English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Motive

Motive translate Portuguese

708 parallel translation
Bu çocukları motive edemiyorsun.
Não podes pressioná-los tanto.
Sonunda bu adamı tanıyacaktım, Onu neyin motive ettiğini ve Onun çalışmalarının beni neden çok etkilediğini bulacaktım.
Finalmente, eu conseguiria conhecer aquele homem, descobrir suas motivações e a razão pela qual o trabalho dele causara tanto impacto em mim.
Sizi motive eden şeylerin aynısı, diye düşünüyorum.
Pelas mesmas coisas que o motivaram, imagino.
Beni motive eden şeyler neymiş?
- Perdão? Quais foram as coisas que me motivaram?
İkimizi de motive eden şeylerin aynı olduğunu söyledin.
Disse que as coisas que nos motivaram eram as mesmas.
Taraftarları motive ediyor o da işi bitiriyor.
Os seus discípulos levam-no á mesa E ele apenas faz o resto.
- Bak... Eğer duygular o dört pilotu bulmak için bir faktörse, hepimizi aynı derecede motive ediyor.
- Olha... se a emoção é um factor para encontrar esses 4 pilotos, então estamos todos motivados.
Bu konuyla ilgili çalışmamda şöyle bir sonuca geldim. Şöyle ki, kuzey amerikada geliştirilmiş bir yeraltı... tarayıcı grubu var. Çok iyi motive edilmiş bir organizasyon ve de lidere sahipler.
Depois de estudar a situação... cheguei à conclusão de que há um movimento Scanners... a desenvolver-se na América do Norte... como uma organização com um propósito e um líder.
İyi motive edilirse bir şeyler anlatabilir.
Pode revelar-nos muito, se devidamente motivada.
Ancak kurbanın sapkın eğilimi, katili motive edip baştan çıkartıyor.
A motivação do assassino é eliminar o que chama corrupção.
Belki ben onlari motive edecek bir yontem bulurum.
Talvez eu possa encontrar novas formas para os motivar.
Bu, küçük bir ek riski kabul etmen için, motive olmana yetecektir, öyle değil mi?
Deveria ser incentivo suficiente para ti para aceitar um pequeno risco adicional, não achas?
- Çok motive oldum. Bu kadar yeter!
Uns deles ajudaram-me a fugir.
Kendimi bu şekilde motive edemiyorum. Belki de gençliğimi tüketmişimdir.
Já não consigo motivar-me como dantes.
Geri dönme kararımda, bulaştığım küçük bir bela motive edici oldu.
A minha decisão em regressar, em parte, é motivada um pouco por causa de um problema que eu tenho.
"Unutma Gomez iyi motive olmalısın."
Não se esqueça que Gomez também é suspeito.
Çok güzel! Bu adamlar... iyi motive olmuş bir denizcinin ve silahının neler yapabileceğini gösterdiler!
Esses indivíduos... mostraram o que um fuzileiro motivado e a sua espingarda podem fazer.
- Yeteri kadar motive olursam.
- Talvez, se me sentir motivado.
Son taarruz için personeli motive etmek üzere, müteakip sayının kapağı için, bilhassa heyecanlı bir resim hazırlayacak bir personel görevlendirmek.
Delegar a um homem que faça uma pintura especialmente motivadora para a capa do próximo número, para inspirar verdadeiramente os homens para o último ataque.
- Böylece adamları motive olmuştu. - Ölüm fermanımızı imzalamışsınız.
- Isso fez motivar os seus homens.
Onu motive edecek güzel bir hediyem var.
Tenho um bom presente para mantê-lo na linha.
Kendini motive etmeyi.
Aprender a motivar-se.
Belki de böyle eğleniyorsun, sen ve senin alemci arkadaşların.
Talvez seja isso que o motive. A si e aos seus velhos companheiros.
Anladın mı, çünkü biz bu şekilde motive oluyoruz. Nokta.
Repara, porque é assim que tomamos nota, "bubby."
Takım acayip motive oldu.
Esta equipa está em brasa. Nós viemos aqui para jogar. Fixe!
Motive olmamış, ayışığında kalça..... yürüyüşlerimden birisini yapacağım.
Vou só dar um desses passeios ao com o rabo ao luar.
Aksine, ödülleri ziyadesiyle motive edici buluyorum.
Pelo contrário. Considero a parada altamente motivadora.
Epey motive edici.
Muito motivante.
Bu üniversiteye gelmenizi ben istemedim işim sizi motive etmek de değil.
Não lhe pedi que viesse para esta faculdade nem estou aqui para o motivar.
Motive satıcılık dedikleri bu mu?
Isto são vendas motivadas?
Kendini motive etmek.
E auto-motivacão.
Oradan da ayrılmam istenmişti çünkü motive olamıyordum ve üç haftada 5 kilo almıştım.
De onde me convidaram a sair por eu não ter motivação e ter engordado 5,5 kg em três semanas.
Hırsımız, kendimizi geliştirmek için yaptığımız her şeyi motive eder.
A nossa ambição de nos melhorarmos motiva tudo o que fazemos.
İşçileri motive etmek için elimden geleni yaptım.
Nada disso. Fiz tudo o que podia para motivar os trabalhadores.
Buradaki çocuklar da benim gibi bu iş için motive olmuş ve eğitilmiş durumdalar.
Estes rapazes estão motivados e estão altamente treinados, como eu.
Beni bu bilinmezlik motive ediyor.
O que me motiva é o desconhecido.
Görevin onları yönetip motive etmek.
O teu trabalho é geri-los e motivá-los.
Onları motive etmeye devam.
Mantém-nos motivados.
Hey, Tom Landry'nin şapkası sizi motive etmiyorsa, hemen işi bırakırım.
Ei, se o chapéu do Tom Landry não vos motiva, desisto já. Lamento.
Sanırım Smithers beni motive edici özelliklerimden dolayı seçti.
Smithers me escolheu por minhas habilidades motivacionais.
- Eğer o dışardaki Huck Finn'le... takılacaksam bana motive edici bir şeyler vereceksin sanırım.
Espero receber uma compensação pelo treino daquele "Huckleberry Finn".
Ne tür motive edicilerden bahsediyoruz?
- Que compensação tinhas em mente?
Bu da, bizim çok motive olmuş alıcımız.
São essas as motivações do comprador.
Yani, bizi motive edecek, baloya gitmek gibi, yeterince iyi bir sebebimiz olmamıştı.
Nunca tivemos nada que nos motivasse, como ir à reunião.
Kimse bir suçluyu neyin motive ettiğini bilemez... Hatta bazen suçlu bile.
Ninguém consegue compreender o que motiva um criminoso... por vezes, nem mesmo o criminoso consegue.
Bir suçluyu neyin motive ettiğini bilemeyeceğimizi kendin söylemiştin.
Tu mesmo disseste que ninguém sabe o que motiva um criminoso.
Bazıları acıyı gayet... motive edici bulur.
Algumas pessoas acham a dor uma inspiração.
Kişisel alışveriş uzmanı ya da motive eden konuşmacı.
Auxiliar pessoal de compras ou porta-voz.
Sen kendini motive et.
Apoia-te a ti próprio.
Motive Terörist Davranışı "Birkaç günde bir dünyanın bir yerlerinde..." "... bir şirket yöneticisi kaçırılır ya da katledilir. "
Algures no mundo, em outro dia qualquer... um executivo é raptado ou assassinado... e pedem-se resgates de $ 1 bilhão e forçam o gasto de $ 50 milhões em medidas de segurança corporativas.
İşte şimdi motive ettin beni.
Agora é que me motivas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]