Micro translate Portuguese
1,201 parallel translation
Daha da önemlisi, elin ağır ve kadife kadar yumuşak.
Porque temos de usar estes micro-dróides minúsculos? Não nos pode encolher? Claro que não.
Bir mikro saniye için!
Pensei no assunto, durante um micro segundo.
Ailem mikro genetik değişiklikler yaparak o patojeni üretmemi sağladılar.
Meus pais fizeram alterações micro genéticas para eu produzir o patogénico.
Uh, bir mikro-solucan deliği, radyojenik bir alan...
Uh, uma micro fenda, um campo radiogênico...
O Yıldız Filosu İstihbaratı tarafından mikro-gözetleme, denemesi için geliştirildi.
Ele foi comissionado pela inteligência da Frota Estelar, uh, numa experiência com micro vigilância
Bu sancak motorunda mikro çatlağı....... ve bilgisayardaki bir çok rolenin yanmış olduğunu görmeden önceydi.
Isso foi antes de eu descobrir as micro fracturas na nacele de estibordo e alguns relés fundidos no computador principal.
Buradan yaklaşık 1.6 ışıkyılı uzaklıkta çökmenin eşiğinde olan bir mikronebula var.
Existe uma micro nebulosa a aproximadamente 1.6 anos-luz a beira do colapso.
Kumandan Tuvok ile bir mikronebulanın çöküşünü araştırmak üzere ayrılıyoruz.
O comandante Tuvok e eu estamos a sair para estudar o colapso de uma micro nebulosa.
Mikronebula çalışmak için mi?
Para estudar uma micro nebulosa?
.. CIA kaynaklı mikrodalga saldırıları, ve...
A perseguição da CIA aos micro-ondas e...
Hey, onu mikrodalgaya atalım.
Vamos metê-lo no micro-ondas.
Onu altı mikrogram adrenalin ile yakaladım.
Eu apanhei-o com seis micro-organismos de adrenalina.
Ve şu plastik kaplardan birine koy. eve gelince mikrodalgada ısıtırım.
Põe-no num tupperware e eu aqueço no micro-ondas quando chegar a casa.
Yaşam tarzımız yeni bir durum yarattı coşkulu ve dost canlısı bu, onu reddeden toplumun içindeki mikro toplumu yerle bir etti.
A nossa maneira de viver criou uma nova situação, uma situação de exuberância e amizade, uma micro sociedade subversiva no seio duma sociedade que a ignorava.
Dedim ki " eğer sandviçini mikrodalgaya koyarsan plastik ambalajda delik aç yoksa patlıyor.
Disse-lhe, "Se vais meter esse" burrito "no micro-ondas, " é melhor fazeres dois buracos no plástico, para não rebentar.
Külotunu düzeltmeyeceğim, başın sıkışırsa diye üzerine mikrofon yerleştireceğim.
Corky, não te vou bater uma. Vou-te pôr um micro ( wired ). Foi ideia do tio Leo no caso de alguma coisa correr mal.
Yoksa kasığımda bir dinleme cihazı yok.
como se tivesse um micro escondido do meio das pernas.
Demek istediğim bir FBI ajanının kasığında dinleme cihazı olması tuhaf olurdu.
Quer dizer, um agente do FBI com um micro escondido na meio das pernas, seria uma loucura, certo?
Dinleme cihazını kasığına bantlayacağım.
Vamos colar este micro entre as tuas pernas.
Lenf yuvarı sandığımız şeyler aslında bir kütle mikrorobotmuş.
Os pretensos corpúsculos linfáticos eram efectivamente uma massa de micro-robôs.
İnsan gözüyle görülemeyen mikrorobotlar bir tür proteinden yapılır.
Micro-robôs, invisíveis a olho nú, fabricados a partir de uma forma proteica.
Mars'a gidiyoruz, ve sonra tabi ki, uzayın derinliklerinde mikro dalga hot-fdoglarımız ve plastik kusmuklarımızla, sahte köpek boku ve tarçınlı diş macunumuzla ve limon kokulu tuvalet kağıtları ve topukları ışıklı spor ayakkabılarımızla, ve tüm diğer etkileyici aletlerimizle
Planeamos ir a Marte. E depois claro, colonizaremos o espaço profundo... com os nossos cachorros quentes de micro-ondas e vómito de plástico, merda de cão falsa e fio dental de canela, e papel higiénico com aroma a limão, e sapatilhas com luzes no calcanhar. E todas as outras coisas impressionantes que fizemos cá em baixo.
