Lazarus translate Portuguese
351 parallel translation
Bana Lazarus derler.
Chamam-me Lázaro, senhor.
Sen Tanrı'nın Krallığından uzak değilsin Lazarus.
Não estás longe do reino de Deus, lázaro.
Lazarus... Seni unutmayacağım.
Lázaro... não te esquecerei.
Lazarus hasta, ölüyor.
Lázaro está doente e morrendo.
Bu hastalık, Lazarus'un ölümüyle sonuçlanmayacak, Tanrı'nın yüceliğine hizmet edecek.
Esta doença não veio para a morte de lázaro... mas para a glória de Deus.
- Sorun nedir? - Lazarus'u kaybettik.
- Perdemos lázaro.
Lazarus Beytanya'da ölmüş.
Lázaro morreu em Betânia.
Lazarus öldüyse, neden şimdi gidiyoruz?
Se lázaro está morto, por que ir agora?
Eğer önceden burada olsaydın, Lazarus'un ölmeyeceğine inanırdım.
Se ao menos estivesses aqui... acredito que lázaro não teria morrido.
Lazarus.
Lázaro.
Lazarus ölmüştü.
Lázaro estava morto.
Lazarus yaşıyor!
Ele está vivo!
Lazarus!
Lazarus!
- Lazarus, ne oldu?
- Lazarus, o que aconteceu?
Lazarus'a gelince, insansı robot hakkında anlattığı hikaye beni hâlâ huzursuz ediyor.
Quanto ao Lazarus, a história que me contou do humanóide continua a incomodar-me.
Lazarus'un söylediklerinde doğruluk payı olsaydı...
Se há uma réstia de verdade no que disse o Lazarus...
Tek bildiğim, yaratığın ortaya çıkışıyla Lazarus'un iddia ettiği yüzleşmelerin aynı anda gerçekleştiği.
Só sei que a ocorrência do fenómeno coincide exactamente com os momentos em que o Lazarus tem os alegados confrontos.
Lazarus'u buraya getirdik ve alnındaki derin yarayı iyileştirdim, değil mi?
Trouxemos o Lazarus e eu tratei-lhe um raspão profundo na testa, certo?
Lazarus, iyi misin?
Lazarus, está bem?
Lazarus, benimlesin.
Lazarus, venha comigo.
- Beni tehdit etme, Lazarus.
- Não me ameace, Lazarus.
Kaptan, Güvenlik raporları Lazarus'un kaybolduğunu gösteriyor.
A Segurança informa que o Lazarus desapareceu.
- Bay Lazarus bizimle ışınlanacak.
- O Sr. Lazarus descerá connosco.
Senin bir yalancı olduğunu gösteriyor, Lazarus.
Diz que é um mentiroso, Lazarus.
Lazarus, yaralısın.
Lazarus, está a sofrer.
Lazarus, tehlikeli biri.
Lazarus, um barril de pólvora ambulante.
Lazarus'un akli durumu konusundaki analizin nedir?
Como definiria o estado mental do Lazarus?
Lazarus'a bir bak.
Pense no Lazarus.
Lazarus gibi.
Como o Lazarus.
İki Lazarus gibi.
Como ambos os Lazarus.
- Lazarus.
- O Lazarus.
- Lazarus...
- Lazarus...
Koridorun dışında buluşursanız, Lazarus ne olabileceğini fark etmiş olmalı.
O Lazarus deve perceber o que aconteceria se se encontrassem fora do corredor.
Lazarus...
Lazarus...
- Ya Lazarus'unki?
- Então e o Lazarus?
- Ve Lazarus'unkini de.
- E o Lazarus...
Ama ya Lazarus için?
Mas e para o Lazarus?
Ya Lazarus için?
E para o Lazarus?
Lazarus ölüler diyarından döndüğünde hiçbir şey hatırlamıyordu.
Quando Lázaro se ergueu do reino dos mortos, não tinha recordações.
'Ben Lazarus'um, ölülerin yanından geldim'demeye doğru? "
Para dizer :'Sou Lázaro, chegado da morte'? "
"Ben Lazarus'um, ölülerin yanından geldim."
"Sou o Lázaro, chegado da morte."
Menajerim, Çevikus Lazarus.
O meu agente, Swiftus Lazarus.
Doktor Lazarus mu?
É a Dra. Lazarus?
Lazarus? Ben O'Neil.
Fala O'Neil.
Bay Klepper ve Bay Lazarus.
Klepper e Mr. Mr. Lazarus.
Lazarus ve Klepper'a gözünü dört aç.
Procura o Lazarus e o Klepper.
Tatlım, Joey Lazarus, Zizi Jevay'a aşık olduğunda, karısına gidip şöyle dedi :
Querida, quando o Joey Lazarus se apaixonou pela Zizi Jevay, foi ter com a mulher e disse :
Motorlu tekne Lazarus'un komutasını Kaptan Sean Robertson'a devrediyorum.
Entrego o comando da embarcação Lazarus ao Capitão Sean Robertson.
- Lazarus gibi dirildi ve...
Como Lazaro, levantou-se...
Lazarus.
Lázaro?
Fakat Lazarus mezardan çıkmıştı artık!
Mas aqui, Lázaro tinha saído do túmulo.