English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Lip

Lip translate Portuguese

540 parallel translation
Van der Lip baraj çatladgnda besyüzü askn kayp verdigimizi unuttunuz mu?
Caso tenham esquecido, morreram mais de 500 na Barragem Van der Lip.
Bu sist, Van der Lip faciasndaki geçirgen sistin benzeridir.
Esta argila é semelhante à argila permeável no acidente de Van der Lip.
Aslnda, sorun Van der Lip Barajyd.
Aliás, foi por causa da Barragem Van der Lip.
Geveze Rick Z Sabah Keyfi'nde sizlerle.
Lip, o Fala Barato, convosco no zoo da manhã.
Şuna bakın. Sakızlı ruj.
Olha para isto... pastilha elástica Lip Smacker.
- Duydun mu, Gerry? - Lip!
Estás a ouvir, Gerry?
Evet, oğlum?
- Lip? - Sim?
- Evet, dostum?
- Lip!
Lip, en sevdiğim kısım.
A minha parte preferida.
Lip! Evans başardı mı?
Lip, o Evans veio?
- Atlayabilecek misin?
- Consegues saltar? - Claro, Lip.
Bull nerede bilmiyoruz. - İlerlemeye devam, çavuş.
- Lip, não sabemos do Bull.
O Alman, sence orada ne yapıyordu?
Lip, o que é que achas que o alemão andava a fazer?
Sağol Lip.
- Obrigado, Lip.
- Hey, Lip? - Evet.
Lip?
- Hey, Lip?
Lip?
- Lip bana iyi nişancı demiştin.
- Vamos lá. Lip, disseste que tinha sido um óptimo tiro, não foi?
Bilseydin de birşey farketmezdi.
Lip, não teria feito diferença se vocês se apercebessem
- Lip? Dike nerede?
Lip?
- Al bakalım Bill. - Sağol Lip.
Toma, Bill.
- Sana biraz daha dal getireyim.
- Obrigado, Lip. - Já te trago mais galhos.
- Hadi. Beni buradan çıkar Lip.
Tira-me daqui, Lip.
- Nereye gidiyor? - Bilmiyorum.
- Lip, mas onde é que ele vai?
Almanları gebertmeye hazırım Lip!
- Pronto para matar alemães, Lip.
- Bu sefer yaşlı Guarnere'ı hakladılar.
Lip, desta vez foi mesmo em cheio.
Hey, Lip.
Lip...
- Harika bir yara Lip.
- Foi um belo ferimento, Lip.
Güzel pansiyon ha Lip?
Até que enfim.
- Kapa çeneni, Lip.
- Cala a boca.
- Lip var. - Lip mi?
Tens o Lip.
Saten, Kabarcık,.. ... Lip-Lip.
A "Cetim", a "Bolhas", a "Lambe-lambe".
Bu sabah dudak parlatıcımı bulamadım. Yeni almıştım.
Esta manhã não encontrei o lip gloss, tinha acabado de o comprar.
Bu yüzden 15 dakika sonra evden geç ve parlatıcısız çıktım. Günün ruju için Madeline'den yardım almak zorunda kaldım.
Claro que 15 minutos depois, atrasada e sem lip gloss, saí de casa e tive de recorrer à Madeline como fornecedora de batom.
Ve şimdi de tabii ki, Libett'ler halk dansçıları. Ayrıca Libet'in lipır'ları olarak bilinirler.
E agora, claro, as danças tradicionais do Libbet, com os dançarinos também conhecidos por Leapers de Libbet.
- Muhteşemdi.
- Tenho lip gloss!
Ve 99 sentlik parlatıcı kullanmıştı.
E tinha lip gloss rasca.
Lip, biraz salaktır. Bu yüzden, artık kimse ona Philip demiyor.
'Lip, que é um bocado desbocado, Daí já ninguém o tratar por Phillip.
- Aa, Lip.
- Sim, é mesmo, Lip.
- Lip.
- Lip.
Debbie, neden ona Lip diyorsunuz?
Hey, Debbie, Por que é que o chama Lip?
Lip.
Lip.
Söz veriyorsun ; unutma Lip.
Jura então, Lip.
İyisin Lip.
Está tudo bem, Lip.
- Tabii ki, Lip.
Só não me consigo é sentar.
- Hey, Lip.
- Meu Sargento.
Lip!
Lip!
Tamamdır Lip.
- Está bem, Lip.
Lip!
Lip...
- Evet.
Não achas, Lip?
- Lip, tebrikler.
- Lip, parabéns.
Lip Sting mi?
Isso é "Lip Sting"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]