English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Milady

Milady translate Portuguese

420 parallel translation
Milady... hoşçakal, şair.
Milady. Adeus, poeta. Obrigada pelos versos.
Leydim, beni mi çağırdınız?
Mandou-me chamar, Milady?
Bir sorun mu var Leydim? İç!
Algo errado, Milady?
Hizmetinizdeyim, leydim.
Ao seu serviço, Milady.
Bugünlük değil, leydim.
Hoje não, Milady.
İzninizle, leydim, tekrar gezinmek istiyorum.
Com a sua permissão, Milady, vou dar uma volta.
- Tabi ki bayan
- Muito bem, milady. Vá, Parker, toca a andar!
- bunu duyduğuma sevindim bayan
- Alegra-me saber isso, milady.
- İyi haberler efendim
Que boas notícias, milady.
- Peki bayan
Sim, milady.
- Biz de takip edelim
E eu sigo-os. Aproximamo-nos da Ilha Tracy... e o radar indica que temos companhia. Perdão, milady.
- Tehlikeli görünüyor efendim
- Soa-me a pseudónimo, milady.
- bu bay Tracy'nin hizmetçisi
Milady, é o Kyrano, o empregado do Sr. Tracy.
- Hayır efendim, ana şey, işte olanlar
- Não, milady. E os média especulam furiosamente quanto ao paradeiro deles.
- Hiç birşey leydim
- Responderam? - Não, milady.
- Evet leydim.
- Sim, milady.
- Yaklaşıyor efendim, su moduna geçiyorum.
Aproximamo-nos da Ilha Tracy, milady. Passo a anfíbio.
- Leydim.
Milady.
- Dikkat leydim
Baixe-se, milady. Ele está fraco.
- Mükemmel leydim.
Excelente, milady.
- Yolumuza çıkmadan acele edelim
O Carapuço vai escapar-se. - Em posição, milady.
- Evet!
Boa pontaria, milady. Vá, Parker, vamos desancar os maus da fita.
- Bu direk 6 aşamalı leydim
Parece um trinco de seis encaixes, milady.
- Kesinlikle leydim
Seguramente, milady.
- Peki leydim
- Sim, milady. Vamos a isto, rapazes!
Hanımefendiler, yeni dostumuzla tanışın.
Milady, este é o novo rapaz.
Hanımefendiler, bu yeni kiracımız Bay Oliver Twist, hizmetinizde.
Milady, este é o novo hóspede, o Mr. Oliver Twist.
Evet. - İşte mileydi.
Bem, aqui está milady.
Temiz hava ve sağlıklı bir faaliyet işte size önereceğim reçete bu, leydim.
Ar fresco e actividade saudável é a minha prescrição para si, milady.
Bu sizin için, leydim.
Isto é para si, milady.
- Tabii ki, leydim.
- Certamente, milady.
- İyi geceler, Sör Clifford ve leydim.
- Boa noite, Sir Clifford e milady.
Günaydın, leydim.
Bom dia, milady.
Leydim.
Milady.
- Anahtarınızı yaptırdım, leydim.
- Trago-lhe a chave, milady.
- İyi uyudunuz mu, leydim?
- Dormiu bem, milady?
- Pekala, leydim.
- Muito bem, milady.
- Özür dilerim, leydim.
- Desculpe-me, milady.
- Evet, leydim.
- Sim, milady.
Leydim, korkmayın, aşığın burada, bir saat içinde bu odada olacak.
Não tenha medo, Milady.
- Üzgünüm
Perdão, milady.
- Evet efendim.
- Sim, milady.
- Korkarım yanılmıyorsunuz leydim.
- Não faz nada mal, milady.
- Hem de çok efendim.
- É um fartote, milady.
- Bu ağaç kesinlikle kötü durumda
- Não, milady.
- Etraf dönüyor efendim
- Trago o carro, milady?
- Afedersiniz efendim
Com licença, milady.
- Geliyorum leydim.
Vamos a passar, milady.
- Teşekkürler leydim
Obrigado, milady.
- Tabi ki yok leydim.
- Claro que não, milady.
- Tabi ki leydim.
Certamente, milady.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]