Macro translate Portuguese
84 parallel translation
Macro'nun yetkisini ona verecektim, ama o günden sonra vazgeçtim.
Ia dar-lhe o comando de Macro mas depois disso, nem pensar.
Sertorius Macro, Sejanus'un yardımcısı.
Sertório Macro, o segundo comandante de Sejano.
- Macro, ne işin var burada?
- Macro? Que fazes aqui?
Macro, çocuklara ne yaptılar?
Macro... O que fizeram com os meus filhos?
Bunu unutmayacağım Macro.
Não esquecerei isto, Macro.
Elbette, bu olağandışı, ama, Sertorius Macro'nun dediği gibi mucizelerin doğasında vardır bu.
É certamente invulgar, mas como disse Sertório Macro, são assim os milagres.
Macro'yla muhafızlarını yolladı, bileklerini kesene kadar başında beklediler.
Enviou Macro com um exército de guardas para o vigiar enquanto cortava os pulsos.
- Macro!
- O Macro!
Yine burada olmaktan nefret ediyorum, Macro.
Odeio voltar para cá, Macro.
Sevgili dostum Nerva! Ben ölünce Macro'ya dikkat et.
Nerva, meu amigo, cuidado com o Macro quando eu morrer.
Yani ben gidince, Macro'ya dikkat et.
Então, quando eu me for, cuidado com o Macro.
Dostun da, Macro. - O size, bir tek size hizmet ediyor, Efendimiz.
- Ele serve-o somente a si, senhor.
- Bunu Macro'ya sormalıyız, Efendimiz.
- Pergunte a Macro, senhor.
Sen ölünce, sadakat azalacacak, Macro da beni öldürecekti.
E o destino manda que, quando tu morreres, o Macro me matará.
Zaten Macro ölseydi bile, bu sürüngenle yaşamaya nasıl devam ederdim ben?
Seja como for, mesmo com Macro morto... como poderia eu continuar a viver com esse réptil?
Hayır, Macro.
Não, Macro.
- Niçin Macro'dan başlamıyorsun?
- Porque não começar pelo Macro?
- Macro'dan mı?
- Macro?
Mükemmel! Çok zekice, Macro.
Uma demonstração majestosa, Macro.
Ah, Macro! Sen tam şurada durur musun?
Macro, podes ficar ali?
Macro!
O Macro!
- Chaerea, Macro'yu tutukla.
- Chaerea, prende o Macro.
- Muhafızlar, Macro'yu tutuklayın!
- Guardas, prendam Macro.
Ama ya Macro?
E o Macro? O que aconteceu?
Buradaki de bir makro.
Isto é um macro.
Voyager'a, bir çeşit makro virüs bulaştı.
A Voyager foi infectada por um macro-vírus.
Makro virüs mü?
Um macro-vírus?
Büyük versiyon virüsler gibi- - makro virüsü tanımlamak için- - uçan böcek demeyi öneririm.
Para a versão grande do vírus... a qual chamo de macro-virus... eu sugeriria um mata-moscas.
Ne yazık ki, makro virüs, çok hızlı çalışıyordu.
Infelizmente, o macro-virus trabalha rápido.
Size makro virüs bulaşmış durumda.
Você foi infectada com o macro-virus.
En büyük makro virüsün, konukçu nüfusunu, bir arada tutma içgüdüsüne sahip olduğuna inanıyorum.
Eu acredito que o macro-virus grande são guiados por algum tipo de instinto para reunir sua população de hospedeiros.
Makro virüs gemide, ve öyle görünüyor ki... hava yolu ile bulaşıyor.
O macro-virus está à bordo da Voyager e parece ser transportado pelo ar.
Makro virüsten, bir örnek temin ederek, tedavi bulmak maksadıyla, Revir'e geri döndüm.
Eu colhi um espécime vivo do macro-virus, e retornei à enfermaria com esperanças de encontrar uma cura.
Az önce, B'Elanna'nın, boynundan, bir makro virüsün çıktığını gördüm.
Acabei de ver dois macro-vírus a sair do pescoço de B ´ Elanna.
Makro virüsler, kızıl ötesi radyasyonu çekici buluyorlar.
Os macro-virus são atraídos por radiação infravermelha.
Makro virüsler, Güverte 10'da beni sıkıştırdılar, ve seyyar yayımlayıcım neredeyse yok edilmiş durumda.
Os macro-virus me cercaram no Deck 10 e meu emissor portátil foi quase destruído.
Doktor... makro virüslerin, kızılötesi sinyallerini çekici bulduklarını söylemiştiniz.
Doutor, você disse que os macro-vírus são atraídos por assinaturas infra-vermelhas.
Makro virüsler, yok edildi.
Os macro-vírus foram destruídos.
Ama seninle, yüzleştiğim zorlukları paylaşacağım- - yabancı saldırıları, makro virüsler.
Mas já encarei meus desafios. Invasões alienígenas, infestações macro-virais, já cruzei o espaço Borg, viajei através do tempo.
Adım, Macro kardeş, nam-ı diğer, "Büyük Mac".
O meu nome é Irmão Macro, também conhecido por "Big Mac".
Bunların hepsi makro-antibiyotik.
Macro-antibióticos.
Bir makrovirüs - bir kaç yıl önce gemiye bulaşmıştı.
Um macro vírus. Infectaram a nave, faz alguns anos.
Zamansal anomali onları öldürmese bile, kim bilir Borg, telepatik bitkiler veya makro virüsler onları öldürecek.
Se a anomalia temporal não os matar, algo mais o fará. Os Borg, plantas telepáticas... macro vírus.
Yarı dairesel biçimde bir sıçrayıp kurumuş kan izi.
É uma macro salpicadura de sangue seco num padrão semicircular.
Macro, Heimann, Richards.
Hyman! Bridges!
- görmeye götürün.
- ao Macro.
Disgör senin canına okuyacak salak.
O Macro vai-te foder, besta.
- Disgör de ne demek oluyor?
- Que raio é um macro?
- Disgör.
- O Macro.
Macro!
Macro?
Oğlu, Caligula'yım. Evet.
- Sim, e teu amigo é o Macro.