English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Marisol

Marisol translate Portuguese

348 parallel translation
Adı Marisol. Ama aklından çıkarsan iyi edersin.
Chama-se Marisol, mas é melhor esquecê-la.
Marisol kim? Uyusan iyi olur.
Quem é a Marisol?
Marisol!
Marisol!
Neredesin, Marisol?
Onde estás, Marisol?
Sabah olunca, Marisol'e karşılık Antonio'yu geri verecekler.
Devolver-nos-ão o António em troca da Marisol. Terá lugar amanhã de manhã.
Git, git ona Marisol!
Vai ter com ele, Marissol.
- Marisol!
Marisol.
Paquito, yanına beş adam al ve küçük eve kadar Marisol'a eşlik et. Ben gelene kadar orada kal.
Paquito, leva cinco homens e escolta a Marisol até à casa pequena, e não saias de lá até eu chegar.
- Marisol'u kaçırmışlar!
- Raptaram a Marisol!
Pekâla Marisol'u nereye sakladın?
Então? Onde escondeste a Marisol?
Marisol'un yerini söyle, tüm bunlar bitsin.
Diz-nos onde está a Marisol e isto tudo acabará!
Marisol beni terk etti.
- A Marisol ontem deixou-me de vez.
Pedro, Marisol için üzülmeni anlıyorum ama neden ağabeyin için bunu yapmıyorsun?
Olha, Pedro, acho muito bem que estejas chateado com a Marisol, mas é injusto ser o teu irmão mais velho a pagar a factura.
İşte buradayım...
- Marisol.
— Marisol, geri döndün...
- Marisol, voltaste?
Marisol'ün işleri...
Isto é coisa da Marisol.
Marisol'dan hoşlanıyor musun?
Entra, entra.
Marisol, her zaman seni soruyor :
Vocês, rapazes são todos os mesmos, sempre com pressa, sempre com pressa.
Gençsin. Daha çok zamanın var.
A Marisol já foi para a escola.
Çok geçmeden ondan bıkarsın ve sonra da benim Marisol'la konuşursun.
Não faltou nenhuma vez em três anos. Senta-te, senta-te.
Ona 20 vermezsem, sinirlenir. Saymamı ister misin? Hayır, hayır, hayır, hayır.
Quando te fartares dela, então aí falas com a minha Marisol.
Ve bu yüzden şimdiden Marisol'a gözlük aldım.
O Esteban disse que tenho de levar isto à loja do Chillie.
Ama Marisol güzel bir kız.
Quer que eu conte? Não, não, não, não.
Lakabım arkadaşlarım için. Bana Michael diyebilirsin.
Mas a Marisol é uma menina bonita.
Biliyor musun, Esteban'ın erkek işlerinde bu çirkin küçük çocuğu kullanması utanç verici. Beni hasta ediyor.
Pensa na minha Marisol porque quero que ela namore com um rapaz como tu, portanto pensa nisso.
Biliyorsun ben ve Marisol, yakınız işte.
- Que foi? Eu e a Marisol andamos juntos.
Biliyor musun, Marisol ve Jose yarın belediyeye gidiyorlar.
A Marisol e o Jose amanhã vão à Câmara.
Hepiniz, Joe'nun payının Marisol ve çocuklarına gitmesi için gerekeni yapın.
A parte do Jose vai para a Marisol e para os miúdos.
Marisol, o vakayla ben ilgilenmiyorum.
Ouve, Marisol, o caso não é meu.
Marisol! Kapasana şu kapıyı be!
Marisol, cala a boca e fecha o raio da porta!
Marisol! Kapasana şu kapıyı be!
- Marisol, cala-te e fecha a porta!
- Marisol.
- Marisol.
Adı Marisol.
O nome dela é Marisol.
- Marisol bu Dakota.
- Marisol, esta é a Dakota.
- Tanrım Marisol.
- Bem, Marisol.
Hayır, Marisol, alma onu!
- Não, Marisol, não lhe pegues! O quê?
Marisol, bırak ve kaç, lütfen!
Marisol, larga-o e corre, por favor!
Marisol...
Marisol...
Marisol.
A Marisol.
Marisol?
Marisol?
Marisol, seni kaybetmesi bundan çok daha kötü olur.
Marisol, seria muito pior perdê-la a si.
Marisol senin gibi bir kardeşi olduğu için çok şanslı.
Ela tem sorte de te ter a ti.
Marisol Reyes'ın başına gelenler bir trajediydi Eli. İnsanlar üzüldüler...
O que aconteceu a Marisol Reyes foi uma tragédia, Eli.
Ve Marisol, sana sıkıntı veren şey nedir?
E depois... Marisol, o que te está a incomodar?
Duydum. Marisol dün gece sana akşam yemeği hazırlamış.
Já sei, a Marisol fez-te um jantar ontem à noite.
O yüzden acele etme.
Gostas da Marisol?
Sorun olmaz. "
Marisol, ela está sempre a falar de ti :
Marisol'umu bir düşün çünkü onun senin gibi zeki bir çocukla olmasını istiyorum, bunu bir düşün.
Espera, espera. Eu verifico. Vou verificar outra vez.
Okula geç kalıyorum.
É por isso que já comprei óculos à Marisol.
Marisol, lütfen!
Marisol, por favor!
Marisol.
Marisol?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]