English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Madeleine

Madeleine translate Portuguese

489 parallel translation
- Madeleine mi?
- A Madelaine?
Karısı, Madeleine muhtemelen salonda onu bekliyordu.
A sua esposa, a Madeleine, estaria provavelmente na entrada para o receber.
Sen, geçen yıl Noel'den hemen önce bizimle yemek yerken onun Madeleine'le orada olduğuna emindim.
Pensava que ele e a Madelaine estavam presentes, quando vocês jantaram connosco no Natal o ano passado.
Madeleine ve çocukları da götüreceğim.
Levarei a Madelaine e os miúdos.
Kimseye söylemedim, hatta Madeleine'e bile.
Não disse nada a ninguém, nem mesmo à Madelaine.
Adım Madeleine, ama bir ayarlama yapabiliriz.
Eu sou a Madeleine, mas isso resolve-se.
Bakın Bayan Winthrop, Madeleine Oteli'ndekilerin size komplo kurmuş olma nedeni ne olabilir?
- Minha cara menina, que motivos teriam as pessoas do hotel para urdir tal conspiração?
Sokaklarda mı harcanmalı?
Mas as ruas da Madeleine são?
Sabahın beşinde, dışarıda, kimliksiz ne arıyordunuz?
E o que fazia na Madeleine às 5 da manhã sem documentos?
Karım, Madeleine, daha önce Carlotta'ya ait olan bir kaç mücevhere sahip.
A minha esposa, a Madeleine, tem várias jóias que eram da Carlotta.
Ondan alınan çocuk Carlotta'yı çılgınlığa ve ölüme sürükleyen kaybedilmiş çocuk Madeleine'in büyük annesi.
Então, a criança que lhe foi roubada, cuja perda levou a Carlotta à loucura e à morte, era avó da Madeleine.
Aynı kanı Madeleine de taşıyor.
O seu sangue corre nas veias de Madeleine.
Madeleine.
Madeleine.
Madeleine!
Madeleine!
- Adım Madeleine Elster.
Chamo-me Madeleine Elster.
Scottie, Madeleine 26 yaşında.
Scottie, a Madeleine tem 26 anos
Madeleine, neredesin şu an?
Madeleine, onde está?
- Madeleine, anlat bana.
- Diga-me, Madeleine..
- Nereye gidiyorsun?
Madeleine, diga-me o que é.
San Francisco'nun yüz mil güneyinde, eski bir İspanyol misyonu var San Juan Bautista adı ve bir müze olarak korundu 100 yıl öncesinin aynısı olarak.
Madeleine, 160 km a sul de San Francisco há uma velha missão espanhola, chamada San Juan Bautista e preservaram-na exactamente como era há cem anos, como um museu.
Şimdi tamamen düzeleceksin.
Vais ficar bem, Madeleine.
Madeleine, şu an neredesin?
Madeleine, onde estás agora?
Şimdi, Madeleine, buraya geldiğin zamanı düşün.
Agora, Madeleine, pensa na altura em que cá estiveste.
Madeleine, dene.
Madeleine, tenta.
- Seni seviyorum, Madeleine.
Amo-te, Madeleine.
Ölümü öncesinde Madeleine Elster'in akli durumu,... ölümünün şekli ve gerçek ölüm sebebini ortaya koyan ölüm sonrası inceleme... ışığında, sanıyorum... karar vermekte pek fazla zorlanmayacaksınız.
Agora, quanto ao estado mental de Madeleine Elster antes da sua morte, quanto à forma como morreu, e quanto à autópsia do corpo demonstrativa da verdadeira causa de morte, não deverão ter qualquer dificuldade em chegar a um veredicto, meus senhores.
"Jüri Madeleine Elster'in akli dengesi yerinde değilken intihar... ettiğine karar vermiştir."
O júri decidiu que Madeleine Elster se suicidou durante um período de instabilidade mental.
Sen ve ben Madeleine'i kimin öldürdüğünü biliyoruz.
Tu e eu sabemos quem matou a Madeleine.
Carlotta hikayesi kısmen gerçek, kısmen uydurmaydı... senin Madeleine'in intihar eğilimi olduğuna tanıklık etmen içindi.
A história da Carlotta era meia verdade, meia mentira para que depusesses que a Madeleine se queria matar.
Madeleine burada öldü, Judy.
A Madeleine morreu aqui, Judy.
Bir süre Madeleine olman gerekiyor.
Preciso que sejas a Madeleine por algum tempo.
- Artık sana Madeleine'den bahsetmeliyim.
- Agora tenho de te falar da Madeleine.
Şimdi Madeleine gibi görünüyorsun.
Agora pareces a Madeleine.
Kolye, Madeleine.
O colar, Madeleine.
- Hayır. Kuleye çıkacağız, Madeleine.
Vamos subir a torre, Madeleine!
Seni öyle sevdim ki, Madeleine.
Eu amava-te tanto, Madeleine.
- Benim adım Madeleine Walace. Bir deyim vardır : "Madeleine gibi ağlamak", değil mi?
Chamo-me Madeleine Walace ; não se diz "chorar como uma madalena"?
Hatirliyor musun, Sevgili Madeleine'im?
m dia çor-de-laranja, ;
Örneğin Şanzelize civarının günlüğü, 20,000 ile 30,000 frank arasında değişir.
Nas imediações dos Campos Elísios ou da Madeleine, a taxa é de vinte a trinta mil francos por dia ;
Madeleine Robinson, Jeanne Moreau, Maurice Teynac, Naydra Shore...
Jess Hahn, Willian Kearns... Madeleine Robinson, Jeanne Moureau...
Madeleine, gel bize yardım et.
Madeleine, vem ajudar-nos!
- Madeleine.
- O nome da tua mãe?
- "Evet, şef" diyeceksin!
- Madeleine.
- Madeleine başta olmalı.
- A Madeleine tem de ficar à cabeça. "
Ayrıca Madeleine Yvonne'dan daha yaşlıdır.
" Além disso, a Madeleine é a mais velha.
Madeleine'i masada başa oturturuz.
Colocamos a Madeleine à cabeça da mesa. "
Madeleine, değil mi, Linda?
"É a Madeleine, não é Linda?"
Madeleine Love.
Madeleine Love.
Madeleine sadece ayakkabılarımı çıkarmıştı.
E Madeleine só havia me tirado os sapatos.
- Madeleine'i bozmaz, değil mi?
A Madelaine não se importa. Não é, Madeleine?
"Mado sevgilim..." Adım Madeleine.
" Querida Mado - eu chamo-me Madeleine -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]