English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Leviathan

Leviathan translate Portuguese

365 parallel translation
Leviathan, Labirentin Efendisi!
Leviatan! Deus dos labirintos!
Leviathan.
Leviathan.
- Leviathan.
- Leviathan.
The Leviathan..
O Leviathan.
Bir kaşık suya bile bakamayan bir insan... ancak Leviathan'da gemi yolculuğu yapabilirdi.
Para um homem que não suportava uma gota de água, o Leviathan era o único navio onde podia viajar.
Bir Pilot, bir Leviathan'a bağlandığında, benim de Moya'ya bağlandığım gibi, bir seyir aygıtı gibi... bu yaşayan geminin bütün fonksiyonları için bir gösterge olur.
- Agora todos nós podemos ter o que quisermos, certo? - Rygel? - O que houve?
- O bir Leviathan! Bu onun yapabildiği tek savunma manevrası.
Ela é um leviatã, é sua única manobra defensiva!
Leviathan'ın kaçtığını rapor ediyorlar.
Eles reportam que o leviatã escapou
Benim gözetimimdeki bir Leviathan esir gemisi kaçamaz.
Um leviatã com prisioneiros não escapa de minha custódia
Recon uydusundan Leviathan takibinin görüntüleri geldi.
A gravação do satélite que monitorava a perseguição
Leviathan "Yıldız Patlaması" na girdiğinde gemi de içindeydi.
Ela foi absorvida pelo Starburst do leviatã...
Bu lanet Leviathan'ın nerede olduğumuz hakkında bir fikri yok.
Esta droga de leviatã não tem idéia de onde estamos!
Leviathan'ın peşinden gidiyoruz.
Nós vamos atrás do leviatã
O bir Leviathan, bir bio-mechanoid, yaşayan bir gemi!
Ela é um leviatã. Um biomecanóide, uma nave viva
Leviathan tarafından esir alınmıştı, ama kaçmış.
Ela foi presa no leviatã, mas escapou
Bu Leviathan gemisi, gidiyorlar.
É o pod do leviatã! Eles estão fugindo!
Yeterli zamanımız yok, Leviathan enerji rezervlerini tekrar doldurmalı. 50 metras.
Não há tempo, o leviatã precisa recuperar suas energias 50 metras
- Efendim... Leviathan... kay...
Senhor, o leviatã... ela está...
Buraya bir Leviathan gemi ile geldiniz değil mi?
Vocês chegaram aqui a bordo de uma leviatã, não foi?
Benim türümden biri bir Leviathan ile bağlandığında başkaların faydası için hayatlarımızı veririz.
Quando um de minha espécie é ligado a uma leviatã... damos a nossa vida pela dos outros.
Peki, Bütün Leviathan gemilerinde bundan olmaz, bilmemin imkanı yoktu,
Nem todos os leviatãs o têm. Eu não tinha como saber
Leviathan'lar gençken,
Quando... leviatãs são jovens...
Leviathan'lar bunu taşıyamaz çünkü... onları uyuşturuyor.
Leviatãs não o podem transportar porque ele os entorpece
Peacekeeper'lar bir Leviathan yakaladığında, hemen çok etkili bir uyku ajanını devreye sokarlar.
Quando PKs capturam leviatãs Eles imediatamente administram um sonífero.
Leviathan uyuduğunda, kontrol halkası yerleştirilir,
Enquanto o leviatã dorme, a coleira é colocada
Buralarda en son ne zaman bir Leviathan görmüştün, Teurac?
Quando foi a última vez que viu um leviatã nos Territórios, Teurac?
Leviathan'a hedef al!
Mire no leviatã
Bu benim teknolojim değil. Bu Leviathan teknolojisi.
Não é minha tecnologia, é tecnologia leviatã.
Tarayıcım Leviathanınızın hamile olduğunu gösteriyor.
Vimos que sua leviatã está prenhe.
Bir keresince hamile bir Leviathan'a el koymaya çalışmıştım. 80 adamım ölmüştü.
Por quê? Já tentei comandar uma leviatã prenhe. Oitenta homens morreram.
Bir Pilot, bir Leviathan'a bağlandığında, benim de Moya'ya bağlandığım gibi, bir seyir aygıtı gibi... bu yaşayan geminin bütün fonksiyonları için bir gösterge olur.
Quando um piloto é ligado a um leviatã, como eu a Moya É como um navegador, um monitor das funções da nave
Kaptan Crais, kaçan Leviathan taşıtını kovalamayı bırakacaksınız, derhal Keşfedilmemiş Bölgelerden geri çekileceksiniz, ve yeni emirler için Komuta Birliğine döneceksiniz.
Capitão Crais... encerre a caça à leviatã. Retire-se dos Territórios Inexplorados... e retorne ao 1º Comando para novas ordens.
Başka bir hamile Leviathan'ın acı çığlığını duyduğunu zannetti ve kaynağının bulmaya çalışıyordu.
Ela pensou ter ouvido o chamado de outra leviatã grávida... e estava tentando localizar a origem.
Başka bir Leviathan gözükmüyor. Ayrıca rahatsız olan hamile bir tane de yok.
Não parece ser outra leviatã... nem outra grávida em perigo.
Zhaan, Leviathan fizyolojisi hakkında ne biliyorsun?
Zhaan, que você sabe sobre a fisiologia de uma leviatã?
Bir tür "bebek Leviathan gelirken neler beklenmeli?" kitabı var mı?
Há algum livro do tipo : "Que esperar quando... se espera um bebê leviatã?" Dr. Spock...
Korkarım Pilotlar, Leviathan'ların yönetim döngüsüyle ilgili özel bilgilerden mahrumdur.
Receio que pilotos não tenham conhecimento especial... sobre a gravidez das leviatãs.
Çaldıkları Leviathan gemisi buradan uzak olamayan bir sistemde görüldü.
A leviatã que roubaram foi avistada num sistema perto daqui.
Leviathan'ı geri getir...
Retorne à leviatã.
Eğer bu Leviathan Yıldız patlamasına girerse bilezik bunu tespit edecek ve otomatikman ölümcül doz enjekte edecektir.
Se a leviatã fizer o vetor... o colar vai detectar e injetar uma dose letal.
Bu bir Leviathan.
Ela é uma leviatã.
Uyarı Leviathan.
Atenção, leviatã.
Işığımızı yapmak için başka bir leviathan bulacağız!
Combateremos outro leviatã para conseguir nossa luz.
Neden Leviathan'daki hırsızları avlamıyorsun?
Por que não está atrás dos ladrões da leviatã?
Şimdi anlat bana, senin şu minik yaratıkların Leviathan'ı yok edebilecek mi?
Agora, diga-me... essas... criaturas karack... destruirão a leviatã? No final sim.
Leviathan ölür.
A leviatã está morta.
Yarı yanık bir Leviathan'ı.
Ela é uma leviatã queimada até a metade.
O halde siz geminin yapımcılarından biri olmalısınız. Leviathan'lara akıl verenlerden biri.
Então deve ser um dos formadores da nave... um dos que deu inteligência ao Leviatã.
Leviathan nakliye modülü olarak izlenmeyeceğiz.
Não rastrearemos o condutor deles.
Leviathan!
Leviatan!
Bir Leviathan için?
Para um leviatã?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]