English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Nacional

Nacional translate Portuguese

6,832 parallel translation
- Biz Ulusal Demokratlar- -
- Nós, Nacional Democratas...
- Ulusal Demokratlar...
- Nacional Democratas.
Ulusal Demokrasi ne demek oluyor?
Democracia Nacional! O que raio significa isso?
Ulusal Sosyalist politikası için demokratik bir ulus gerekir. Sadece isim vermekle olmaz!
A política do Nacional Socialismo exige uma concepção de democracia que não se adequa a nenhuma designação!
- Orthus'un yeni Ulusal Bölge Satış Temsilcisi.
- O novo representante... - Foi por tua causa. da divisão nacional de vendas da Orthus!
J, şu anda gözüme darphane gibi gözüküyorsun amına koyayım.
Isto parece a Reserva Nacional!
Ben hiç maske takmadım, Başkan Reagan 1969'da Ulusal Güvenliği üstümüze saldığında dahi.
Bem, nunca usei uma máscara, nem quando o Governador Reagan mandou a Guarda Nacional atacar-nos, em 1969.
Siber suçlar ve Ulusal Güvenlik güçlerini birleştirdi.
Crimes Cibernéticos e Segurança Nacional, equipa especial conjunta.
Ulusal müzede çalışıyormuş.
Ela trabalhou no Museu Nacional.
Milli muhafızlara gerek yok.
É um museu. Não precisamos da Guarda Nacional.
Güney Afrika Ulusal Sismoloji Ağına bağlı, 130 kilometrekarelik alandaki Graboid hareketlerini saptar.
Está ligado à Rede Nacional Sismográfica da África do Sul e conseguimos detectar o movimento de um Graboid num raio de 80 Kms.
Devlet Kayıt Bürosu'nun!
Registo nacional?
ULUSAL ŞAMPİYONA MAÇI
O JOGO PARA O CAMPEONATO NACIONAL
CIA memurları ABD sınırları içinde silah taşıyamaz.
Os agentes da CIA não podem usar armas em território nacional.
- Ratitan Valley Ulusal laboratuvarı mı?
Raritan Valley... Laboratório Nacional Raritan Valley?
Ulusal güvenlik sonuçlarını anlayana kadar beklemenin nesi yanlış?
Porque não esperar até perceber as implicações da segurança nacional?
Direkt otobana çıkıyor. - Neden?
Leva-nos diretamente à estrada nacional.
Bunu yaparken sizin Ulusal Güvenlik'iniz için hayati öneme sahip gizli bir istihbarat pakedini de çalacak.
E quando fugir, vai roubar um pacote de inteligência que contém segredos vitais para a Segurança Nacional.
Raymond Reddington'ın bir tutuklunun, Luther Braxton'ın Ulusal Güvenlik için tehlike arz ettiğini iddia ettiğini söylediği bir telgraf. Ve biz senin bize onların arasındaki bağlantıyı söylemeni umuyoruz.
A dizer que o Raymond Reddington afirma que um detido, um tal de Luther Braxton, é uma ameaça à Segurança Nacional, e esperamos que nos contem mais sobre essa ligação.
Bakan Miller şöyle dedi : "Bu salgının doğasını ve nasıl yayıldığını anlayana kadar Pretty Lake'teki herhangi bir müdahele ulusal güvenlik açısından bir tehdittir."
A Ministra Miller afirmou, e passo a citar, que "até sabermos a natureza da epidemia, como é transmitida, qualquer intervenção em Pretty Lake representa uma ameaça à segurança nacional."
Haberi ulusal bir gazetede gördü ve belli ki ilgisini çekti.
Ele viu a história num jornal nacional e obviamente despertou a atenção dele.
Eğer kaynağınızı korumak için endişeleniyorsanız, Bay Goetz milli güvenlik yetkilisi için daha fazla endişelenirdim.
Se está preocupado em proteger a sua fonte, Sr. Goetz... eu preocupar-me-ia mais com um mandato da Segurança Nacional sobre...
Adını arananlar listesine sok, TSA'e ve İç Güvenlik Teşkilatına haber ver.
Emitam um alerta e avisem a TSA e a Segurança Nacional.
Bizimle gelmeniz gerekiyor, ikinizin de.
Precisam de vir connosco. Trata-se de segurança nacional.
Ulusal Güvenlik kaynaklarını esirgemeyerek çabalarına destek olmanızı istiyor. " Karar verildi :
Ele pede a sua ajuda nos esforços ao não reter as reservas da Guarda Nacional.
