso nome.
Kütüphane kartın var mı?
Tem cartão da biblioteca?
Kütüphane nerede?
Obrigado. Onde é que é?
- Kütüphane, tamam.
Certo, a biblioteca.
Burası kütüphane Willow.
Estamos na biblioteca, Willow.
Ve son olarak kütüphane, cömert bağışınız sayesinde tekrar yenilendi.
E, finalmente, a nossa biblioteca, que foi recentemente reformulada, graças ao vosso generoso donativo.
Şurası kütüphane.
Ali é a biblioteca.
"Kütüphane Dostları" mı?
Amigos da Biblioteca?
Kütüphane kartını iade mi edersin? Yeni ehliyet alır mısın? Yahudi olmayı bırakır mısın?
No divórcio, devolvemos o cartão da biblioteca?
Aklıma gelmişken, kütüphane saat kaçta kapanıyor?
Já agora, a que horas fecha a biblioteca?
Üç yatak odası, iki katlı, 300 metrekare geniş klozetler, meditasyon odası, kütüphane...
Oh, tão amável, mas tu não estás aqui para entrar na festa estás aqui para trabalhar na festa. Por isso, tira essa ratoeira de bichos a que chamas casaco, veste um avental e cumprimenta o Sr. Limpeza.
- Bayıldım, sen de bayıldın mı? - Ama kütüphane lâzım değil.
Ele estava na fila para a caixa, por isso não tive escolha senão ficar a mirá-lo.
- Evet. Esas kütüphane.
- Sim, a verdadeira biblioteca.
Ama sana aslında kütüphane kartı vereceğim.
Mas, na verdade, é o cartão da biblioteca.
Yemen bileti 2100 dolar ve kütüphane kartı kabul etmiyoruz.
O bilhete custa 2.100 dólares, e não aceitamos cartões de biblioteca.
Gezici kütüphane!
Para o autocarro livrotástico delegados!
Bu gezici kütüphane görevlisi!
É o condutor da carrinha biblioteca!
Gezici kütüphane görevlisi burada bir tavukla aşk yapıyordu.
Parece que aqui o condutor da carrinha biblioteca era quem estava a fazer amor com as galinhas.
Bilgisayar, ana tıbbi kütüphane dosyasını yenilenmiş Acil Tıbbi Sanal Programına naklet.
Computador, transfira o arquivo mestre da biblioteca médica para ozida -
Bugünkü bültenimizde kasabadaki çocukları etkileyecek bir hareketlilik yaşandı kütüphane kitap kurulu, bütçede % 3 oranında kesinti yaptı.
A nossa história : Algo que afecta crianças em toda a cidade, o comité de compra de livros reduziu o orçamento em três por cento.
Kütüphane kokusu alıyorum.
Cheira-me a museu.
Kütüphane çalışanı maaşıyla belki.
Talvez, com salário de bibliotecária.
"Kütüphane" diye bilinen yerle bir alakası var mı?
Isso tem algo a ver com a instituição conhecida como "biblioteca"?
Orada, ici dini kitaplar dolu bir kütüphane bulacaksin.
Vais encontrar uma biblioteca lá dentro.
Kütüphane mi?
A biblioteca?
Max'ın sadece 2 milyon doları yoktu aynı zamanda pantolonunun içinde ödünç kitaplarla dolu bir kütüphane vardı.
O Max não só tinha dois milhões, como parecia ter uma biblioteca de empréstimo nas calças.
Ailem kütüphane standartları hakkında hiç konuşmaz.
A minha família nunca fala sobre os padrões da biblioteca.
Kütüphane. Şahane.
Biblioteca...
Bence kendini Max Fennig'in Döner Multimedya Kütüphane ve Arşivi'nin tek ve yegane vasisi sayabilirsin. Şu kasetleri almama aldırmazsın değil mi? Hayır.
Posso ficar com estas cassetes?
Kütüphane Dostları, tarihi bir el yazması tableti sergiliyorlarmış.
Os Amigos da Biblioteca vão apresentar o visionamente de um manuscrito histórico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]