English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Momentum

Momentum translate Portuguese

67 parallel translation
Tatlım, harekete geçtiysen hareket halinde kalmalısın. Bu oyunun adı momentum.
Num negócio destes, não podes dormir, tens de aproveitar as oportunidades.
On kişinin korkunç bir momentum yaratabildiğini gördüm... ve burada 100 kişiden fazlası var, silahlı.
Já vi 10 criarem momentos de pânico e tu tens aqui mais de 100... com armas?
Bu bir momentum.
Desembestei.
Momentum işte.
O seu próprio momentum.
Yatay momentum hakimiyeti.
Controlando momento horizontal.
Momentum bizi sürüklesin.
O impulso que nos leve.
Köpekbalığı derine iniyor ki saldırırken daha fazla momentum kazanabilsin.
O tubarão desceu, para poder ganhar mais velocidade no ataque.
İçeri girmenin az olmasının tek sebebi momentum kaybı olmalı.
A única razão para uma penetração tão fraca é a perca de velocidade.
Aresto momentum!
Aresto momentum!
Doğru ayak parmağının nasıl momentum ürettiğini. Ve yumruk atarken dizin nasıl büküleceğini.
Como gerar impulso a partir do pé direito e a flectir os joelhos quando se desfere um soco curto.
Tamam, ben gidip ufak bir momentum kazanayım sonra sana döneceğim.
Certo, vou arranjar uma pequena situação de impacto e já volto a si.
Ama onu burada yavaşlatacak kadar büyük kara parçası olmadığı için bu sürekli momentum kazanıyor.
Sem tanto volume de terra para o fazer abrandar, ganha velocidade.
Hız çarpı momentum eşittir hızlanmadır.
Velocidade vezes momentum igual a aceleração.
Ama elektronların pozisyon ve momentum yapılandırılmaları üzerine çalışıyorum. Bundan böyle birleşik değişkenler olmayacaklar. Dolayısıyla Heisenberg'in şüpheli görüşünü çürütecek.
Mas estou a trabalhar na configuração simultânea da posição e energia dos electrões, para deixarem de ser variáveis conjugadas, desmistificando assim o princípio da incerteza de Heisenberg.
Momentum değişti, Reyes ve Crowe için sonunda işler yoluna giriyor.
Bem, o momento mudou e as coisas estão a começar a acertar para a Reyes e para a Crowe.
Dümdüz bir eğimin en hızlısı olacağını düşünebilirsiniz. Ya da muhtemelen bunun gibi... topa bolca azalan momentum veren kavisli bir yüzey.
Poderíamos pensar que uma linha reta seria a mais rápida, ou possivelmente uma linha curva como esta, que confere à bola bastante aceleração.
Fırtınalar bir şekilde momentum kazanıyor.
Por alguma razão, as tempestades continuam a crescer.
Momentum kazanmalıyım. Tamam.
Tenho de ganhar balanço.
Hadi, momentum.
Vá lá, balanço.
Momentum ertelenebilir ancak her zaman geri ödemesi tam olarak gerçekleşir.
O momento pode ser adiado, mas deve sempre ser compensado na sua totalidade.
Hiçbir şey ivmemizi durdurmamalı!
Nada deve impedir nosso momentum!
Bu tür kararların belli bir rotası vardır tabii eğer bırakmazsam.
Decisões como estas têm o seu próprio "momentum". A menos que eu saia.
El ele tutuşun! Bir momentum yaratalım. Ağacın oraya doğru sallanalım.
Vamos dar as mãos e balançar para chegarmos àquela árvore.
- Dinozora momentum kazandırdı.
- Deu força ao monstro. - Correcto.
Arresto momentum!
Arresto momentum!
Hayır, sadece biraz momentum kazanıp doğru yönü bulmalıyım.
Não, só preciso de um impulso e de encontrar a trajectória certa. - Isto é ridículo.
Yörüngeye göre köprüden düşerken momentum almış.
A trajectória mostra que houve um impulso quando caiu.
Eylemsizlik, hepinizin gayet iyi bildiği bir konu olduğuna göre momentum ile başlayalım.
Tudo bem, como inércia é um assunto que todos conhecem bem, porqué que não começamos um "momentum"?
Momentum hakkında ne biliyoruz?
O que é que nós sabemos sobre força cinética?
Momentum kızların yönünü bir anda değiştirivermişti.
De repente, a sorte foi na direção das raparigas.
Dota bir momentum oyunu.
O Dota é um jogo de oportunidades.
5 oyuncu olarak siz momentum için diğer 5 oyuncuya karşı savaşıyorsunuz.
5 jogadores jogam contra outros 5 jogadores em busca dessas oportunidades.
Bu durumda öğrenmemiz gereken tek şey saldırganın kendi gücünü ona karşı nasıl kullanacağımızdır.
O que precisamos... é aprender a usar os seus movimentos, o momentum e a sua força contra eles.
Şahdamarını ve çenesini delmeye yetecek kadar momentum kazanmış olmalı.
Ela teria que obter bastante inércia para lhe perfurar a carótida e partir a mandíbula.
Bu işe devam edecek miyiz?
Então, Cube, vamos manter o momentum ou não?
Ters Kare Kanunu, Momentum Sakınımı, gibi oturmuş fizik kanunları orada ihlal ediliyordu.
Lei do quadrado inverso. Conservação do momento. Estas, eram leis de físicos, bem estabelecidas, que andavam a ser violadas.
Aynı momentuma sahipler demektir.
- Obter o mesmo "momentum".
Şayet aynı momentuma sahiplerse, neden kötü sonuçlar alıyoruz?
Agora, se as duas tem o mesmo "momentum", por que é que temos dois resultados tão diferentes?
Anladın işte. Her ikisi de yumurtayı durdurabiliyor, ve yumurtanın ivmesini sıfırlayabiliyor, ama...
Ambos pararam e do zero o "momentum" do ovo mas?
Ama uzun sürede yumurtanın ivmesini az kuvvetle sıfırlıyor.
Mas também é preciso uma força menor para reduzir o "momentum".
Anlaşılan Luke bir ivme yakalamayı başardı.
Mas, parece que Luke poderá ter encontrado o "momentum".
Ben evli bir adam, ben okulda tanıştım... Bu momentum ve girişimin doluydu.
O homem com quem casei, a pessoa que conheci no liceu, era cheio de vontade e desejo.
Yani Başkan'a Iowa'dan gelen momentum balon gibi söndü sanki.
Portanto, qualquer vantagem que o presidente tivesse depois de Iowa... Como ar a sair de um balão rebentado.
Tek yapman gereken, uzay-zaman sürekliliğini aşması için yeterince momentum oluşturmak. - Tamam.
O que precisas fazer é dar a ele o momento certo para passar pelo espaço-tempo.
Ancak inisiyatifi ele alırsa, momentum kazanırsa bu bizi biraz yalancı konumuna sokar.
Mas, se ele ganhar a iniciativa ou se ganhar terreno, isso pode colocar-nos na margem de erro.
Açısal momentum demek.
Movimento angular.
Momentum Tesisinde çalışan birini mi tanıyorsun?
Conheces alguém que tenha trabalhado nas instalações da "Momentum"?
- Güç toplamalıyız.
Temos "Momentum"
Momentum!
Balanço!
... harekete geçmemizi sağlayacak olan momentum bu tarz sohbetlerden başka bir şey değil. Aynı şu an yaptığımız sohbet gibi.
Como a que estamos a ter agora.
Momentum benimle.
É facto, que eu estou por cima.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]