English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Lynette

Lynette translate Portuguese

1,191 parallel translation
Kalbinde, Lynette komşusunu hiçbir zaman sevemeyeceğini biliyordu, ama sevginin, komşusu ve kendisinde ortak olan tek şey olduğunu asla farkedemeyecekti.
No seu coração, Lynette sabia que provavelmente nunca iria amar a sua vizinha. Nunca iria imaginar que amor era a única coisa que ela e a sua vizinha tinham em comum.
Lynette, hiçte aramadığı küçük bir aile sırrını keşfetti.
Lynette descobriu um pequeno segredo de família... Um que ela nem estava à procurar.
Lynette, Claire çekici, evet
Lynette, Claire é atraente, sim.
Lynette'in yeni işi bir bedelle geldi.
O novo trabalho da Lynette veio com um preço...
Lynette, selam. Benim, Bree.
Lynette, olá, é a Bree.
Lynette, erken gel. Bana bir şeyler göster.
Lynette, chegue cedo, mostre-me alguma coisa.
Ed Ferrara, Lynette Scavo.
Ed Ferrara, Lynette Scavo.
Eve git, Lynette, pişman olacağım birşey söylemeden önce.Eve git.
Vá para casa, Lynette, antes que eu diga algo de que me arrependa. Vá para casa.
- Lynette
Lynette...
Lynette, nedir?
Lynette, o que é?
- Hey Lynette.Tom hazır mı?
O Tom está quase pronto?
Evliliğindeki bu mutsuzluk Lynette için hoşnutsuzluk dolu bir hal almıştı.
A falta de paixão no seu casamento tinha-se tornado uma realidade desagradável para Lynette.
Ed Ferrara, Lynette Scavo.
Ed Furarer, Lynette Scavo.
Lynette yeni patronuyla tanıştı.
A Lynette conheceu o seu novo chefe...
Lynette, sanırım yanıldın.
Caramba, Lynette. Acho que estavas errada.
Selam, Lynette. Seninle biraz görüşebilir miyiz?
Olá Lynette, posso falar contigo, só um segundo?
Lynette, farklılıklarımız olduğunu biliyorum.
Lynette, eu sei que temos tido os nossos desentendimentos.
Ben, Lynette Scavo.
- Eu sou a Lynette Scavo.
Lynette, selam.
Lynette.
Aramana şaşırdığımı itiraf etmeliyim, Lynette.
Eu tenho que te dizer, Lynette, fiquei surpreendido pela tua chamada.
Lynette Nina gitti sen geldin.
Lynette... A Nina está fora.
Lynette, çocuklarımı hayatta tutabilirim.
Lynette, eu sei manter os meus filhos vivos.
Adım Lynnette Scavo.
Chamo-me Lynette Scavo.
Merhaba, Lynette.Ben Alissa Stevens.
Olá, Lynette, sou Alisa Stevens.
Eh, Lynette de kendisi hakkında konuşmayı sever.
A Lynette também adora falar da Lynette.
Lynette üstüne vazife olmayan işlere karışıyorsun.
Já estás outra vez a preparar-te para te meteres.
Lynette Scavo, işteki ilk gününden beri amiri Nina'nın alışılmadık derecede gergin olduğunun farkındaydı.
Desde o primeiro dia de trabalho, tornou-se claro para a Lynette que a sua chefe, a Nina, era invulgarmente tensa.
Gerginliğini azaltmak için ona düşünceli hediyeler vermeye çalıştı.
Para ajudar a aliviar a tensão, a Lynette tentou dar-lhe presentes.
Ta ki bir gün denemediği bir sakinleştirme yöntemi aklına gelinceye kadar.
Até que um dia, a Lynette pensou que ainda não tinha tentado uma forma de relaxamento.
Lynette, otur- -
Lynette, senta-te...
Lynette, yeni votka teklifini okudum.
Lynette, li a nova proposta para o anúncio da vodka.
Haydi, Lynette, çabucak bir şeyler içeriz.
Vá lá, Lynette, vamos só beber um copo.
Lynette, geç saatlere kadar kalmak senin için sorun olacaksa daha az zamanını alacak bir kampanya bulmamız daha iyi olabilir.
Lynette, se tens problemas em ficar até mais tarde, então devíamos dar-te uma campanha menos exigente.
Lynette. Emin misin?
Lynette, tens a certeza?
O anda Lynette, sarhoş olmasına rağmen... Chuck'ın doğru bir noktaya değindiğini fark etti.
Nesse momento, a Lynette pensou que o Chuck, mesmo bêbedo, tinha razão.
Lynette, bir daha asla bu savaş alanında göstermek zorunda kalmayacağına duyduğu güvenle zaferin tadını çıkardı.
A Lynette saboreou a vitória, confiante de que não voltaria a enfrentar a sua adversária neste campo de batalha.
Lynette yeniden iş hayatına döndüğünde bunun çaba gerektireceğini biliyordu. Öngöremediği şey ise gece vardiyasıydı.
Quando Lynette chegou em casa, ela sabia que seu novo trabalho seria exigente, o que ela não tinha previsto... era o turno da noite.
Normalde, Lynette kendisinde kontrol takıntısı olmadığını tekrar ederek, uykusuz bir gece geçirirdi.
Normalmente, Lynette não gastaria uma noite sem dormir, dizendo a si mesma que ela não tinha problemas de autoridade,
- Merhaba, Lynette.
- Oh, oi, Lynette.
Lynette, ne diyordun?
Lynette, o que você estava dizendo?
Lynette, şuna bak.
Lynette, vê só.
Lynette, personel toplantısı.
Lynette, reunião de pessoal.
Lynette, on dakika tut.
Lynette, segura durante dez minutos.
Tom, Lynette.
Tom, Lynette.
Lynette?
Lynette?
Oh.
Olá, Lynette.
Lynette.
Lynette.
Hey, bu Lynette.
É a Lynette.
Lynette'nkine ne dersin?
- E se fosses à Lynette?
Lynnette!
Lynette.
Lynette, yapma.
Então, Lynette?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]