English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Lima

Lima translate Portuguese

732 parallel translation
- Şu eğe sizde mi? - Evet.
- Ainda tens a lima?
Tom, şu eğeyi ikiye böl.
Parte esta lima em dois.
Peru'nun başkenti Lima'dan geçti. Bir penguende nadir rastlanan bir azimle bütün kıyı şeridini dolandı.
Passou por Lima, capital do Peru, contornando a costa com um brio pouco habitual num pinguim.
Demirleri kesmen için testere getiririm.
Trago-te uma lima para cortares as grades.
Eğe nedir biliyor musun?
Sabes o que é uma lima?
Bana bir eğe ve biraz azık getir yoksa kalbini ve ciğerleri sökerim.
Comida, senhor. Arranja-me uma lima e vitualhas ou arranco-te o coração e o fígado.
O eğe ve azığı yarın sabah erkenden bu mezarlığa getir.
Traz-me a lima e os canivetes aqui ao cemitério amanhã de manhã bem cedo.
- Başkasının eğesi.
- Com a lima de alguém.
Şu eğeyi bana ver evlat.
Vamos tratar dessa lima, miúdo.
Dört çeşit rom, brendi, nar, limon, papaya suyu ördek yumurtası akı.
Rum, conhaque, grenadine, suco de lima, suco de mamão e uma clara de ovo de pato.
- Tırnaklarını törpüle.
- Lima-a.
Törpümü deneyebiliriz.
Tentamos com a lima de unhas.
Kırmızı, yeşil, mavi, portakal rengi, sarı, beyaz ve herkesin beğendiği açık yeşil
Vermelho, verde, azul, laranja, limão, lima e o, cada vez mais popular, amarelo-verde.
Bir eğeyle açıyorum.
Vou começar com uma lima.
Eğeni görüyorum, ve bir tığla artırıyorum.
Cubro a sua lima, e aumento com um furador.
Tığını toynak-makasıyla görüyor ve küçük bir eğeyle artırıyorum.
Eu cubro com um cortador de cascos, e aumento com uma lima pequena.
Alet patladı ve ona saplandı.
Estava a usar uma lima de mão. De repente, ela atravessou-lhe o corpo.
Törpünüz var mı?
Têm uma lima?
Törpü var mı?
Tem uma lima?
Two lagers and lime and two lagers and lime, please.
Duas cervejas com lima e duas cervejas com lima, se faz favor.
Çık bir onluğu.
Dê-me uma lima.
# Bali'den Lima'ya Güney Denizi adaları boyunca #
De Bali a Lima, de costureiras a marquesas,
Tamamlanan ilave bir üs, Kuzey yarımkürede Kanada ve Hudson Körfezi'yle güneyde Lima ve Peru'ya kadar pek çok büyük şehri yok edebilecek kapasitede orta menzilli balistik füzelerin yapımı için inşa edildiği düşünülüyor.
... uma base adicional, ainda nâo acabada, parece ter sido desenhada para mísseis balísticos de médio alcance, capazes de destruir a maioria das principais cidades do hemisfério ocidental entre a baía de Hudson, Canadá, a norte e de Lima, Perú, a sul.
Bir tırnak törpüsü ile.
Com uma lima das unhas.
Siz de geleneksel şekerleme alanlarına geçiverin. Örneğin pralin veya limonlu krema çok tutulan tatlar.
Bem, por que não muda para uma área de confecção mais convencional, como o praliné ou o creme de lima, um sabor com saída, pelo que sei.
"Yeşil fasulye."
"Favas-de-lima".
Tom Collins, misket limonlu, normal limondan olmasn.
Um Tom Collins com lima e não limão.
Güzel bir cin-tonik dört küp buz ve bir dilim limon.
Um belo gin tónico... com quatro cubos de gelo e uma rodela de lima.
Tırnak törpüm var.
Tenho aqui uma lima para as unhas.
Tırnak törpüsü varmış.
"Uma lima para as unhas"!
Öyleyse neden daha geleneksel şekerleme alanına geçmiyorsunuz? Pralin ya da limonlu krema gibi. Çok popüler bir aromaymış.
Bem, porque não muda para áreas mais convencionais da doçaria, como praliné ou creme de lima, um sabor muito apreciado, segundo julgo saber, ou delícia de morango?
Limonlu tekila tatlım.
Um Shooter. Com lima, querido.
Limon ister misin?
Queres uma lima?
Sesini duymak güzeldi, N6HL.
Fico feliz em ouvir de você, November Six Hotel Lima.
Tango Tango Lima Alpha.
Tango Tango Lima Alpha.
Lima.
Lima.
- İki lima fasulyesinin fıkrasını duydunuz mu?
- Conhecem a história dos dois feijões?
Tıraş aynası var diş fırçası, kürdan, tırnak makası ve törpüsü ve diş aynası var.
Tem espelho da barba, escova de dentes, palito, corta-unhas lima de unhas e espelhinho de bolso.
Ne o inkar etme? Hayatında benden başka kimse var mı?
A minha lima das unhas contra as tuas costelas.
Lima, Peru'da bir adam tanıyorum.
Conheço um fulano em Lima, no Peru.
Angelina'nın Vahşi Gizemi, kadın, çiçeklikteki harcı temizlemek için tırnak törpüsünü kullanıyordu.
'O Segredo de Angelina Savage'ela usou a lima das unhas para tirar as grades da janela.
Şunlar da kızkardeşimin çocukları, Lima, Raya Zoika, Vika, Veronica ve küçük Boris.
São as filhas da minha irmã : Lima, Raia, Zoika, Vika, Veronica e Boris.
Kısacası geceliğini ve terliklerini giyer ve Pazartesi gecesi dergilerle yatağa girer. - Ve bir kase lima fasulyesiyle. - Evet, evet.
Ela veste a camisa de dormir, calça os chinelos e mete-se na cama à segunda-feira à noite com as revistas e com uma taça de feijões-lima, certo?
- Limonlu Key turtası.
- Vou fazer tarte de lima merengada.
Banyoda ıhlamur yaprakları daima acıyı dindirmek için kullanılır.
As folhas de lima no banho são usadas para aliviar a dor.
Çok geçmeden büyük bir acıyla kıvranınca rahatlamak için ıhlamur yaprakları ile banyo yaparken boğuldu.
Pouco tempo depois, dominado por uma dor agonizante, tentou tomar um banho tranquilizante com folhas de lima e afogou-se..
Bir çift lima daha var.
Temos mais um par de "Limas".
Çarşambaları şiş balık, ve tatlı olarak limon jölesi
À quarta são filetes e geléia de lima à sobremesa.
Gözüme takılan ilk şey Lima fasulyelerinin arkasındaki bir boşluk oldu.
A primeira coisa que me veio à vista foi um espaço atrás dos feijões lima.
Küçük bir kova su mu?
Uma lima?
- Beğendin mi?
Puseste uma lima lá dentro?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]