Liz translate Portuguese
2,992 parallel translation
Bir Liz-afet.
É um Liz-astre. Ok, Lemon.
Hayır, bu yanlış. Seninle seks yapamam Liz Lemon.
Não posso fazer sexo contigo, Liz Lemon.
- Sağ ol Liz Lemon. Bir şey değil Tray.
De nada, Tray.
Liz, onu aramalısın.
Liz, tens de lhe ligar.
Dolaylama yapacağım Liz Lemon.
Vou manter-me descontraído, Liz Lemon.
SERT PEYNİRLER VE SENİN DİŞ KANALLARIN, LİZ
QUEIJO DURO E O SEU CANAL RADICULAR, LIZ
Liz...
Liz...
Merhaba Floyd. Ben Liz.
Olá Floyd, é a Liz.
Bak Liz, bir süredir aramadığım için üzgünüm, ama bir kaç günlüğüne New York'tayım ve gerçekten de seni görmek istiyordum.
Liz, desculpa nunca mais ter ligado, mas estou em Nova Yorque por uns dias e gostava imenso de te ver.
Yani telefondayken her şey aynı eskisi gibiydi, Liz ve Floyd.
Ao telefone foi como se estivéssemos de volta, Liz e Floyd.
- Liz ve kim?
- Liz e quem?
Konuşan Liz değil.
Isto não é a Liz!
Liz, dün gece Kenneth'la ilgili çok gerçekçi bir rüya gördüm.
Liz, ontem à noite tive um sonho muito gráfico com o Kenneth.
Çok üzgünüm Liz.
Desculpa, Liz.
Üzgünüm Liz.
Desculpa, Liz.
Hala nasıl bekarsın olabilirsin Liz?
Como é que ainda és solteira, Liz?
Kızgın değilim Liz.
Não estou zangada, Liz. Mesmo bêbedo ele só tinha coisas boas a dizer sobre ti... e o teu rabo. É um alívio.
Hayır Liz, içkiyi bırakmamın bir nedeni vardı.
Liz, há um motivo para eu ter deixado de beber.
Ben de senin Liz Lemon.
Tu também, Liz Lemon.
Liz, baksana, bu belki delice gelebilir ama vücudum yüzünden, bilirsin işte, hiç bayan arkadaşım yok
Liz, talvez isto seja um pouco maluco, mas eu não tenho mulheres amigas por causa do meu corpo.
- Teşekküler Liz.
Obrigado, Liz.
Liz "Arsız" Mckee? Tabi. Beğendim.
Liz Atrevida McKee?
Liz ile arsızlık yap.
Sê atrevido com a Liz.
Liz, bu kattaki en huysuz hemşire.
A Liz é a enfermeira mais mesquinha deste piso.
Liz, Pete, birisiyle tanışmanızı istiyorum.
Liz, Pete, quero apresentar-vos uma pessoa.
Liz Lemon, ben sağdıç olmayı falan istemiyorum bile.
Liz Lemon, eu nem sequer quero ser padrinho.
Gerçek bir dost gibi davran Liz.
Sê amiga, Liz.
Liz, ben Grizz'in nişanlısı Feyonce'ye aşığım.
Liz, eu estou apaixonado pela noiva do Grizz, Feyoncé.
Merhaba Liz.
- Aah! - Olá, Liz.
Dürüst olmak gerekirse Liz, onun bundan kazancının ne oldu ben anlamıyorum.
Para dizer a verdade, Liz, não percebo o que ela ganha com isto.
Hey Liz, seninle ve Jenna ile herkesin ayak tırnaklarını kestiği ofiste konuşabilir miyim?
Liz, posso falar contigo e a Jenna no... escritório onde todos cortam as unhas?
Çok uygunsuz kaçacaksın Liz.
Vais estar tão deslocada, Liz.
Liz Lemon parti veriyor!
A Liz Lemon vai dar uma festa!
"Ve Liz Lemon'nın verdiği partinin bir benzeri yoktur." "Çünkü Liz Lemon'nın partisine gelmek mecburidir."
* e não há festa * como uma festa de Liz Lemon * porque uma festa da Liz Lemon * é obrigatória
Bak Liz Lemon, duygularının incindiğini biliyorum, ama partiler frizbiler gibidir.
Liz Lemon, eu sei que estás magoada, mas festas são como frisbees.
Bu partiyi Liz Lemon tarzı uçuracağım.
Vou dar um espectáculo de festa ao estilo da Liz Lemon.
Burada olmam gerektiğini biliyorum, ama vücudum beni Liz Lemon'nın partisine götürecek.
Eu sei que devia estar aqui, mas o meu corpo vai levar-me até à Liz Lemon.
Vay be Liz.
Uau, Liz,
- Meyve suyu diyeti hezeyanı Liz.
- Delírio de dieta de sumo, Liz.
Mesela Liz'in partisine. Ya da büyük bir pervanenin üstünden gökyüzü dalışı * yapabildiğin o yerlerden birine.
Como à festa da Liz, ou a um daqueles sítios onde se faz skydive em cima de uma ventoinha enorme.
- Harika partiydi Liz!
Grande festa, Liz.
- Liz'e selamımı söyle.
- Diz olá à Liz por mim.
Liz, burada komik olduğum için çalışıyorum, değil mi?
Liz, eu trabalho aqui porque sou hilariante, certo?
Liz...
Oh, Liz...
- Ben şanslıyım.
Obrigado, Liz Lemon.
- Liz?
Liz?
Her seferinde Liz.
De certeza, Liz!
Asla Liz'in orta kademe yöneticiliğe yatarak çıktığını söylemedim.
Nunca disse que a Liz dormiu com o chefe para subir na carreira ou que a Jenna raptou uma ama sueca para usar como forncedora de cabelo.
O şeye bulaşmak istemezsin Liz.
É melhor não te meteres nisso Liz.
Tracy, ben Liz.
Tracy, é a Liz.
- Kapa çeneni Liz.
Cala-te, Liz.