Ulusal Güvenliği çıkartın.
Chame a Guarda Nacional.
Ulusal Güvenlik!
Segurança Nacional!
Ulusal Muhafızlar'ın başındaki kişiyle basketbol oynarım.
Vou falar com o Chefe da Guarda Nacional.
Tarihte hiç bu kadar Ulusal Muhafız bir arada konuşlanmadı.
Este é o maior envio de tropas da Guarda Nacional da história.
Biliyor musun, bence o örneklerden yarısını kendimize ayırmalı yarısını da Ulusal Muhafızlar'a vermeliyiz.
Sabes, estava a pensar, se devemos manter metade da amostra connosco e dar a outra metade à Guarda Nacional.
Mesela Yellowstone Ulusal Parkı.
O Parque Nacional Yellowstone, por exemplo.
Vay canına. Burası Ulusal Muhafızlar'ın karargahı.
Esta é a Sede da Guarda Nacional.
Araç değişimini Ulusal Muhafızlar'ın karargahının arkasında yapmazsın.
Se vais trocar de carro, não vais fazer isso atrás da Sede da Guarda Nacional.
Öncelikle, Ulusal Güvenlik'in harekete geçmesi ve ulusal çapta bir "Uçağa Binemez" listesi çıkarması gerekiyor.
Primeiramente, a Segurança Nacional precisa levantar o rabo e fazer uma lista de infectados.
Kimyasal Biyolojik Savunma Dairesi. Ulusal Güvenlik'ten.
Defesa Química e Biológica, Segurança Nacional.
- Çünkü geçen aya kadar ona sadece sosyopat gözüyle bakıyorlardı. Şimdi ise Ulusal Güvenlik adına bir tehdit. Saldırı yapmayı mı planlıyor?
Porque, no mês passado, ele era um sociopata qualquer, agora é uma ameaça à defesa nacional.
Yıllar sonra, Nazanin başarılı bir TV oyuncusu oldu ve bir Paul Haggis filminde küçük bir rolü oldu.
SEGURANÇA NACIONAL Anos depois, Nazanin tornou-se uma atriz de televisão de sucesso e viria a ter um pequeno papel num dos filmes de Paul Haggis.
Ulusal Senfoni Orkestrası'ndan arıyorum.
Fala da Orquestra Sinfónica Nacional.
Kongrenin ulusal bir yasal içki yaşı atamasını önlemeye çalışıyoruz.
- Tentamos impedir que o Congresso aprove uma idade nacional mínima para beber.
Söylediklerin dogruysa bu ulusal, hatta küresel güvenlik sorunudur.
Se aquilo que está a dizer for verdade, este é um assunto de segurança nacional e global.
İki aylık ulusal çapta araştırma yap... sonra başladığın yere geri dön.
2 meses de investigação com jurisdição nacional e voltamos à estaca zero.
Büro ve İç Güvenlik Ahmadi'nin bombalarıyla ilgili sonuç alamıyor.
O FBI e a Segurança Nacional não encontraram nenhum deles.
Afrika Ulusal Konseyi'nden adam, orada eğitim veriyormuş.
Ele é do Congresso Nacional Africano, a treinar lá.
İhtiyacımız olan son şey tutuklanmak.
Fala baixo ou seremos presos pela Segurança Nacional.
Nişanlım avukat. Sizinle işi bittiği zaman alışveriş merkezinde tuvalet temizliyor olacaksınız.
Vais acabar a limpar sanitas no Shopping Nacional quando ele acabar contigo.
FBI ve Ulusal Güvenlik alarm durumunda.
O FBI e a Segurança Nacional estão em alerta.
Ulusal korumalarla planlama yapıyorlar.
Estão-se a organizar com a Guarda Nacional.
Onlar ulusal muhafız olacaklar, bir ordu.
Vão enviar a guarda nacional, o exército...
FBI ve Anayurt Güvenlik'e haber verdiniz mi?
Contactou o FBI e a Segurança Nacional?
Yarbay Harris'in öbür gün Los Angeles Ulusal Mezarlığında yapılacak olan cenaze töreni için geldi.
Ela está aqui para o funeral do Comandante Harris, depois de amanhã, no cemitério nacional de Los Angeles.
FBI ve Anayurt Güvenlik, Bay Perez'i sorguladı ama araba soygununa ait video ya da parmak izi yok.
O FBI e a Segurança Nacional interrogaram-no, mas não há impressões digitais nem vídeo da perseguição.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]