English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Mehdi

Mehdi translate Portuguese

96 parallel translation
Kendine Mehdi diyordu, beklenen biri, çöl kabilelerini kendi etrafında toplamıştı, ve kutsal savaş çağrısı yapıyordu.
Chamava-se a si próprio o Mahdi, o Desejado, e juntou à sua volta as suas tribos do deserto, e proclamou a guerra santa.
Mehdi onu üzerine çekti, ve yine... ve yine.
O Mahdi levou-o por onde quis.
Hayır ve bereket Elçi Muhammed'in üzerine olsun, Beklenin kişi Mehdi olduğum için benimle konuşarak bana emretti.
Maomé o meu senhor ordena-me que fale, porque sou o Mahdi, o Desejado.
Gerçek Mehdi.
O verdadeiro Mahdi.
Mehdi ve adamları kutsal bir savaş veriyorlar.
O Mahdi e os seus travam uma guerra santa.
Mehdi Sudan da görülmüş en sıradışı kişi.
O Mahdi é o homem mais extraordinário do Sudão.
Ve eklemeliyim ki : Mısır'ın varlığı ne olacak Eğer Mehdi Hartum'u ve Hartum cephaneliğini ele geçirirse?
E o que será do Egipto se o Mahdi conquistar Khartum e o seu arsenal?
Mehdi'ye karşı bir İngiliz'in bile yaşamını harcayamam.
Não desperdiçaria uma vida inglesa a combater o Mahdi.
Genel vali olarak Sudan'a giderse köle ticaretini kaldırır onun cüretkarlığıyla ve birkaç sadık teğmenle hiçbirşey olmaz, Efendim, O Mehdi ile baş edemez, Bir kutsal savaşlada, ve 10,000 Remington tüfeğiylede.
Quando lá esteve como Governador-geral e acabou com o tráfico de escravos só com a sua audácia e uns poucos ajudantes leais, não tinha de enfrentar o Mahdi ou uma guerra santa, e não tinha pela frente 10.000 espingardas.
Mehdi beni Nil'den aşağı yolladığında, hükümet acı içinde bakacak ve majestelerine, din adamlarına ve kölelik karşıtı halka
Quando o Mahdi me atirar ao Nilo, o governo vai ficar muito condoído, e vai dizer à Rainha, à igreja, e aos abolicionistas
Bugün Mehdi'ye bağlı olan beylerin çoğu eskiden Zübeyir'e bağlıydı.
Como? A maioria dos chefes que são hoje leais ao Mahdi eram leais a Zobeir.
Raporunda Mehdi'nin adamlarının yamalı cübbe giydiğini söylemiştin.
Disse no seu relatório que os homens do Mahdi usavam djelabas remendadas.
Muhammed el-Hayır, cani, Mehdi'ye dönüştü, kıyı boyuncaki tüm kabileleri kendine bağladı. Nehrin aşağısında bir gurup gördük.
Mohammed el-Kheir passou-se para o Mahdi, com todas as tribos desta margem.
Silahlarını Mehdi'den mi aldılar?
Vimos uma patrulha a jusante.
Eğer hükümet Hartum'dan kuzeye 650 km boyunca nehrin iki yanında ki Mehdi'ye bağlı kabilelerin şimdiye kadar silahlandırıldıklarını bilseydi... - Beni göndermezlerdi.
Se o governo soubesse que haveria tribos Mahdistas armadas a 650 km a norte de Khartum...
Mehdi'nin şu an ki kampını benim için bulmayacak mısın?
Espera. Descobres-me primeiro onde está agora o acampamento do Mahdi?
Mehdi adlı Muhammed Ahmed'e haber yolla, ve ona söyle, Sudan genel valisi Gordon Paşa kampına geliyor.
Diz que Gordon Paxá, governador-geral do Sudão, está no seu acampamento.
Çin İmparatoru ne zaman bir kafir olmayı bırakıp, ve beklenen birini, beni, gerçek Mehdi olarak kabul ettiğinde, o zaman böyle bir hediyeyi kabul etmekten mutluluk duyacağım.
Quando o imperador da China deixar de ser um infiel, e me aceitar a mim, o Desejado, como o verdadeiro Mahdi, então aceitarei com alegria esse presente.
Mehdi ile beraberdin.
Esteve com o Mahdi.
Mehdi'nin hiç farkı yok.
O Mahdi é igual.
