English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Lieutenant

Lieutenant translate Portuguese

107 parallel translation
"Lethbridge Havaalanı, Kenyon Sahası'nda... " aranan kişi "Lieutenant Hirth" e benzeyen birisi, dün... Edmonton ve Calgary'da Trip 22 uçağına binerken görüldü "
No Aeroporto Lethbridge, Kenyon Field, foi estabelecido que um homem parecido com o homem procurado, o tenente Hirth, embarcou ontem no Voo 22 de Edmonton em Calgary.
Rüzgâr Gibi Geçti'yi Victor Hugo'dan Sefiller'i, Fransız Teğmenin Kadını'nı aldınız.
Recebe Gone with the Wind, Les Misérables, de Victor Hugo, The French Lieutenant's Woman e, ao fim do terceiro livro, recebe estrume.
Fransız Teğmen'in Kadını'nı okudunuz mu?
Já leu e apreciou The French Lieutenant's Woman?
Kaptan Manning, Lieutenant Novak, tayfalardan Sanford, Sonntag, Park ve Pena.
Eu sou de hardware, ele de software. Como todo caloiro do ensino médio poderia dizer-te, Cavennaugh... Software é só outra linguagem cheia de zeros e uns.
"Lieutenant Andre Sobinski."
"Tenente Andre Sobinski".
Lieutenant, Bu, sen ve adamların için zalim bir iş.
Meu Tenente, isto é uma operação cruel para si e para os seus homens.
Seni bilirim, Lieutenant, ama Vietnam savaşı, bitti.
Eu conheço-o, mas a guerra do Vietnam acabou.
Lieutenant, Benim için bir iyilik yapmanı istiyorum.
Sr. Tenente, quero que me faça um favor.
Lieutenant, eğitimde bunu öğrenmedik.
Meu Tenente, não aprendemos isso nos treinos.
Lieutenant.
Meu Tenente.
Bırakıyorum, Lieutenant!
Desisto, Meu Tenente!
Lieutenant, onun bir vidası gevşemiş.
Meu Tenente, ele tem um parafuso a menos.
Lieutenant, onları bir yere çekmem için izin ver, böylece sen de Yeung'u alabilirsin.
Meu Tenente, deixe-me atraí-los para longe, para que possa levar daqui o Yeung.
Lieutenant, Ne için öldüğümüzü bilmek istiyorum.
Meu Tenente, eu não quero morrer sem saber porquê.
Lieutenant, birçok defa hayatlarımızı tehlikeye attık.
Meu Tenente, arriscámos as nossas vidas muitas vezes.
Lieutenant, köprüyü almak zor değil.
Meu Tenente, não é assim tão difícil chegarmos até à ponte.
Lieutenant, gece geçersek şansımızın daha fazla olacağını düşünüyorum.
Meu Tenente, acho que teremos mais hipóteses se atravessarmos de noite.
Lieutenant, cephaneliği patlatamazsın.
Meu Tenente, não pode mandar este armamento pelos ares.
- Lieutenant!
- Meu Tenente!
Lieutenant, beni zorlama.
Meu Tenente, não me obrigue a isto.
Lieutenant, vazifeni yapmak için gösterdiğin sadakati takdir ediyorum, ama artık sorumlu sen değilsin.
Meu Tenente, admiro a sua lealdade em fazer o seu dever, mas agora está ferido, já não é responsável.
- Lieutenant öyle dedi.
- O Nosso Tenente disse que sim.
Lütfen buraya gel, Lieutenant. Boşları toplamak nasıl gidiyor? ..
Quer vir, meu caro tenente, para que possamos apanhar os cadáveres... de garrafas, claro.
- bana Lieutenant Lacey'i ver.
- Me dê com o tenente Race.
Ben Lieutenant BoyIe.
Eu sou o Tenente Boyle.
Roger, Lieutenant.
Recebido, Tenente.
İmzala Lieutenant.
Assine isso, Tenente.
- Kaçıyorlar. - Çok iyi Lieutenant.
- Muito bem, tenente.
Captain Sharpe and Lieutenant Berry.
O Capitão Sharpe e Tenente Berry.
¶ It's time to be bathing Lieutenant Marty
É altura de dar Banho ao Tenente Marty
Lieutenant Commander Data Teorisi ise sürekli titreşim bir zaman bölünmesi yaratır der.
A teoria do Tenente Data, porém, defende que uma vibração magnética pode criar uma fenda no "continuum" espaço-temporal...
Lieutenant Barr.
Tenente Barr, Dalia Barr.
Dylan, Bizim şu anki durumumuzla alakalı mı bilmiyorum ama, Lieutenant Pierce hakkında garip bir durum var
Dylan, não sei se é pertinente para sua situação actual, mas descobri algo perturbador sobre Tenente Pierce.
Teğmen Lieutenant Adam, elbette, tartışmalara uzak bir isim değil.
O Tenente Adam Kirk é conhecido pela sua controvérsia.
Çavuş Raymond Dunbar olarak biliniyor ve ikinci Lieutenant Levi Kendall.
As etiquetas identificam-nos como Sargento Raymond Dunbar e segundo tenente Levi Kendall.
Güvenlikte Teğmen Ferrell'la çalışacağım.
Vou trabalhar com Lieutenant Ferrell na segurança
İyi akşamlar, güvendiğim yüzbaşım.
Evening, trusted lieutenant.
Teğmenim...
Lieutenant.
Lieutenant Johnson içerde mi?
O Tenente Smith está?
Lieutenant Jee heyecan verici bir aşk şarkısı söyledi.
O Tenente Jee cantou uma canção de amor comovente.
Ekip amiriniz Lieutenant Kassimatis.
O comandante da volta é o tenente Kassimatis.
- Lieutenant, eklemek istediğiniz birşey?
- Tenente, tem alguma coisa?
Lieutenant?
Tenente?
Lieutenant'a söyle buraya ilkyardımcı göndersin.
Diz ao tenente para trazer um paramédico cá a baixo.
The Magus, The French Lieutenant's Wife.
"A Mulher do Tenente Francês"...
Lieutenant!
Nathan!
Lieutenant Abassi'yi tanıtmama izin verin.
Permita-me que lhe apresente Nathan Abasi.
- Lieutenant Disher.
- Este é o Tenente Disher.
Oh là là! Söyleyin bana, teğmen, kaç tane Fransız bayanı öldürdünüz?
Diga-me, Lieutenant, quantos corações franceses já destruiu?
İyi geceler, Françoise.
Lieutenant.
Sadece sana söyleneni yap, Lieutenant!
- Faça o que lhe digo, tenente!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]