Yazan Bill Gates, Genel şef, Micro-Soft.
Assinado Bill Gates, Sócio-proprietário, Microsoft.
Mikrokinetikte özellik düzeyi 3.
Qualificação nível 3 em Micro Cinética.
Mikro Elektro Mekanik Sistem teknolojisi.
Sistema tecnológico de Micro-Electro-Mecánica.
Bu... mikrosensörlerde bu değere sahip olmalı...
Este... micro sensor podia ter tido valor também se...
Buna mikro-basım deniyor.
Chama-se micro-impressão.
- Yine mi duvara tosladık?
Vou precisar duma serra e dum micro-ondas.
Bunu, Dişçiler Cemiyeti veritabanına verelim. Belki biri cevap verir. - Tamam.
Sim, mas nunca pus nenhum no micro-ondas e assusta-me que todos vocês já o tenha feito.
- Süt, yulaf ezmesi, biberiye, amber çiçeği, yarım yumurta, Normal'dan gizlice yürüttüğüm biraz A Vitamini, ve biraz at kuyruğu, mikro dönüşüm için.
Leite, farinha de aveia, rosamaria, hibisco, meio ovo, um pouco de vitamina A que eu trouxe do esconderijo do Normal quando ele não estava a olhar, e um pouco de cavalinha, para a micro-circulação.
Hani mikrodalgaya puding kasesi koyduğunda olduğu gibi.
Como quando se põe uma forma de pudim no micro-ondas.
Şu andan itibaren her an Stark, Zhaan'ı görebilirsin.
A qualquer micro você verá Zhaan, Stark. Pare!
Mikrodalga bu yüzden icat edilmiş.
Foi para isso que inventaram os micro-ondas :
Hedef belirleme tarayıcalarımızı odaklamak için, mikron altı görüntüleyicileri kullanabilirim.
Posso usar o visualizador sub micro para focá-lo em seus sensores de alvo.
Mikro-devreleri yeniden ayarlamanın bir yolunu bulmayı düşünüyorum.
Estive a pensar numa maneira de reconfigurar os micro circuitos.
Bu arada, yeni bir mikrodalga fırına ihtiyacın olacağı aklıma geldi.
A propósito, vais precisar de um micro-ondas novo.
Şu küçük sürtüğün 2 dakika buzlarını çözsen.. ... odanın içinda koşmaya başlar hemen.
Meto esta cadela no micro ondas a descongelar em dois minutos ela começa a andar por aqui.
Elektrik, mikro dalgalar, kızılötesi dalgalar.
Electricidade, ondas micro-ondas, ondas infravermelhas, sabe?
Mikro enerji dalgaları taslağım reddedildi.
As minhas ideias sobre ondas de micro energia, rejeitadas.
- Mikro kameralar yerleştirdik.
- Nós colocamos micro-cameras.
Tekerlekte, direksiyonda, arka koltukta ve camda falan.
Nas rodas, no porta-luvas e uma micro-camera no banco de trás.
- Bu düğme kamera iyi bir fikir.
- Aquela micro-camera no botão foi uma grande idéia.
Mikro kancalarım bile çalışmıyor.
Nem que minhas micro-garras funcionassem.
Mikro kancalarımızı kullanmak istedik. Ama çalışmadılar!
Tentámos usar as micro-garras mas não funcionam.
Mikro GPS'in var.
Você tem o micro GPS.
Mikro mu?
Micro?
Adamım alsın mikrofonu şimdi Görelim Tavşan'ı
Deixem o meu amigo pegar no micro Vejamos como se safa o Bunny Rabbit
Tüm yapmam gereken şu mikrofonun tozunu almak, değil mi?
Tudo o que tenho que fazer é sair com o micro limpo, não é?
Wexler, Khasinau'nun hesaplarıyla ilgili kanıt bulduğunu eklemeyi başarmış. Bunu da bir mikroçipe yerleştirmiş.
Ele obteve provas das transacções do Khasinau que codificou num micro-chip.
Annemle mikrodalga fırınlara bakıyorduk.
A ver os micro-ondas com a minha mãe.
Mikrofon madalyonun içinde.
O micro vai no medalhão.