English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Millî

Millî translate Portuguese

1,431 parallel translation
Biliyor musun... Aslında her yerde sahte bir isimle imzalar attım ve bunu millî parkı ziyarette de yaptım.
Quando estava a monte, tinha sempre de assinar com um nome falso, por exemplo, quando visitava um parque estatal.
Millî park demek.
E os parques nacionais?
Bir millî parkın kayıtlarında yanlış bilgi verilmesi federal bir suçtur. Buna yasaya dahil olan Zion Ulusal Parkı'nda bile.
Fornecer informações falsas no registo de um parque nacional é crime federal, crime esse que cometeu em todos os parques nacionais, de Acadia a Zion.
LAUREN : Milli Güvenlik Kurulu Sloane'un teklifini kabul edip onu Mutabakat'a sokmamız taraftarı.
A posição da NSC é que aceitemos a proposta do Sloane e o usemos como agente duplo dentro do Convénio.
Milli Güvenlik Kurulu'yla yeni irtibatımız o olacak.
Vai ser a nossa nova ligação ao Conselho de Segurança Nacional.
LAUREN : Milli Güvenlik Kurulu Sark'ı izleyerek Mutabakat'a ve önemli adamlarına ulaşacağımızı umuyoruz.
O NSC crê que podemos saber mais acerca do Pacto seguindo o movimento do Sark, na esperança de que nos conduza aos cabecilhas.
Lazarey'in ölümü Mutabakat'a bağlandığı için, Milli Güvenlik bu cinayeti araştırıyor.
Agora que o assassínio do Lazarey foi relacionado com o Pacto, o NSC decidiu investigar a morte dele. - Achas que eles não sabem?
Talihsizliğimize bak ki, Milli Güvenlik bu soruşturmayı Vaughn'un karısına verdi.
E com a pouca sorte que temos tido, o NSC atribuiu esta investigação à mulher do Vaughn.
CIA ve Milli Güvenlik, Lazarey'i öldürdüğümü öğrenecek.
A CIA e o NSC vão saber que matei o Lazarey.
Ve öğrendikleri zaman Milli Güvenlik,.. ... hafızanı geri getirmek için her türlü prosedürü uygular.
Quando souberem, o NSC não vai hesitar submeter-te aos procedimentos que existem para recuperar a tua memória.
Milli Güvenlik Kurulu annenin dosyasını kapatıyordu. Hepimiz ifade verdik.
O NSC estava a terminar o caso da tua mãe e todos tivemos de depor.
Milli Güvenlik, Savunma Bakanlığı, ne varsa.
O Departamento de Defesa, o NSA, etc.
Milli Güvenlik'ten istihbarat geldi.
Recebi informações do NSA.
Milli Güvenlik bizimle eş zamanlı bağlantıda.
O NSC está directamente ligado a nós.
Bize Milli Güvenlik Teşkilatı'nda Rambaldi eserlerinin olduğu tesisin planlarını alacak.
Ele arranja as plantas das instalações da NSA onde guardam os artefactos Rambaldi.
Tippin milli güvenlik için bir tehdit oluşturuyor. Yani bu andan itibaren bu araştırmanın her adımında onlara danışmamızı istiyorlar.
O Tippin é uma ameaça credível à segurança nacional, ou seja, de agora em diante, querem ser consultados em todas as decisões.
Milli Güvenlik Teşkilatı muazzam bir kilit sistemi kullanıyor.
As instalações da NSA usam fechaduras topo de gama.
Milli Güvenlik Teşkilatı artık belli zamanlarda şifreleri değişen kartlar kullanıyor.
A NSA usa agora um cartão com sincronização temporal.
Milli Güvenlik Kurulu Müdürü Robert Lindsey bizimle çalışacak.
O Director Robert Lindsey, do Conselho de Segurança Nacional, vai coordenar connosco.
Milli Güvenlik Kurulu'nun ajanınız karşılığında Sark'ın bırakılmasına izin verdiğini bildirmeye geldim.
Estou aqui para vos informar que a negociação do Sark pelo agente que sobra foi autorizada pelo NSC.
Milli Güvenlik, ne zamandır teröristlerle işbirliği yapmaya bu kadar hevesli?
Desde quando o NSC anseia tanto negociar com terroristas?
Milli Güvenlik Kurulu'nun emriyle bu operasyon iptal edilmiştir.
Esta operação foi cancelada por ordens do Conselho de Segurança Nacional.
Milli Güvenlik Kurulu'nun müdürü olduğumu unuttunuz mu?
Esqueceu-se que sou o Director do Conselho de Segurança Nacional?
Bilmeniz gereken bir şey var. Milli Güvenlik Kurulu'nun yeni irtibatı olmakla birlikte Michael Vaughn'un karısıyım.
