English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Lille

Lille translate Portuguese

64 parallel translation
Lille'den ayrılmam zor olduğunda neden bırakmadın beni?
Quando tive problemas para sair de Lille por que não me deixaste lá?
# 35 yaşında, Lille kentinin varoşunda bir fabrikada teknik müdür.
Aos 35 anos, director técnico num subúrbio de Lille.
Baban, Lille'de fabrikayla ilgileniyor. Fabrika güç belâ üretim yapıyor.
O teu pai está em Lille, a fábrica dele funciona em marcha lenta...
Babam hâlâ Lille'deymiş.
O Papá está sempre em Lille.
Beni Lille'e gönderdiler.
E durante todo esse tempo, espetaram-me em Lille!
Tren makinistiydim. Lille'de çalışıyordum.
Era maquinista nos caminhos de ferro de Lille.
Ben makinistken o, Lille'de ustabaşımdı.
Éle era o meu capataz quando eu era contramestre en Lille.
Dün gece Alman bombardıman uçakları Lille havaalanını hedef aldı. ... bu Paris'te sirenlerin çalmasına sebep oldu.
Ontem à noite, bombardeiros da Alemanha bombardearam o aeroporto de Lille, provocando a audição de sirenes em Paris.
Lille de kadının annesinin yanına taşındılar bir dükkan ve ev bulana kadar.
Chega a Lille e instala-se na casa da mãe da mulher esperando encontrar un tecto e o seu próprio negócio.
Suburban Lille, Fransa'nın Kuzeyi Ocağın üçü, 1980
SUBÚRBIOS DE LILLE, NORTE DE FRANÇA, 3 DE JANEIRO DE 1980.
Gel, gel, gel, lille princesso!
Anda, anda, anda pequena princesa!
Lille'deki bir doktor, Alman yetkililerine yalvariyordu.
Um médico em Lille apelou às autoridades alemãs.
isgal altindaki Fransa askeri bir eyalet gibiydi ayni bu Lille'deki Alman askeri polisinin çektigi kayitta görüldügü gibi.
A França ocupada era dirigida como um estado militar, Como mostra este filme da polícia militar alemã em Lille.
Lille'den bir doktorun kizi babasinin basina gelenleri ögrenmisti.
A filha de um médico de Lille soube como o seu pai sofreu.
Evde mi bilmiyorum, biz de Lille'den henüz döndük.
Não sei se ele está em casa. Acabamos de chegar em Lille.
Bay Courtois hafta sonu yokmuş ve evini, kendisini ziyarete gelen Lille'de oturan Kuzeni Bay Lavoignat'a bırakmış.
E daí? O Sr. Courtois passou o fim de semana fora. Deixou sua casa com um primo de Lille, Sr. Lavoignat... que estava na região e foi visitá-lo.
Veya trenle Brüksel üzerinden Lille'e yirmi yolculuk.
Ou seja, vinte comboios para Bruxelas.
- Lille'deki toplantıyı unutmayın.
- Não te esqueças da reunião em Lille.
- Haklısın, Lille.
- Claro, Lille.
Simone De Lille.
Simone de Lille.
Eğer Simone De Lille zehirlenmişse, bir eşleşme olmasını umuyorduk.
Se a Simone de Lille foi envenenada, seria espectável encontrar alguma espécie de correspondência.
Adli tabibe Simone De Lille'in cesedinin kaldırılması için sen mi yetki verdin?
Autorizou o médico para a remoção e examinação de Simone de Lille?
Simone De Lille'in cesedi için bunca derde katlanmanızın karşılığında, keşke elimde daha kesin sonuçlar olsaydı.
Por toda a dificuldade que tiveste para trazer o corpo de Simone de Lille, Queria ter algo mais conclusivo.
LİLLE, KUZEY BANLİYÖLERİ
Subúrbios norte de Lille
Lille yakın..
Próximo a Lille
Lille?
Lille?
Lille, Şehir olan!
Para Lille, a cidade!
Lille şehri?
A cidade de Lille?
Julie Lille yakınında bir yerden bahsetmişti.
A Julie disse-me que esteve numa região perto de Lille
Lille de bir apartman dairesine benzedi!
Parece-se com um apartamento em Lille!
hayır sırtım çok ağrıyor!
Nós podemos ir comer juntos a Lille!
Lille biliyorsunuz değil mi, Bay Abrahams?
Conhece Lille, Sr Abrahams?
- Eve gidiyorum. - Lille!
- Eu vou para casa.
Ordu Komutanlığı, Batı Cephesi, Lille Fransa Ocak 1917
ALTO COMANDO MILITAR, FRENTE OESTE, LILLE, FRANÇA JANEIRO DE 1917
Alman Egemenliğindeki Lille Şehri, Fransa.
LILLE, CIDADE OCUPADA PELOS ALEMÃE, FRANÇA
Kahretsin bu Lyle.
Merda, é o Lille
Bu yüzden Lyle'ı tuttum.
Por isso contratei o Lille.
Evet, Lyle tepeye park etmiş.
Sim, Lille tem uma casa por aqui.
Leydi Lisle bana bir mektup yazarak, siz Majesteleri'nin maiyetinde, iki kızından biri için yer olup olmadığını sormuş.
- Majestade. A Senhora Lille escreveu-me a perguntar se Vossa Majestade poderia poderia arranjar uma posição entre as suas Damas para uma das filhas dela.
- Leydi Lisle'ı, saraydaki hayatın ; kibir, haset, hor görme ve alaylarla dolu olduğu konusunda uyardın mı?
Haveis avisado a Senhora Lille que a vida na Corte está cheia de orgulho, desprezo, inveja e escárnio?
Lilille ve Lille'e de söyle.
Vá. Digam adeus à Lilie.
Yemeğe Lille'e gittik oradan da Badaboum'a geçtik.
Levei-os para jantar a Lille e acabámos no Badaboum.
Hayır, şu raporu okuyordum.
Não. Estou a ler um relatório do projecto da auto-estrada para Lille.
Patronun annemi Lille'ye götürdü, Akordiyon festivali için.
O teu chefe está a levar a minha mãe para Lille, para o Festival de Acordeão.
Otelde ona bir güzellik yaptım.
No hotel, em Lille, eu dei-lhe um pouco de prazer.
Evet ama kustum.
Como foi em Lille? Vomitei.
- Lille'in en büyük galerisinin sahibi.
É dono da maior galeria de Lille.
- Lille'de mi?
De Lille?
Gece kulüpleri, Eski Lille, restoranlar.
Vamos às boates, na cidade velha, restaurantes...
- Lille'de.
- Em Lille.
Lille seyahati iyi geçti mi?
- Não, estou bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]