English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Large

Large translate Portuguese

126 parallel translation
Geri koy onu.
Large já isso.
- Onu elinden bırak.
- Billy, large isso!
Birlikte çalışan 17 ayrı teleskoptan oluşan çok önemli bir ittifak gücü New Mexico'nun çöllerinde çalışıyor.
Isto é o VLA, Very Large Array, uma série de 17 radiotelescópios separados, todos a trabalhar em conjunto, numa disposição em fase, numa região longínqua do Novo México.
The Brisby house is a large cement block.
A casa dos Brisby é um grande bloco de cimento.
Aşağı indir!
Large-me.
- Large beden gibisin, değil mi?
- A sua medida é L, certo?
Large.
L, sim.
Selam, "Livin'Large".
- Livin'Large. - Meu!
Large?
Large?
Bırak beni, kara pislik!
Large-me sacana de preto!
Kararın ne olacak?
Large-a! Então, como vai ser?
Hücre arkadaşının adı "Dev Marge" olacak. Ve Gertrude Stein okuyacak.
A alcunha da tua companheira de cela vai ser Large Marge.
Get a large Deaver in here.
Tragam uma lâmina retractora maior.
Hector. Bu beyefendiye büyük bir Yaşlı Kahverengi Gözler.
Hector, um Large Blue Eyes para este senhor.
" Your penis is so hard Your penis is so large
"O teu pénis é tão duro O teu pénis é tão largo"
Bu xx large.
É um XXL.
Large'ye kaset konusunu söyledin mi?
Falaste ao Large nas cassetes?
Ama sen istediğin zaman gelebilirsin Large.
O Large, não. Podes vir quando quiseres.
Large, seni görmek güzeldi.
- Gostei de te ver.
Senin gibi zeki insanlar arıyorum Large. Numaranı almalıyım.
Procuro gente esperta como tu, tens de me dar o teu contacto.
- Bu Sam, bu da Large.
- Esta é a Sam e este é o Large.
Aslında NFL'in açılımı şu : Nigger Fucking Large ( Hayvan gibi Zenci )
NFL quer dizer "Negros que Fodem Largamente".
Sapıkça bir şey yaşayacağımıza şüphe yok çünkü Dünya ağır sıklet şampiyonu 10-Large bu salonu yıkacak!
Arranja tempo PV. Ao vivo da praia do sul. Não há dúvidas.
10-Large karşınızda! Gösterin kendinizi!
Ponham as mãos no ar!
Adı Dwayne Jackman ; namı diğer 10-Large.
Ele está ali com a equipa dele.
Bay Large ifade verebilecek durumda mı?
Posso ajudá-lo? O Sr. Large está livre para interrogatório?
10-Large'la aralarındaki düşmanlık dergi kapağına çıkmış.
Acho que deviamos estar a falar acerca deste homem. Aposto 10000 doláres que 10Large esta metido nisto.
Large'ın rapi çok kıyak.
Sim, é verdade.
Ne de olsa ben yazdım.
O rap do Large é bom.
Bay Large'ın senin müziğini çaldığını mı düşünüyorsun?
Deve ser. - Fui eu que a escrevi.
Kalibresi 10-Large'ı ve korumasını vuran tabancanın aynı.
É só uma coincidência?
Bay 10-Large'ın senin hakkında yaklaşmama kararı çıkarttığını biliyorsundur Bay G. Bu kararı ihlal ettin.
Bem, está prestes a cumprir mais algum. Tenho a certeza de que sabe que o 10 Large tem uma ordem de restrição contra si senhor G?
10-Large o mermiyle vurulmuş olabilir.
A do Billy trespassou. Pode ter sido a que atingiu o 10 Large.
O hâlde mermi hâlâ Large'ın omzunda olmalı.
Isso significa que a bala ainda está alojada no braço do Large.
10-Large dan çıkan kurşun arabalı suikast girişimindeki kurşun dahil diğerlerini tutuyor.
A bala do 10 Large condiz com as outras, incluindo com as que apanharam ao passar.
Delip geçen kurşun ve 10-Large'ın yarasından yola çıkarak olay yerine gidip hadiseyi yeniden oluşturabiliriz.
Então, com tudo isto e a ferida do 10 Large, podemos voltar à cena do crime e fazer uma reconstituição.
Cep telefonu fotoğraflarına ve video görüntülerine göre 10-Large tam buradaymış.
De acordo com as fotos do telemovel e as filmagens que temos, o 10Large estava aqui.
Billy şurada, sağdaymış. 10-Large'ın biraz arkasında kalıyor.
Então, o Billy estava aqui à direita e pouco atrás do 10Large.
Large'ın omzuna saplanan kurşun Billy'nin karnından çıkmış.
Então se trabalharmos de trás para a fente, a bala acabou no ombro do Large.
10-Large vurulduğu anda yere eğilmiş durumdaymış, değil mi?
Bem, o 10Large estava abaixado no momento do tiro, certo?
Yani 10-Large koruma görevine yeni mi atanmıştı?
Então, dar cobertura ao 10 Large era a nova tarefa do Billy?
- Anladınız mı?
- Large a arma!
- Kendin al.
... large os 42 números.
That is a large Deaver.
Isso é uma lâmina retractora.
Bay 10-Large'ı alkışlayalım!
Façam barulho para o Sr. 10 Large.
Dev aynasında görüyorsun. Ben 10-Large.
Não és um matador.
Biraz gürültü yapın!
10 large! Façam barulho!
Bay Large konuşuyor mu?
Sim, balas a voar costumam ter esse efeito, não costumam?
- Polisle konuşmuyor.
O Sr. Large está a falar?
Bundan eminim dostum.
- Acha que o Sr. Large roubou a sua música?
Çünkü ateş eden kişi 10-Large'ı rahatça görüyormuş.
Certo, porque o atirador tinha um tiro limpo sobre o 10Large.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]