Malina translate Portuguese
175 parallel translation
Molina, kolayca sayıyı yapıyor som inte når första.
Uma jogada fácil para Malina, que atira para a primeira.
Saint Mary'nin malina ayak basmanin cezasi..
O castigo por entrar na propriedade de Saint Mary...
Listedeki 14 isimden... yalnızca bir tanesinin telefonu aktif durumda.
- Só um dos 14 nomes tem telemóvel activo. Joseph Malina.
Malina, ev telefonundan saat 04 : 03'te 12 saniyelik bir konuşma yapmış. Tuzak kurulan yerin yakınında, Van Nuys'taki ankesörlü bir telefondan aranmış.
- Uma chamada de 12 segundos às 4 : 03, de uma cabina em Van Nuys, perto do local de emboscada.
Malina'yı buraya getireceksiniz. Bierko'yu öylece satacağını mı düşünüyorsunuz?
Prendem o Malina, e pensam que vai revelar onde está o Bierko?
Malina'yla konuşmak için beni gönderin.
- Manda-me a mim falar com o Malina.
Jack, Malina'nın evine yaklaşıyoruz.
Estamos a chegar à casa do Malina.
Malina'dan gerekli bilgiyi alamazsan... biz içeri girip onu sorguya çekeriz.
Se não tiveres informação até lá, entramos e interrogamo-lo.
- Düşünsene, Jack.
- Pensa. Leste o ficheiro do Malina.
Malina'nın dosyasını gördün. Bu adam dikkatsiz davranıp yakalanacak biri değil.
Ele não chegou até aqui por ser descuidado.
Malina'yı emniyete alın.
- Trata do Malina.
Malina ne durumda?
Qual é o estado do Malina? - Tiro na anca.
Chloe bir kanal açsın. Malina'nın bilgisayarından size bazı dosyalar gönderiyorum.
Vou enviar alguns ficheiros do computador do Malina.
Malina'dan aldığımız kodu söyle.
Lê-me o código que conseguimos do Malina.
Jack, o çantada 45'lik Malina olduğunu biliyorum.
Tens o.45 do Malina nesse saco. Dá-mo.
Gregory Malina ölmüş.
- Gregory Malina morreu.
Araba çarpıp kaçmış Gregory Malina olay yerinde ölmüş.
Foi atropelamento e fuga. Gregory Malina morreu no local.
Gregory Malina öldü.
Gregory Malina está morto.
Belki de ona sen ve Gregory Malina'dan söz etmeliyim.
Talvez lhes conte sobre si e Gregory Malina.
41 numaralı belgenin Gregory Malina'nın fotoğrafı olduğu kayda geçsin lütfen.
Que se registre no relatório que a prova 41 é uma fotografia de Gregory Malina.
Bay Malina'nın sizinle aynı hafta sonunda Palm Beach'de olduğundan haberiniz var mıydı? .
Está inteirado que o Sr. Malina... esteve em Palm Beach no mesmo fim de semana que você?
Bay Malina'nın öldüğünden haberdar mısınız?
É sabedor de que o Sr. Malina está morto?
Gregory Malina'ya benim hisselerimden mi verdin?
Deu ao Gregory Malina acções da minha empresa?
Önemli değil Art, Malina sana zarar veremez.
Não importa, Art. Malina não pode causar-lhe danos.
Gregory Malina öldürülmeye değiyorduysa, mutlaka birşey biliyordu.
Se Gregory Malina mereceu morrer, é porque ele sabia de algo.
Seni sattı Arlington Gregory Malina hepsi onun işi.
Ele traiu-te. Em Arlington. O Gregory Malina.
Fotoğraflar Gregory Malina ve Ray Fiske ilişkisini gösteriyor, belgeler de Fiske'in hileli hisse satışı suçunu işlediğini kanıtlıyor.
As fotos ligam o Ray Fiske ao Gregory Malina e os documentos provam que o Fiske usou informações privilegiadas.
Gregory'ye Florida tatili için ödeme yapan varlıklı patron sanırım sendin Ray.
O patrono rico que pagou ao Gregory Malina para ir à Florida, acho que foste tu, Ray.
Gregory Malina'ya hisseleri sen verdin ve müvekkilinden aldığın bilgiye dayanarak ona hisseleri satmasını sen söyledin.
Transferiste acções para o Gregory Malina, depois, disseste-lhe para as vender, usando informações que obtiveste do teu cliente.
Ve arkadaşım. Gregory Malina hâlâ hayatta olsaydı bunları konuşuyor olmayacaktık.
- Não estaríamos a ter esta conversa se o Gregory Malina ainda estivesse vivo.
Gregory Malina'dan... -... bir mektup aldım.
- Recebi uma carta do Gregory Malina.
David, dinle bu adamlar Gregory Malina'yı öldürdüler.
David, ouve. Eles mataram o Gregory Malina.
- Malina lanet bir video kaset yapmış
- O Malina gravou uma cassete de vídeo.
Ülkeye geri döndüğünde Malina aşçıya gitmişti.
Quando ele voltou ao país, o Malina foi ter com a chefe de cozinha.
Katie sana Gregory Malina'nın çektiği bir video kaset getirdi.
A Katie trouxe-te uma cassete que o Gregory Malina gravou.
Katie sana Gregory Malina'nın çektiği bir video kaset getirdi.
A Katie trouxe uma cassete que o Gregory Malina gravou.
Ray ve Gregory Malina
O Ray com o Gregory Malina.
Ama Malina ona kasetten söz eden bir mektup yazmış.
O Malina escreveu-lhe uma carta a dizer que a cassete existia, portanto...
Adı Gregory Malina ve söyleyebileceğim tek şey... -...
Ele chama-se Gregory Malina e, pelo que sei, a Katie disse a verdade sobre como o conheceu.
Frobisher'ın hisselerini Gregory mi yönetiyormuş?
O Gregory Malina possuía acções do Frobisher?
Frobisher'ın hisselerini Gregory Malina mı yönetiyormuş?
Gregory Malina tinha acções do Frobisher?
Gregory Malina elindeki Frobisher hisselerini tam da Frobsher'la aynı gün satmış.
Gregory Malina desfez-se das acções no mesmo dia que o Frobisher.
Dava artık tümüyle Gregory Malina ile ilgili.
Agora o caso está em cima do Gregory Malina.
Adı Gregory Malina
O seu nome é Gregory Malina.
- Gregory Malina
- É o Gregory Malina.
Gregory Malina.
- O Gregory Malina.
Eğer ben yeminli ifadesini almadan Bay Malina'ya birşey olursa seni bizzat sorumlu tutacağım.
Se acontecer alguma coisa ao Sr. Malina antes dele depor, responsabilizo-te pessoalmente.
Gregory Malina?
- É o Gregory Malina?
Sayın Yargıç, Gregory Malina, 18 Haziran 2002'de Katie Connor'la birlikte Palm Beach'deydi.
Meritíssimo, o Gregory Malina estava em Palm Beach com a Katie Connor a 18 de Junho de 2002.
Malina'nın Bierko'ya ne sattığını böylece bulabiliriz.
Mostrarão o que o Malina vendeu ao Bierko.
Senin çocuk, Gregory Malina...
- O seu menino, o Gregory Malina.