English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Martinique

Martinique translate Portuguese

21 parallel translation
Martinique Hotel'e taksiyle gittin.
Apanhou um táxi para o Hotel Martinique na 32nd e Broad.
Martinique aslında cennet değildi.
Não que Martinica fosse um paraíso.
Geçen kış Martinique'de birkaç denizciyle kavga ettim.
O Inverno passado, em Martinica tive uma briga com uns marinheiros.
- Martinique'de. Yarın sabah gitmezsen emekliliğini unutabilirsin.
Amanhã, ou pode esquecer a pensão de reforma.
Martinique?
Martinica?
5 dakika sonra, göz altında olmazsa, caddede parkmetrelere bakıyor olursun.
Se ela não está sob sua custódia em cinco minutos, Você estará a ver parquímetros em Martinique!
"Martinique'ten Bay Werder..." "... yolculuk için bana avans verecek. "
"O Sr. Werder, da Martinica, adiantará o dinheiro para a viagem."
Köy çorbası, Martinique tarzı.
Surpresa à Martinica, uma especialidade do Jacob.
Beni hemen serbest bırakın, yoksa seni Martinik'e sürdürürüm ve kariyerinin kalan kısmını trafik cezası yazarak geçirirsin.
Solte-me imediatamente, ou eu mando-o transferir para a Martinique e fica o resto da vida a passar multas e a ver parquimetros.
Martinique'de mi? Orada mı kaldın?
Ficaste em Martinica?
- Nezaketinle yaptırdığın kürtaj bana enfeksiyon bulaştırdı. Martinique'de oldukça hastaydım.
Aquele aborto que tão amavelmente pagaste deixou-me com uma infecção.
Belki bir dahaki sefere Martinique'da yalnız olabilirsin.
Talvez da próxima vez que estiveres na Martinica estejas solteira.
Martinique'de Alman gemisine alındı ve bir hafta sonra veremden öldü.
Foi tirado do barco holandês na Martinica... e morreu uma semana depois de, "consumição".
Annesi üşütüğün tekidir. Martinique'de yoga yapıyor. Tek bildiğim bu.
- A mãe é uma louca que faz cursos de ioga na Mar - tinica ; preciso de dizer mais?
Ben Martinique * deydim, ancak bakıcı kendinde bile değilmiş.
Estava nas Ilhas Martinica naquela altura, mas a governanta estava fora de si.
Martinique'de Alman gemisine alındı ve bir hafta sonra veremden öldü.
Foi tirado do barco holandês na Martinica... e morreu uma semana depois de "consumição".
Martinique'de yaşıyor ve kahve üretip topluyor.
Ele vive na Martinica. Onde ele cresceu e colhe os meus grãos de café.
La Martinique.
La Martinique.
Adım bir : Martinique'da sana, bir gelinlik bulmak için randevu ayarladık.
Portanto, passo 1, marcámos-te um encontro no "Salon Martinique" para te arranjar um vestido.
Martinique kıyısı açıklarında bir yerde.
Algures ao largo da costa de Martinica.
Martinique, Nevis, oraların yargıçları korsanlıktan adam astılar.
Kitts, em Martinique, em Nevis... os magistrados de lá enforcaram homens por pirataria.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]