Milky translate Portuguese
43 parallel translation
Antik Yunan'lılar Samanyolu'nun belirgin hatlarını Tanrıça Hera'nın göğüslerinden akan süte benzettiler ve * milky way * ismini koydular.
Os antigos Gregos explicavam, aquela difusa faixa de luz no céu nocturno, como sendo o leite da deusa Hera, esguichado do seu peito pelos céus fora.
Halen bu ismi kullanıyoruz. ( Milky Way - sütlü yol )
Continuamos a chamar-lhe a Via Láctea.
Cumartesi sabahlarï, bir gofret yemez miydin?
Abrir um Milky Way aos sábados de manhã?
sonraki gün, Hansel izleri tekrar takip etti, yolda, "sütlü" yolla karşılaştı, bir paket Necco Wafers, biraz Pop Rocks, ve Luther adında büyük boy bir "şeker baba".
No dia seguinte, segui o rasto em sentido inverso e descobri um "Milky way", uma barra de gelado com bolacha, alguns "Pop Rocks" e um rebuçado de tamanho gigante chamado Luther.
Samanyolu. Siyah meyan kökü. Ve Coors meselesi.
Um Bit-O-Honey, um Milky Way, lebuçados e uma caixa de Coors.
Şu küçük, minnacık Milky Way'lerden almayı denedim... en küçüğünden.
Eu provei umas bolachas Milky Ways, as pequeninas, e não as médias, comi duas numa festa, e, meu, comecei a...
Noel de Park caddesinde yürümek Milky Way'de yürümek gibidir.
Devias ver o Park Avenue no natal. É como passear na Via Láctea.
Ama Milky Way'de kimse soyulmaz.
Excepto que ninguém é assaltado na Via Láctea.
Boşver, ben de şu Milky Way paketi var.
Deixa estar, tenho esta embalagem de chocolate.
Sütlü, sütlü!
"Milky, milky"!
Bir keresinde donmuş çikolata yerken dilimi fena ısırmıştım ama buna kesinlikle değerdi.
Uma vez mordi a minha língua fortemente ao comer um gelado da Milky Way mas valeu mesmo a pena.
Şu eleman Milky. Has adamım olur.
Aquele é o Milky, o meu mano.
Milky'nin yanına otur.
Senta-te ao pé do Milky.
Çünkü şu herifi görüyor musun? Milky.
Estás a ver esse tipo, o Milky?
Milky dostum, seni geçen gece hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum. Ama sana yemin ederim bu bir daha olmayacak.
Milky, sei que te desiludi, mas não torno a fazê-lo.
Milky, ona gülmeyi kes, lütfen.
Milky, não sorrias...
Milky!
Milky!
- Milky! Siktir! Siktir!
Vai-te foder!
Milky! Milky, iyi misin dostum?
Milky, estás bem?
Milky... Onları yalnız bırakın, olur mu?
Deixa-os em paz.
Milky? Uyan Milky!
Milky, acorda...
Milky uyan!
- Milky, acorda...
- Milky uyan!
- Milky, acorda!
Milky! Hadisene! Kes şunu!
- Pára com isso!
Milky bunu atlatacak Shaun. Sana söz veriyorum.
O Milky vai ficar bem, prometo.
Hayır, sadece ben, Mikey ve Süper Çocuk.
Não, só eu, Mikey e o Milky Bar Kid.
Bayanlar ve mikroplar, herkese benden Milky Bar.
Senhoras e cavaleiros, os chocolates são por minha conta.
Tam boy Milky Way and Nutter Butterları kastediyorum.
Falo de chocolates a sério.
"Samanyolu Matematikçileri" nin yapımcılarının açmaya çalıştığı gibi.
Como os produtores de Milky Way Mathletes tentaram.
Milky Quayle şanslı olanlardan biri
Milky Quayle é um desses sortudos.
Milky yeni gelenlere bakıyor onlara çevreyi gösteriyor
Milky olha pelos recem chegados e mostra-lhes as zonas à volta da pista.
Eşim Milky Ways bırakır kanepenin altına hamburger yapıcı'sı ile birlikte.
Porque minha esposa deixa maneiras Láctea debaixo do sofá com Hamburger Helper sobre ele.
Sütlü bir paketleme yöntemi.
Um invólucro da Milky Way.
Adın Milky'ydi değil mi?
É o Milky, não é?
"Samanyolu."
É um Milky Way. ( Via Láctea )
Milky Ways'i var!
Ele tem Milky Ways ( tipo de chocolate )!
Milky Snick, Porksicle, ve tabii ki diyet soda var.
Snicks de leite, Picolé suíno, e claro, refrigerante light.
Sütlü cin.
Milky Pimms.
Milky mi?
Como é que era?
Balık seyahat acentesi olan?
Milky? O agente de viagem do peixe?
Kantine gidip bu Benjamin ile kendime çikolata alacağım.
Vou parar na cafetaria e comprar uns Milky Ways com este guito.
Tanışalı daha beş dakika olmadan "Milky Way'ci misin Snickers'çı mı?" diye sormuştu.
Tinha-a conhecido há uns 5 minutos e ela perguntou : Preferes MilkWay ou Snickers?
Hayır. Yalnızca Milky demek.
Não, só o Milky...