English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Mâlûm

Mâlûm translate Portuguese

36 parallel translation
Tabiî ki Almanya'daki gençlik hareketini inceledik. Aramızda dağlar kadar fark vardı. Mâlûm herkesin yoğurt yiyişi farklıdır.
Ao olhar para o movimento juvenil na Alemanha, víamos que era muito diferente, porque tinham personalidade alemã e na Holanda a personalidade era holandesa, portanto passámos do movimento para o NSB, porque víamos o ideal, o perigo do bolchevismo.
Böyle insanları tanıdığım ne mâlûm?
O que vos leva a pensar que conheço pessoas dessas?
Ayrıca, bunları uydurmadığın ne mâlum?
Nunca sei se isso não é tudo uma história!
Küçük prens benimle kalacak siz mâlum önemli işinizin icâbına bakarken,
O Princípezinho espera aqui. enquanto você trata de tudo isso.
Mâlum!
Típico!
Çölde yetişmiyor mâlum.
Elas não se dão no deserto.
Doğru erkek, doğru yemekler, sonrası mâlum.
O tipo certo, a refeição certa, e depois disso...
Mâlum günlerinde karnına kramplar girer.
Tem umas cólicas horríveis quando está com OTR.
Önüne çıkan ilk fırsatta beni öldürmeyeceğin ne mâlum?
O que te impedirá de me matares assim que puderes?
Sadece mâlum oldu yani...
Tinhas um pressentimento que...
Mâlum ya...
Vocês sabem...
Bu şeyi yaptıktan sonra aynı kalacağımız ne mâlum?
Como sabemos se vamos estar na mesma depois?
Onlara yaptığımın aynısını sana yapıp buradan çekip gitmeyeceğim ne mâlum?
Não faz? O que te faz pensar que não faço a mesma coisa a ti e me ponho fora daqui?
- Bize saldırmayacağı ne mâlum?
Como sabemos que não irá atacar-nos?
Diğer mâlum özel kişiyi getiriyor musun?
Vai levar a sua outra pessoa importante?
Bebeği öldürmeyeceği ne mâlum?
Como podemos afirmar que ela não matará o bebé?
Başka birini daha öldürmeyeceği ne mâlum?
Quem te disse que ele vai parar com essas mortes?
Mâlum piyasa rekabetçi.
É um mundo competitivo.
Bir saniye izin ver. İş mâlum...
Só um segundo, são negócios.
Ne mâlum sırada senin olmadığın?
Como sabe que você não será o próximo?
Mâlum onunla aramız pekiyi sayılmaz.
Eu e ele não somos propriamente amigos.
Mâlum nedenlerle, Shaina ve Max bu çocuğu kamuoyundan sakladılar.
A Shaina e o Max mantiveram esta criança longe do olhar do público por razões óbvias.
Asgard savunmasını aşmanın bir yolunu bulmuşlarsa, bir dahaki sefere bunu bir orduyla denemeyecekleri ne mâlum?
Se acharam forma de penetrar nas defesas de Asgard uma vez, quem garante que não o tentem de novo. Na próxima com um exército.
Dürüst olmam gerekirse, hayret ve dehşet gibi mâlum duygular
Foram emoções como choque e consternação, mesma maneira que Finch.
Benjamin Lee'nin adamımızı öldürüp sonra kaçmadığı ne mâlum.
Ou talvez ele matou Benjamin Lee e nossos homens antes de fugir.
Şu an için mümkün gözükmüyor, artık çalışmıyorum mâlum.
Sim, que devem estár na esquadra, onde eu já não trabalho.
Hey, mâlum konuda emin misin?
Hey, tens a certeza disso?
Aslında kancamı tercih ederdim ; ama bulamıyorum mâlum.
Bem, prefiro o meu gancho, mas não consigo encontrar isso agora.
Leydi Mary'nin de durumu mâlum. Ama bu sizin için uygun mu?
Mas é adequado?
Benim nasıl da güzel bir anne olduğum mâlum zaten.
E sabes que fui uma óptima mãe.
O ne yapıyor peki? Mâlum, siz ikiniz?
O que é que ele anda a fazer agora que estão...
Şimdilik bu adamın mâlum yerin bir çeşit ajanı olup olmadığını bulalım, bunu da sonra teslim ederiz.
Vamos ver se o tipo é algum tipo de agente de onde tu sabes, e depois devolvemos.
Mâlum, artık senin şey olmadığını bildiğimize göre...
Agora que sabemos que não estás...
Bir dahakine mızmızlanmaya olan eğilimini ve Penny'nin lıkır lıkır götürdüğü mâlum içeceği ele alalım mı?
A seguir, porque não vamos resolver a tua propensão para choramingar e o amor da Penny pelo velho glu-glu?
Rebekah'yı Eva Sinclair'den kurtardığıyla övünüyor ama en başta o şeytanı uyandıranın Freya olmadığı ne mâlum?
E apesar de ser louvável que tenha salvo a Rebekah da Eva Sinclair, quem nos diz que não foi ela que acordou aquele demónio?
Tek bir sorun var. Tam da aynı saatte Audrey'in Sirley Temple elemesi için Burbank'e gitmesi gerek. - Mâlum eleme.
O único problema é ser na mesma altura que a audição para Shirley Temple da Audrey em Burbank.
malum 114

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]