Machines translate Portuguese
65 parallel translation
Bira, kumar makinaları, uyuşturucu işi, ve yasalara aykırı tüm girişimler ondan sorulurdu.
Dominava a cerveja, slot machines, apostas... e uma dúzia de outros negócios ilegais.
Kontrol ettiniz mi? Slot makinaları çalışıyor mu? Eğer tembellik ederseniz size ödeme yapmam!
Vejam se as slot machines estão trabalhadas, para que nunca haja pagamentos!
Kumar makineleriyle kaybedecek vaktimiz yok.
Não temos tempo para jogar nas slot machines.
Kumar makineleri, rulet, yirmibir oyunu, zar oyunları ve kumar masaları var.
Há muitas slot machines, roletas, blackjack, craps, cartas e mesas de baccarat.
Seks makinalarısınız walla.
Suas sex machines.
O artık Tek Kollu Makina jokeyi.
É jóquei de slot machines.
Ne oldu? Makinelere birkaç çeyreklik mi kaptırdı?
Gastou moedas nas "slot machines"?
Eşcinsel evliliklerinize, kumar makinelerinize kondomlarınıza, Meksika boşanmalarınıza seks kulüplerinize, martinilerinize geri dönün.
Voltem às vossas "slot machines", aos vossos arranha-céus, aos divórcios mexicanos, aos clubes de sexo e aos martinis.
- Evet. Evet, kollu makinelerde kazandı.
Ganhou-o nas slot machines.
Las Vegas`da gerçekten slot makinası olmayan yer kaldı mı?
Será que há algum lugar em Las Vegas onde não haja slot machines?
Kumarı bırakmayan insanlar makinelerin başında yanmıştı. Bu anca Vegas'ta olur.
Encontrámos gente carbonizada colada às slot machines, porque não quiseram perder nada.
İşte orada. Arkadaki.
- Está aqui, nas slots machines.
Ve eğer kaybedersek, Gruber Tarım Makinaları bize ne verecek?
E o que a gente ganha da Farming Machines Gruber se perdermos?
Gruber Tarım Makinaları.
Farming Machines Gruber
Bunu büyük ihtimalle Video poker, kollu makineler veya başka bir şey de hile yapmak için kullanacaklar.
Ele provavelmente planeam usá-lo... para fazer batota no poker ou nas slot machines.
Eskiden işimiz hükümetleri devirmekti, şimdiyse The Gong Show'u sunuyor aptal slot makinelerine bekçilik yapıyoruz.
Costumávamos derrubar governos como modo de vida, agora somos mestres de cerimónia... e guardamos os lucros de umas míseras "slot machines".
Sarasvati, kollu makinelerden birindeki ödeme mekanizmasında küçük bir arıza olduğunu söyledi.
A Sarasvati disse que o padrão de uma das slot machines está errado.
Süpermarketteki işe... kollu makineleri soyabilmek için girmiştir.
- Ele aceitou o trabalho no supermercado... de maneira a poder roubar as slot machines no supermercado.
Bu fotoğraflardan... şüphelinin, süpermarketteki kollu makineyi, endoskop ile... soyduğunu görüyoruz.
Estas fotografias de vigilância provam... que o suspeito roubou as slot machines no supermercado... usando uma lanterna.
Tamam ama kollu makinalara saplanıp kalanlar da aynı adamlardır.
Bem, esse são os mesmo pacóvios que deviam ficar pelas "slot machines".
Slot makineleri dışında neyin var diye soruyorum.
Estou a perguntar o que mais tem além de slot machines.
Ben Waltham'dan geliyorum. Şirket için bir günlüğüne Armagh'a geldim.
Vou para Armock passar um dia na International Business Machines.
Sen makinaya karşı oynamalıydın sersem.
Devias ir para as "slot machines", otário.
$ 10'lık slot makinesinin yanında. 14. koridor.
Ele está perto das Slot Machines de 10 dólares.
