Medellin translate Portuguese
213 parallel translation
Angelina Medera, 25 yaşında, Medellin Kolombiya'da doğmuş.
Angelina Medera, 25 anos, nasceu em Medellin, Colômbia.
Medellin'denim, küçük bir kasaba.
Sou de Medellin, uma pequena cidade.
Medellin değil, Cali karteliyle bağlantıları varmış...
Suspeita-se de ligações com o cartel de Cali, não o de Medellin...
Dokuz ay sonra bugün, Medellin'de şampanya içiyor olacağım.
Daqui a nove meses, estarei em Medellin, a beber champanhe.
Cuma günü Bahamalar'dan yakıt alıp, sonra Medellin'e geçeceğim.
Viajo numa sexta, abasteço nas Bahamas e sigo para Medellin.
Medellin, Fals de Iguazu ve Rio'da da yerlerim var.
E tenho outros em Medellín, Cataratas do Iguaçu e no Rio.
- Medellin.
- Medellín.
- Medellin mi?
- Medellín?
- Oyuncak mı, Medellin mi?
- O boneco ou Medellín?
- Oyuncak ya da Medellin.
- O boneco ou Medellín.
- O zaman Medellin de sizin değil.
- Então, não têm Medellín.
Başlangıç tarihi 8 Eylül, Medellin'le aynı gün.
Começam a filmar a 8 de Setembro, no mesmo dia que em Medellín.
- Naber, E? Medellin'i Cannes da gördüm, yoksa Cennes miydi?
Já sei que o Medellin foi aceite, em Cannes ou será Cannes?
New York Times'ın eski süperstar eleştirmeni adamım Elvis Mitchell, 146 00 : 07 : 07,410 - - 00 : 07 : 09,393 Medellin'ın arkadasında beyinler için Magazin Dergisi röportajları yapmaya şehre gelmiş ve sende E.
O meu amigo Elvis Mitchell, antigo crítico de estrelas, no New York Times, está a fazer uma peça para a "Interview", sobre os cérebros por trás do "Medellin"... e sobre ti também, E.
Medellin Takımı bebeğim.
A equipa do Medellin, querido.
Medellin için toplanmamızı istiyor ve yanında çek defterini de getirecek
Quer encontrar-se em Medellín, e vai levar o livro de cheques.
Parayı bulduk. "Medellin" i çekiyoruz
Já temos o dinheiro.
"Medellin" şerefine bebeğim.
- Ao "Medellín"!
Medellin'e, arkadaşlığa ve tonlarca Kolombiya Vajinasına
Ao "Medellín", à amizade e a toneladas de cricas colombianas!
"Medellin" şerefine!
Ao "Medellín"!
- Hiçbiriniz ne dilediği önemli değil'çünkü siz evrenin hakimiyle berabersiniz ve o İnanmadığınız Medellin'in satılmasını sağlayacak Sağol.
- Obrigado.
Ne yoksa bu gördüğüm şehrime gelenler Medellin ekibi mi?
Será que é a equipa do Medellin que estou ver na minha cidade?
Medellin... Festivalin en çok konuşulanı.
No festival, só se fala no Medellin.
Medellin'in benim ilk gerçek kazanımım olmasını istiyorum.
E quero que o Medellin seja a minha primeira compra.
Bu gece Medellin'i satıyoruz..
Vamos vender o Medellin esta noite.
Medelin'in yaratıcısı ve yıldızı,
A estrela e os criadores de Medellin.
Medellin paketi.
O pacote do Medellin.
Paketin iyi olmadığını söyleyeceğiz ve onlar da bize cevaplamaya hazır olmadığımız soruyu soracaklar, "Medellin o kadar da iyi mi?" gibi
Se começarmos a dizer que parte do pacote não é bom, começam a fazer perguntas que não estamos preparados para responder, como por exemplo o Medellin é realmente assim tão bom?
Bu odadakilerin adına konuşmuyorum, ama benim için, bütçesiz Medellin'ni çektikten sonra, En iyisi altın heykelimi almayı bekleyip dolarlar bana doğru akınca bir daha da az bütçeli bir film yapmamak.
Não falo por mais ninguém nesta sala, mas depois do que consegui com o Medellin, sem dinheiro, prefiro esperar para receber a estatueta dourada e os dólares do que envolver-me num projecto de baixo financiamento.
Yani Medellin'en dolayı Oskar almayı beklediğini düşünüyorsun?
Achas que podes ganhar um Óscar com o Medellin?
Bence Medellin'i de berbat etti.
Acho que ele deu cabo do Medellin.
Billy Medellin'de oynama tarzını beğenmiş. - Öyle mi?
O Billy gostou do que fiz no Medellin, certo?
Medelin'in, Cannes yaklaştıkça Rating kazanıyor,
A promoção do Medellin aumenta, à medida que Cannes se aproxima.
Medellin ve Queens Boulevard'ın yönetmeninden Silo.
Do realizador de Medellin e de Queens Boulevard surge Silo.
Medellin 48 saat sonra Prömiyer yapacak.
A estreia do Medellin é daqui a 48 horas.
Marquis'deki son uçağı senin aldığını duydum ve Vinnie Chase ve Medellin ekibini yarına kadar oraya götürmem lazım.
Ouvi dizer que ficaste com o último avião de Marquis, e tenho de levar o Vinny Chase e a equipa do Medellin para lá amanhã.
Medellin... Bilirsin, O filmle ilgili bir çok iyi şey duydum.
O Medellin, já ouvi falar muito desse filme.
Yani Medellin ile yaptıklarından memnunsun?
Então gostaste do trabalho que ele fez no Medellin?
İşte oradalar, Medellin'in çocukları.
Ali estão eles, os rapazes de Medellin.
- Medellin'e...
- Ao Medellin.
- Medellin'e...
- Medellin.
Adı "Medellin".
Medellin, mãe.
Benicio resmi olarak "Medellin"'ı terketti.
O Benicio acabou de cortar-se do Medellin, oficialmente.
Senden "Medellin" de oynamanı istiyorlar.
Querem que faças o Medellin.
- "Medellin" i istiyoruz
- Queremos o Medellin.
- "Medellin" öldü.
- O Meddelin está morto.
"Medellin" kötü mü demek istiyorsun Ari?
Estás a dizer que o Medellin tem piolhos, Ari?
"Medellin" kötü, hastalıklı, frengi.
O Medellin tem piolhos, gonorreia, sífilis.
Nicky Rubenstein'in Medellin için gerekli parası var.
Nicky Rubenstein tem dinheiro para o "Medellín".
Medellin benim işim.
"Medellín" é o meu projecto.
- Medellin hakkında.
- É sobre o Medellin. - O que é que tem?