English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Lois

Lois translate Portuguese

5,356 parallel translation
Ezekiel seni dinlemez zaten, Lois.
O Ezekiel também não te daria ouvidos, Lois.
Lois, şu eziklere ne yapacağım bak şimdi.
Ei, Lois, vê-me a queimar borracha em frente destes falhados.
Bu işi ben başlatmadım, Lois. Ama bitiren ben olacağım.
Eu não comecei isto, Lois, mas vou acabá-lo.
- Mesela bu sabah Lois tam bir baş belasıydı.
Como nesta manhã. A Lois foi mesmo chata...
Lois, baban daha ne kadar burada olacak?
Lois, quanto tempo mais o teu pai vai andar por aqui?
- Lois, siz ne yapıyorsunuz burada?
Lois! Que fazem aqui os dois?
Şu gülüşüne bak Lois. 11 Eylül'de ölmedi diye sevinen adam geldi aklıma.
Olha para aquele sorriso, Lois. Lembra-me aquele tipo que estava demasiado feliz por não ter morrido no 11 de Setembro.
Ellerine sağlık Lois.
Bom trabalho, Lois.
- Anlamıyor musun Lois?
Não vês, Lois?
Eh, numaralar pek iyi değil. O yüzden mümkün olduğunca – merhaba, Lois.
Bem, os número não são muito bons, por isso temos que fazer o que podemos.
Peter, neredesin sen?
- Olá, Lois! - Peter, onde diabo estás tu?
- Lois, çok uğraştırır şimdi o.
Lois, isso parece-me ser trabalho custoso.
Lois, sesin kesiliyor.
Lois, estou a perder-te!
Merhaba, Lois.
- Estou? Olá, Lois.
Lois'in saçma isteklerinden bıktım.
Estou farto que a Lois me mande sempre fazer coisas estúpidas.
Evet, Lois'i ve çocukları çok özledim.
Pois, eu sinto mesmo falta da Lois e dos miúdos.
- Görmeye çalışıyorum, Lois.
- Estou a tentar, Lois.
Kim niye kandırsın ki milleti, Lois? Kimin ne çıkarı olur ki bundan?
Porque é que alguém inventaria aquilo, Lois?
Lois, aklını mı kaçırdın sen?
Lois, estás maluca?
- Lois, karnım çok aç.
Ei, Lois, estou esfomeado.
- Onunla yatmayı planlamıyor olabilir ama Quagmire ne şerefsizdir bilmezsin sen Lois.
Bem, ela pode não estar a planear dormir com ele, mas tu não sabes o quanto sereno o Quagmire é, Lois.
Lois Griffin.
" Lois... Griffin.
Lois neden sürekli bayan iş arkadaşlarından yakınıyor bilmiyorum.
Não sei porque é que a Lois dizia sempre que tinha problemas com companheiras de trabalho.
- Lois, bu ne böyle?
Lois, mas que diabo?
- Merhaba Lois.
Olá, Lois.
Lois! Stewie olmayan çocuk düştü!
Ei, Lois, aquele miúdo que não é o Stewie caiu!
Beni bilirsin Lois. Burnumu sokmuyorum.
Tu conheces-me, Lois, eu não sou curioso.
Tamam Lois!
É para já, Lois!
Lois.
Lois!
- Ben de geliyorum Lois.
- Eu vou contigo, Lois. - Sim, eu também vou.
Lois, Peter, geçin hadi içeri.
Lois, Peter, entrem.
Gerçekten endişelenmene gerek yok Lois.
Não precisas de te preocupar, Lois.
Yapabilirsin Lois.
Bem, podes, Lois.
Lois, bu kanepe senin kırmızı şaraptan bayılmaların için harika olur.
Sabes, Lois, este sofá seria perfeito para um dos teus desmaios de quando bebes vinho tinto.
Endişen için minnettarız Lois. Ama Scotty bizim oğlumuz. Ve ona münasip gördüğümüz şekilde bakmalıyız.
Ouçam, nós apreciamos a vossa preocupação, Lois, mas o Scotty é nosso filho e tratamos dele como acharmos mais apropriado.
Hadi Lois.
Vamos, Lois.
Sinir bozucu olduğunu biliyorum Lois. Ama hiçbir yasa o ailenin çocuklarını doktora götürmek zorunda olduğunu söylemiyor.
Eu sei que é frustrante, Lois, mas a verdade é que não existem leis que digam que aquelas pessoa têm que levar o filho ao médico.
Maalesef durum bu Lois.
Bem, é uma área delicada, Lois.
Eğer başımıza bir şey gelirse bilmeni istiyorum ki, uzun zamandır mutlu değilim.
Lois, se alguma coisa nos acontecer, quero que saibas que já há muito tempo que não sou feliz.
- Böyle yapılır Lois.
É o que se costuma fazer, Lois.
- Tamamdır, aldım onu Lois.
Muito bem, já o tenho, Lois. Peter, mas que...
- Lois, bu mu?
Lois, é este?
Üzgün olduğunu biliyordum ama Lois onu kaçıracak kadar ileri gitmiş midir?
Eu sei que ela estava chateada, mas acham que a Lois teria ido tão longe a ponto de o raptar?
Lois'le ben dondurma alabiliriz, sen değil.
Eu e a Lois podemos ir comer um gelado, tu não.
Çocuk hırsızları Lois ve Peter Griffin'in az önce vardıkları Quahog Hastanesi'nden bildiriyorum.
Estou à porta do Hospital de Quahog, onde os raptores acusados, Lois e Peter Griffin acabaram de chegar.
Lois, Peter. Olduğunuz yerde kalın.
Lois, Peter, parem aí mesmo.
Lois, lütfen!
Lois, por favor!
İyi gidiyorsun Lois.
Até agora estás a ir bem, Lois.
- Pekâlâ Lois.
Está bem, Lois.
Lois!
Lois.
Ben Lois.
- Sou a Lois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]