Şey, makinalarda artık kolu çekmene gerek yokmuş, onu fark ettim.
Sabes, reparei que já não tem de se puxar o braço nas slot machines.
Slot makinalarının öldüğü yer.
Onde as "slot machines" vêm morrer, não é?
Kumar makinesi sesi duydun mu?
Ouviste slot machines?
Kumar makinelerini senin alacağına garanti veriyor.
Se aceitares, ele garante a tua posição nas "slot-machines" que te deram.
Simple Machines'in 7 Inches albümü üstüne yemin et.
Jura pela tua máquina de 7 polegadas.
Mini marketlerden, bakkallardan ve Keno'nun marketindeki jetonlu makinalar gibi.
Moedas de slot machines de bares e supermercados, mercearias Keno, esse tipo de coisas.
Lemmy ile ilgili hatırladığım ilk şey müzikle hiç alakalı değil ama kumar makinelerine olan takıntısıydı.
Aquilo que eu me lembro acerca do Lemmy não tem nada a ver com a música. Ele era e acho que ainda é Obssecado com slot machines.
Geçen sefer nakit paran olduğunda kendini bir grup fahişeyle Biloxi'deki kumarhanede bulmuştun.
Da última vez que recebeste em dinheiro vivo acabaste nas slot machines em Biloxi, a chacinar um grupo de mulheres idosas.
Kumar makineleri ve oyun masaları.
- Slot machines e jogos de cartas.
Slot oynuyorum.
Estou a jogar slot machines, que foi?
Slot makineleriyle masa oyunlarını getirmek için.
Slot machines e jogos de cartas.
Kızılderili Kumar Lobisi sayesinde Sacramento'ya hipodrom maskesini kullanarak kumarhane oyunlarını sokacak.
É através do lobby indígena que ele vai seduzir Sacramento às slot machines na pista.
Ace'in planlarını ele geçirip katlayacağız. Jeton makineleri, kart oyunları getirerek spora devlet temelli yeni bir anlam katacağız.
Vamos assumir e multiplicar os planos do Ace, vamos trazer slot machines e jogos de cartas, vamos colocar o desporto numa boa base fiscal.
Debbie slot makinelerine bayılır.
Sabe, a Debbie adora "slot machines".
Tek yapabildiğimiz yaşlı kadınlar gibi makinede beş sentlik oyunlar oynamaktı.
O que fazíamos era jogar slot machines como as velhotas.
Donatello is the fellow has a way with machines
* Donatello é um rapaz que sabe mexer com as máquinas *
Girişteki şu kumar makinalarından birini deneyelim bence.
Ei, devíamos experimentar uma daquelas slot machines na entrada.
Ben şu girişteki kumar makinalarından birini deneyeceğim.
Bem, isto é uma treta. Ei, vou experimentar uma daquelas slot machines na entrada.
Evet, üstelik kumar makinalarından bahsetmiyor.
Sim, e ele não está a falar das slot machines.
Uluslararası İş Makineleri, ya da genel tabirle IBM tarafından üretilen bir ürünü söktüğün ya da parçalarına ayırdığın hiç oldu mu?
Já tentaste desmontar ou decompor algum produto fabricado pela International Business Machines, mais conhecida como IBM?
Donatello is the fellow who has a way with machines? ?
* Donatello é um rapaz que sabe mexer com as máquinas *
- Kollu kumar makinesi, ha?
Jogador nas "slot machines", certo?
Ki bu da Kızılderili Kumar Lobisi'ni işin içine sokuyor.
Mais $ 350 milhões, dependendo da aprovação das slot machines. Isso inclui o acordo com o lobby indígena?
- Ne parası Avery?
- Nas slot machines.
Öyle mekanlardan hoşlanıyor.
Ela gosta das slot machines.
¶ donatello is the fellow who has a way with machines ¶
* Donatello é um rapaz que sabe mexer com as máquinas *
Donatello is the fella who has a way with machines? ?
* Donatello é um rapaz que sabe mexer com as máquinas *