Şayet Mehdi nehri geçip buradan saldırırsa, hendek saldırıları önleyecektir.
Se o Mahdi atravessar o rio e atacar a partir daqui, a vala impede qualquer ataque.
Mehdi'nin bunu bekleyeceğini sanmıyorum.
Acho que o Mahdi não vai ficar à espera.
Bir casus Mehdi'nin şafakta saldıracağının haberini getirdi.
Um espião traz notícias que o Mahdi o vai atacar de madrugada.
Nil Mehdi'nin saldırısı için çok yüksek.
O Nilo vai alto demais para o Mahdi atacar.
Mehdi Hicks'den ele geçirdiği silahları getittirdi.
O Mahdi trouxe as armas que capturou ao Hicks.
Eğer Wolseley geç kalıp, Mehdi saldırırsa...
Se Wolseley se atrasa e o Mahdi ataca...
Bu kıyılardan sonrası Mehdi'ye bağlı kabilelerin kontrolünde, yani ayaklarınızı uzatarak keyfini çıkartın.
Vamos reabastecer. A partir daqui a margem está controlada pelo Mahdi, esta é a última hipótese de esticarem as pernas.
Mehdi ve ben, nehrin karşı kıyılarından birbirimize baktık.
O Mahdi e eu olhamo-nos de cada lado do rio.
Mehdi ruhlarımızı lanetledi. Korkmuyoruz.
O Mahdi condenou as nossas almas à maldição.
Mehdi'nin tarafına geçmeyi mi öneriyorsunuz?
Está a pensar passar-se para o Mahdi?
Şehrin sakinlerinden ayrılmak isteyenler, Mehdi olarak tanınan Muhammed Ahmed'in, koruması altına girmekte serbest olacaklardır.
Todos os habitantes que desejem partir e procurar a protecção de Mohammed Ahmed, dito o Mahdi,
Diyelim ki Mehdi bana sahte haber yolladı, niye askerlerin geldiğini söylesin?
Se Mahdi mandou uma mensagem falsa, porque diria que os soldados vêm aí?
Mehdi sizden çadırına gelmenizi istedi.
O Mahdi pede-vos que venhais em paz à sua tenda.
Şeyh Ali İbrahim arkadaşım ve büyük emir, Muhammed el-Hayır, beklenen gerçek Mehdi olarak beni tanıdığını kabul etti.
Sheikh Ali Ibrahim foi persuadido pelo meu amigo e grande emir, Mohammed el-Kheir, a reconhecer-me como O Desejado, o verdadeiro Mahdi.
Gordon'un ölümünü takip eden aylarda Mehdi de öldü.
Meses depois da morte de Gordon, o Mahdi morreu.
Yazılar Mehdi SEMÂKÂR Birinci yönetmen asistanı Hasan YEKTÂPENÂH
Títulos Mehdi SAMAKAR 1º Director assistente Hassan YEKTAPANAH
Mehdi'yi getirmiş olabilir mi?
Será que ela traz o Mahdi?
Mehdi gelene dek.
- Você os guia?
Bizde bir efsane vardır... dış dünyadan bir ses geleceğini söyler.Mehdi.
Há uma lenda entre nós... que diz que uma voz de outro mundo virá. O Mahdi.
Babamın bize öğrettiği gibi... dış dünyadan ses gelecek.Mehdi.
A voz do outro mundo virá. O Mahdi.
Mehdi'nin geldiğini söylüyorlar.Ama sizler... aşiret naipleri hala temkinlisiniz.
Dizem que o Mahdi chegou. Mas vocês... os naibs de suas tribos, são cautelosos, resistem. Só que eu lhes ofereço o futuro.
İnsanların Mehdi'den söz ettiklerini işittim.
Ouço - o gritar o nome "Muad'Dib".
Mehdi.
O Mahdi.
"Mehdi" gibi bir şey.
Mahdi, algo assim.
Mehdi gelene dek.
Até o Mahdi chegar.
Ama Mehdi'yim, beklenen biri.
Mas sou o Mahdi, o Desejado.
Mehdi, Mehdi.
Mahdi.
"Mehdi" gibi bir şey.
- Mahdi, algo assim.
Kardeşinin son aşk mektubu.Mehdi!
- Mahdi!
Mehdi'nin bu kadar aptal olduğunu mu sandın?
Vida longa ao duque.
Mehdi.
Mahdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]