Livia translate Portuguese
240 parallel translation
Değil mi, Livia?
Não são bonitas, Lívia?
Büyükannem Livia'nın öldüğü yılda.
No mesmo ano da minha avó, Lívia.
Büyükannem Livia'nın.
De Lívia, minha avó.
Livia, çok güzel bir pasta, değil mi?
Lívia, não é um bolo maravilhoso?
Ama daha da gözde olanı, ikinci karısı Livia'ydı.
Mas ainda mais notável era Lívia, a sua segunda mulher.
Dünyayı Augustus yönetiyordu, Augustus'u ise Livia.
Se Augusto governava o mundo, Lívia governava Augusto.
Büyükannem Livia.
Lívia, a minha avó.
Daha fazla armut yemelisin Livia.
Devíeis comer mais peras, Lívia.
Ama, Livia sonunda emeline kavuştu.
Mas, no fim, acabou por conseguir o que queria.
O zamana gelindiğinde Agrippa öldü... onu Livia zehirledi.
E depois ele morreu envenenado por Lívia.
O zamanlar herkes babamı severdi, annesi Livia dışında.
Todos adoravam o meu pai, excepto Lívia... a sua mãe.
Israr eden biri varsa, o da Livia'ydı.
Se alguém insistiu, foi ela.
Marcellus öldüğünde, Livia her şeyi planlamıştı.
Quando Marcelo morreu ela tinha tudo planeado. Foi muito esperta!
Tiberius'a olan duygularımı biliyordu, bizi evlendirmek istedi ama Agrippa'nın hedefi de aynıydı, Augustus oğlundan çok Agrippa'ya ihtiyaç duyuyordu, o yüzden Livia beklemek zorunda kaldı.
Sabia o que eu sentia por Tibério e estava determinada a casá-lo comigo. Mas Agripa teve a mesma ideia e na altura, Augusto precisava mais dele. Mais do que do filho dela.
Doğrusunu istersen aklımdan geçen, Livia'nın bu işte bir parmağı olduğu.
Para vos dizer a verdade, já me passou pela cabeça que Lívia pode ter tido mão nisso.
Yanılıyor olabilirim, ama o güçlü ve sapasağlam bir adamdı Livia müdahale edene kadar da hiçbir ciddi hastalığı olmamıştı.
Posso estar errada. Mas, ele era um homem forte e saudável, e nunca tinha estado doente até ter caído nas mãos dela.
Livia mı?
Lívia?
Livia ısrar etti.
Lívia insistiu.
Livia'ya veda ettin mi?
Havei-vos despedido de Lívia?
Hayır, beni rahatsız eder, Livia.
Não, não, não. Sinto-me incomodado, Lívia.
Livia, bana destek olacaksın.
Lívia, apoiai-me nisto.
"Ama annemiz Livia'nın inatçılığı yüzünden..."
" não fosse a teimosia da nossa mãe, Lívia,
Söylesene Livia, Palmyra'da olsa bile, eğer ben tanrıysam gut hastalığını nasıl iyileştirebilirim?
Dizei-me Lívia, se sou um deus, mesmo que só em Palmira, como faço para curar a gota?
Livia mektubu okudu.
Ela leu a carta.
Agrippa'nın oğulları olmasaydı ne yapardık, Livia?
Que faríamos sem os filhos de Agripa, Lívia?
Livia'nın Augustus'a olduğu gibi mi?
Tal como Lívia o foi para Augusto?
Hayatım, ben de senin Livia'n olmak istiyorum.
Meu querido, quero ser Lívia para o seu Augusto.
Demek, Livia tanrıça oldu sonunda?
Lívia é finalmente uma deusa? Isso irá agradar-lhe.
Livia tanrılar arasındaki yerini aldı.
Lívia assume o seu lugar entre os deuses.
Livia, Gökler Alemi'ne gittiğinde ve Augustus elini tutup Livia'yı tüm tanrılara gösterdiğinde, orada olmak isterdim.
Gostaria de estar no céu quando ela chegar e Divino Augusto, pegando na sua mão, a mostrar a todos os deuses.
Livia'nın mülklerinde değerli ne varsa toplayıp karadan ona göndereceğim.
Devo também esvaziar o apartamento de Lívia e enviar-lhe os seus valores.
Nero, İmparator olabilir, bunu halletiniz ama perde gerisinden karınız yönetecek, Livia'nın Tiberius üzerinden yönetmesi gibi.
Nero pode tornar-se Imperador, haveis tratado disso, mas será ela quem governará através dele, a vossa mulher, Agripinila.
Ölmeden az önce, Livia vermişti bana.
Foi-me oferecido pela Lívia, mesmo antes de ela morrer.
Ama Livia anlamış.
Mas a Lívia compreendia.
# Livia'nın dediği gibi, İmparatorluk sürecek.
Esse continuará, tal como Lívia disse.
Augustus, Livia'nın bunu yaptığını biliyor mu?
Augusto sabe que ela abre as cartas de todos?
Augustus'un ne bildiğini bilmiyorum, ama Livia'nın her şeyden haberi var.
Não s-sei o que Augusto s-sabe, mas ela sabe tudo.
Dedi ki... Bunu yapması için Livia zorlamış.
Ele disse... que L-Lívia a tinha obrigado.
Büyükbabamızı onun zehirlediğini düşünüyor Tiberius, Augustus'un yerine geçene dek, Livia'nın asla durmayacağına da inanıyor.
Ele crê que ela envenenou o nosso avô. E que nada a deterá até garantir que Tibério sucede a Augusto.
Livia'nın deli olduğunu düşünüyor.
Ele acredita que ela é louca.
Livia, belli ki, herkesten çok da o.
E parece que Lívia, mais que ninguém.
Yerinde olsam, daha çok Livia'dan korkardım.
Se estivesse no vosso lugar, preocupar-me-ia com Lívia.
"Livia, ben öldüğümde ufak bir armağan senin olacak, Vestal evi..."
Bem, Lívia, tereis o vosso presente quando eu morrer! Tereis a vossa casa para as vestais!
Bayan Livia'yla bunu konuşacağım.
Falarei com a senhora Lívia sobre isso.
Livia gördü bunu.
Lívia viu-o!
Şu şansa bak, Livia!
Que sorte!
Şu şansa bak, Livia!
Mas que sorte, Lívia!
Livia'nın elinin değdiklerini bile.
Nem sequer as da Lívia! Nada!
"... sevgili karım Livia'nın ise mirasçım olarak... "
" E que do terceiro terço do meu legado
- Livia hanımefendi geldiler, efendim.
A senhora Lívia veio ver-vos, meu amo.
Livia'yı suçla.
Culpai Lívia.