English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Liler

Liler translate Portuguese

150 parallel translation
Riga'lılar ve Hanseatic'liler İngiliz gemilerinin yolunu bir kere daha kestiler.
Os livónios e a Hansa apresaram de novo barcos ingleses.
Yeni e v liler.
Os recém-casados.
Kuveyt'liler bağlı hayvanları ve insan sayılmayan bedevileri bırakıp felaketten kaçmışlardı.
Os kuaitianos fugiram ao sentir a catástrofe chegando. Deixaram para trás os animais trancados, e também os beduínos, a quem eles não prezam como sendo seres humanos.
Bu kez sorun nedir,? Majesteleri, Sorun Israil'liler.
Bem, Baltor, qual é o problema desta vez?
İsrail'liler sizi suçlayacaklar.
Os israelitas a culparão pela derrota de Salomão.
- Yine İsrail'liler.
- Os israelitas de novo!
Tennessee'liler, kavga etmekten çekinmezler ama konuşma dinlemeyi sevmezler.
Os Tennesseanos não são exactamente contra lutas, mas eles não ouvem muito palestras.
Adres ; Davy Crockett ve onunla birlikte olan Tennessee'liler.
Está endereçada a Davy Crockett e aos Tennesseanos que o acompanham.
Acaba Santa Anna bize mektup yazsaydı Tennessee'liler hakkında ne düşünürdü?
Imaginei o que Santa Anna nos diria se tivesse a oportunidade.
Tennessee'liler.
Tennesseanos.
Tennessee'liler Nell, 23 kişi,... çok uzaktan geldiler.
Tennesseanos, Nell. 23. Vindos do Tennessee.
Aeétes ve Colchis'liler...
Aeëtes e os cólquios...
Çünkü, Cambridgetown'lıların kullandıkları harfleri... Cambridge'liler de kullanıyordu.
Assim, cartas que eram para uma pessoa em Cambridgetown... iam parar a uma pessoa em Cambridge.
Brooklyn'liler
Eles são do Brooklyn.
Er ya da geç, Dışülke'liler bize savaş açacak.
Mais cedo ou mais tarde os Países Exteriores, vão declarar-nos guerra.
Bakın, Binbaşı. Biz Hobsonville'liler dürüst ve çalışkan insanlarız.
Sabe, Major, em Hobsonville somos gente honrada e trabalhadora.
Detroit'liler.
Malta de Detroit.
Çoğu Missouri'liler üzüldüler.
As pessoas do Missouri não ficaram muito satisfeitas.
Er Heb'liler, korkmayın.
Povo de Er-Heb, não tenha medo.
Biz Napoli'liler mucit ruhluyuzdur.
Sei como safar-me...
Biz Minas Tirith'liler güç peşinde koşmayız.
Nos, de M ¡ nas T ¡ r ¡ th, não provuramos poder.
Pharisee'liler Sadducee'lilerden ayrı!
Fariseus separados de saduceus!
70'liler birlikte coşun - James, fark ettin mi?
Enfrenta o mundo com bravura, 70
Yolda başka KGB'liler de olacak.
Haverá mais KGB pelo caminho.
Uçak için görevlendirilen KGB'liler.
São agentes do KGB encarregues do avião.
Siz GENETİX'liler bu sürekli geç ziyaretlerinizle fazla laubali olmuyor musunuz? İyi akşamlar.
Vocês da Genetix não estão exagerando com essas visitas incessantes?
Ve New Jersey'liler Phil.
São de Nova Jérsia, Phil.
Melmac'liler amaç edinmezler Willy.
Os melmaquianos não criam metas, Willie.
Bütün Melmac'liler de olur bu.
Todos os Melmaquianos passam por isso.
Herşeyi eski CİA'liler planlıyor.
Tudo feito por ex-agentes da CIA.
Çin'liler bunu gibi odalarda saklanırdı.
Os chineses escondiam-se em salas como esta.
Bu sabah Massachusetts'liler geldi :
Os soldados do Massachusetts passaram por aqui esta manhã.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Harry, o meu sonho é um código à espera de ser decifrado. Se o decifrarmos, resolvemos o crime. "Se o decifrarmos, resolvemos o crime."
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Os antigos havaianos também recorriam à calmante rizoma da planta de gengibre para aliviar a dor da profunda confusão, a qual, com muita frequência, era sexual.
Ve Dublin'liler de İrlanda'nın.
E os de Dublin são os pretos da Irlanda.
Ve Kuzey Dublin'liler de Dublin'in siyahlarıdır.
E os do norte de Dublin são os pretos de Dublin
Çizik T'liler yakaladı o da dövdü.
Os do Barra-T apanharam-no. O little bill.. espancou-o.
Demokratların 68'liler kongresi hayatımın en kötü olaylarından biridir.
Talvez a Convenção Democrata de 1968 tenha sido o período mais difícil da minha vida.
50'liler can sıkıcıymış... 60'lılarda swing dansı varmış, 70'liler gerçekten kötüymüş belki 80'liler, aşırı olacak.
Os anos 50 eram chatos, os anos 60 do Rock e os 70 logicamente, da erva. Quem sabe se os anos 80 não serão do radical.
1972'liler sınıfı serbestsiniz!
Classe de 1972, à vontade!
Eski Yankee'liler ile kamptakiler arasında karmaşa çıktı.
Burburinho entre os tipos no campo e os dos Yankees.
Atlantis'liler, büyük servetlerini bir araya toplayip onu "Dehset Kulesi" dedikleri bir yere sakladilar.
Fugindo da cidade arruinada, alguns sobreviventes juntaram a grande riqueza de Atlântida, e esconderam-na num local, a que chamaram de a Torre do Medo.
Belki de gerekmiyordu. Atlantis'liler enerjilerini yanardagdan aliyorlardi.
Talvez não, o povo da Atlântida usava o vulcão para ter energia.
Üzerinde şöyle yazıyordu "88'liler fark yaratır"
Dizia : "A turma de 88 faz a diferenca."
İnanabiliyor musun? NEB'liler, iş adamlarıdır.
Paz, já imaginaste?
Eğer o olmasaydı, NEB'liler ve İttifakçılar, çok daha önce dünyada savaş başlatırlardı.
- É um bom homem. Evitou uma guerra na Terra.
- NEB'liler ve biz.
- Os NBE e nós.
NEB'liler.
- Os NBE.
İyi savaşçıdır, cesur Tennessee'liler.
Bons atiradores, esses Tennesseanos.
70'liler için asla korku yok
Então pelo 70
İsrail'liler mi?
- Não, dos nossos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]