English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Mı dedin

Mı dedin translate Portuguese

2,449 parallel translation
Yoksa sen "Seks hayatımız" mı dedin?
"a nossa vida sexual"?
Bana "bencil hıyar" mı dedin?
- Chamaste-me "sacana egoísta"?
Maid In Haven mı dedin?
Disseste "Maid In Haven"?
Cep telefonu olmasın mı dedin?
- Disseste telemóveis não?
Az önce "Dingin olmak" mı dedin?
Usaste a palavra "chilloot"?
- Doğumhanede bana sazan mı dedin?
Ele acabou de me mentir numa maternidade?
Cüzdanlar mı dedin?
Ouvi alguém dizer carteiras?
Az önce harukaydunuz mı dedin sen?
- Espera. Disseste "ingríveis"?
Washington Heights mı dedin? - O zamanlar,
Disseste Washington Heights?
Bir toplantı mı dedin?
- Disseste que tens uma entrevista? - Sim.
Silah mı dedin?
Armada?
Yarın mı dedin?
Disseste "amanhã"?
- Bana mı dedin?
- Está a falar para mim?
Sonunda mı dedin?
"Terá que..."?
Bana mı dedin? Evet, selam.
- Disseste o meu nome?
Koca mı dedin sen?
Teu marido?
Dallama mı dedin?
Um palerma, diz o senhor?
Haberi olanlar mı dedin?
Pessoas?
traş bıçağımı dedin?
Uma lâmina? A sério?
FBI mı dedin?
O FBI?
Bekle. Demin bana şişman mı dedin?
Espera aí, tu chamaste-me gordo?
- Ayrıntılara mı dedin?
- Detalhes? - Sim.
"Taş yerine konmak" mı dedin?
Deixa-me interromper por um segundo. Disseste, "tomada como uma pedra"?
Biraz önce "ödül avcılığı" mı dedin sen?
Acabas-te de dizer "Caça recompensas"?
Carentan mı dedin?
Disseste Carentan?
- Ahmak mı dedin sen bana?
Chamaste-me idiota?
Sence ben neye tutunuyorum dedin. Bilmiyorum demek zorundayım.
Perguntou-me o que penso em que está a agarrar e tenho a dizer que não sei.
Çok iyi dedin, toplanmayalım.
Podes crer que não.
- Basit, asit dedin sandım.
- "Sou"! "Sou"! "Sou". Pensava que tinha dito "só".
Bu kadar basit dedin ya sanki ciğerlerimiz de bir tek sigara içelim diye var amına koyayım.
! Só isso. Tipo, só podemos usar os nosso pulmões para fumar, certo?
Ve dün kahvaltı yapmadım dedin yalancı
E se me disser que não sabe onde tomou o pequeno-almoço ontem, é um mentiroso.
İşemem lazım dedin.
Precisavas de ir mijar.
- Ne yapayım dedin?
- Quer que...
İçine ceset koyayım dedin.
- Pôr um corpo nele.
Hayır, cidden - Anlamadım ne dedin? Her şeye ne olmuş?
Não, tenho mesmo... desculpa, tudo pago?
Bir yıl falan dedin. Şu an gerçekten eski sevgilim hakkında mı konuşacağız?
Temos mesmo de falar do meu ex agora?
- Ne dedin? - Bu hafta sonu Montauk için. Kamp ateşi yakacağım.
Em Montauk, neste fim de semana, quero fazer uma fogueira.
- Uyandırma dedin sandım.
Pensei que não querias ser acordada.
- Ticarî araç mı dedin?
- Disse um veículo comercial?
Pardon duyamadım. Ne dedin?
Perdão, o que foi isso?
- Dur bakalım, ne dedin?
- Espera, o quê?
Anlamadım, ne dedin?
Desculpe, como disse?
Ne yaptım dedin? Ben sadece...
- Fizeste o quê?
- Ne yaptım dedin?
- Fizeste o quê?
Tanrım. Ne dedin herife?
Credo, o que lhe disseste?
Şanslı mı dedin?
Sorte?
Dr. Katie başlamış mı dedin sen?
- Está a dar a Dra. Katie?
Tanıştığımızın ilk saati çocuklar tam bir baş belası dedin!
Quando te conheci, disseste que as crianças são uma seca.
Ne dedin, canım?
O quê, querido?
- 10 mu dedin? Henüz bulamadığımız cesetler mi var?
Há mais corpos?
Ne yapacağım dedin?
Vais fazer o quê?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]