Deve saber que, para além de ser a nova ligação ao NSC, também sou a mulher do Michael Vaughn.
Bunu Milli Güvenlik'ten saklayacağım.
Por enquanto não vou dar esta informação à NSC.
İşte bu yüzden CIA'dekiler Milli Güvenlik'tekilerle evlenmemeli.
Bem... É por isto que pessoal da CIA não se devia casar com pessoal da NSC.
Milli Güvenlik Kurulu'yla toplantım var.
Tenho um encontro com a NSC.
Milli Güvenlik'in hafızamı geri kazandırma teknikleri çok tehlikeli.
As técnicas da NSC para recapturar a minha memoria são invasivas.
Az önce Milli İstihbarat'ın Sofya'daki adamıyla konuştum.
Acabei de falar ao telefone com o nosso colaborador da NIS em Sofia.
Milli Güvenlik Teşkilatı'nın Nevada'daki gizli bir laboratuarındaydılar.
Estavam num laboratório secreto da NSA, no Nevada.
Tabii kalp hâlâ Milli Güvenlik Teşkilatı'nın elindeyse.
- Se a NSA ainda o tiver. - Certo.
Jack, Milli Güvenlik Teşkilatı'na git ve kalbi Donanma Üssü'ne götür. Ve Marshall'a söyle o da Zürih'e gidecek.
Jack, vai com a NSA e transfere o coração para a base naval e avisa o Marshall que vai para Zurique.
- Yani Bayan Bowman. - - Çünkü o Milli Güvenlik Teşkilatı'ndan ve Brandon'ın adamı. Aslında...
Quer dizer...
Milli Güvenlik Teşkilatı Los Angeles Bürosu
NSA - GABINETE DE LOS ANGELES
Milli Güvenlik Kurulu bir yıldır onu hücrede tutuyor.
O Conselho de Segurança Nacional já o tem na solitária há quase um ano.
Bu Robert Lindsey. Milli Güvenlik Kurulu temsilcisi.
Este é o Robert Lindsey, a nossa ligação ao NSC.
Başta Robert Lindsey olmak üzere Milli Güvenlik Kurulu- -
O Conselho de Segurança Nacional, primeiramente, o Robert Lindsey... - Conheceste-o?
Milli Güvenlik'in gücünü göstermek için ibreti alem olsun diye beni buraya tıktı.
Decidiu tornar-me um exemplo. Numa jogada de poder do NSC e aqui estamos.
Onları istiyorsanız, Milli Güvenlik'in derhal babamı serbest bırakmasını sağlayın. Pardon?
Se os quiser de volta, mande o NSC libertar o meu pai imediatamente.
Milli Güvenlik Teşkilatı'na haber vereyim. "Genetik" kelimesiyle ilgili her şeyi Echelon'un izleme programına yüklesinler.
Vou instruir a NSA para adicionar todas as derivações de genomas e genética à lista de vigia do Echelon.
Onu Milli Park Hizmetleri bulmuş.
O serviço do parque a encontrou.
Milli güvenlik meselesi.
- Por causa da Segurança Nacional.
Sarışın kız kaybolunca Milli Muhafızlar yardıma koşuyor.
Uma rapariga loira está desaparecida e a Guarda Nacional presta-se a ajudar.
Naranja'da Milli Muhafız birliği var.
Temos uma unidade aérea da Guarda Nacional em Naranja.
- Suç bende, efendim. Milli Muhafızlar saat ikide bizi tahliye etmek istemişti. Ama teknemi bağlamam gerekiyordu Çıktığımızda göz gözü görmüyordu.
A culpa é minha, a Guarda Nacional quis evacuar-nos às 14h00, mas queria amarrar o meu barco.
İşte İsveç Milli Marşı da böyle.
E esse é o hino da Suécia.
- Evet, bu çok Milli Vanilli tarzı.
- Isso parece vindo de um grupo fatela.
Merkezi Haber Alma, Milli Güvenlik.
CIA, NSA...
Senatör Laken'ın olağanüstü bir sicili var, bilhassa da eğitimde, milli güvenlikte ve suç engelleme girişimlerinde.
Os antecedentes do Sen. Laken foram incríveis especialmente no referido a educação segurança nacional e medidas anti-crime.
Bir adet az kullanılmış portatif ordu karyolası Milli Muhafız teşkilatındaki günlerimden kalma.
Uma cama de fabrico militar... ligeiramente usada dos meus dias na Guarda Nacional.
Ben Güney Pasifik'te kurşunlardan kaçıp, tuvalet kağıdı diye mercanları kullanırken Milli Muhafız teşkilatındakilerin, geceleri güzel bir uyku çektiklerini bilmek iyi oldu.
Bem, é bom saber que a Guarda Nacional estava a dormir bem de noite, enquanto eu estava no Pacífico Sul a evitar balas e a usar coral como papel higiénico!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]