Miri translate Portuguese
79 parallel translation
Miri, tüm yetişkinlerin öldüğünü söyledi.
- A Miri disse que os adultos morreram.
Miri, doktorların çalıştığı binaları biliyor musun?
Miri, sabes de alguns edifícios onde os médicos trabalhavam?
Miri'nin bizi götürdüğü yer aynı zamanda otomatik bir nakil istasyonu içeriyordu, uyarı göndererek, gelmemizi sağlayan da buydu.
No edifício indicado pela Miri, havia também uma estação de transmissão, de onde partira o sinal que nos tinha levado lá.
Bir hafta önce, bize saldıran yaratık, Miri gibi olabilirdi.
Há uma semana, aquela criatura que nos atacou podia ser como a Miri.
Ama Miri onlarla.
Mas a Miri está com ele! Porquê?
Bir oyun olacak, Miri, ama işe yarayacak mı?
Vai ser uma diversão, Miri, mas achas que vai resultar?
Ama, Miri, o kadar meşgullerse, onu nasıl uzaklaştıracaksın?
Mas, Miri, se estão tão ocupados, como é que a vais afastar?
Kim, Miri?
Quem, Miri?
Miri, sana bir şey söyleyeceğim.
Miri... vou dizer-te uma coisa.
Her zaman, Miri!
- Só acontece às vezes! Sempre, Miri!
- Miri burada olmamalısın.
- Miri, não devias aparecer.
- Sen dinle, Miri.
- Ouve tu, Miri.
Teker teker, hastalandılar. Benim gibi, Miri gibi!
Um a um, apanharam a doença, como eu tenho, como a Miri tem!
Bu, iyi bir şey mi yani, Miri?
Isto é uma coisa boa, Miri?
- Bir şey olmaz. Miri, seni gerçekten sevdi, biliyor musun?
A Miri... ela adorava-o, sabe?
Miri, yemek hazırla.
Miri, prepare alguma comida.
Miri, Teğmen'e yemeğini ver.
Miri, alimenta o tenente.
Miri, savaşçıyla konuşmak istiyoruz.
Oh, Miri. Queremos falar com o guerreiro.
Miri...
Oh, Miri...
Miri, Galactica'ya gittiğinde bütün Viper pilotları senin için savaşacak.
Miri, quando fôr para a Galactica, Vais ter todos os pilotos de Vipers a lutar por ti.
Miri bacağıma ne yaptıysa işe yaradı.
O que quer que seja que Miri colocou na minha perna, está a resultar.
Teşekkürler Miri.
Obrigado, Miri.
Miri, Cylonların burada insanlara ne yaptığını gördün.
Miri, viste o que é que os Cylons fizeram às pessoas aqui.
Hayır istemem Miri.
Não obrigado, Miri.
Bak Miri, ne yaptığımı biliyorum.
Olha, Miri, sei o que estou a fazer.
- Miri!
- Miri!
- Miri, bu babam!
- Miri, é o Pai!
- Miri, çocukları al. - Haydi.
- Miri, leva as crianças.
Toprağın altındaki tünelden geçerek Starbuck ve Miri el ele ilerleyecek.
Pelo túnel, debaixo da terra, Starbuck e Miri rastejam de mãos dadas.
Önlerini meşalelerle görerek, önce Starbuck ve Miri gidecek.
Os primeiros a ir são Starbuck e Miri, levando tochas para manter as coisas alegres.
Bütün bu karmaşa ve gürültü arasında Starbuck ve Miri babamızı kurtaracak sonunda.
Com toda a confusão, barulho e aborrecimento, Starbuck e Miri salvam o Pai.
Evet Miri.
Ah, sim. Miri.
Bu gece Miri ve benim lise mezuniyetinin 10'uncu yıldönüm toplantısı var.
Hoje à noite, eu e a Miri temos a reunião dos 10 anos do fim do liceu.
- Miri gitmeye zorluyor.
- A Miri obriga-me.
Zack Brown ve Miri Linky.
Zack Brown e Miri Linky.
- Miri olacak.
- Miri.
- Evet ama artık sadece Miri.
- Agora, tratam-me por Miri.
Tam Miri tarzı, bu arada ben Zack.
É mesmo à Miri. Eu sou o Zack, a propósito.
Hayır, çünkü onlar kardeş ve Miri'nin dediğine göre kardeşler sikişemez.
Não, porque são irmãos. E, segundo a Miri, irmãos não podem foder.
Ama bunun aslında birebir uyarlama olmadığını söylemiştin yani Lester'ın canlandırdığı şahıs belki Miri'ninki ile sikişebilir.
Mas acabaste de dizer que não é uma adaptação literal. Portanto, a personagem do Lester pode fazer sexo com a personagem da Miri.
Bak, Miri filmde fazlasıyla seks var zaten, bunu yapman gerekmez.
Miri, já há muitas cenas de sexo no filme, - não precisas de fazer isso.
Evet, bu gece geri geldiğimizde havalandırmalı vajina sahnesini bitirip ben ve Miri'nin sahnesini geçeriz.
Pronto, quando voltarmos esta noite, acabamos a cena da "venti-vulva" e começamos as minhas cenas com a Miri.
Dikkat et, Miri.
Cuidado, Miri.
Cazibeli oyuncum Miri'yi de unutmayın.
Parabéns também para a minha radiosa co-protagonista, a Miri.
İyi misin, Miri?
Estás bem, Mir?
Böyle bir sohbet yapacağım hiç aklıma gelmezdi.
Acho que a Miri já não quer... fazer isso. Nunca pensei que viria a ter esta conversa.
Çünkü Lester ve Miri ile başlamamız gerekiyordu.
Porque era suposto começarmos com o Lester e a Miri.
Miri.
- Miri.
- Ya Miri?
- E a Miri?
Janice, Miri'yi yürüyüşe çıkar.
Janice, leve a Miri a passear.
Miri'nin yapmak isteyeceğini çekelim. Kahretsin.
- Merda.