Nagel translate Portuguese
45 parallel translation
Bay Nagel!
Sr. Nagel?
Söylesenize Bay Nagel, ofisinizdeki şu tavanı tamir ettirdiniz mi?
Diga-me Sr. Nage, já concertou aquele teto no seu escritório?
Bay Nagel, asıl sorunu anlamıyorsunuz.
Mr. Nagel, não está a compreender.
Üzgünüm Bay Nagel.
Desculpe-me Sr. Nagel.
Evet Bay Nagel, New York'u araması için her yere haber bıraktım.
Sim Sr. Nagel, avisei em todos os lugares para que ele ligasse para Nova York.
Telgrafa cevap vermediğini biliyorum Bay Nagel.
Bem, claro que ele não respondeu ao teletipo, Sr. Nagel.
Nagel çok öfkeliydi.
Nunca ouviste alguém tão zangado como o Nagel.
Nagel ile konuşmak istiyorum.
Quero falar com o Nagel.
Nagel'i bağla.
Ligue-me para o Nagel.
Nagel.
Nagel.
Alo, Nagel?
Alô, Nagel?
Hey, Nagel, telefonu yüzüme kapatacak kadar kazma olamazsın ya.
Nagel, não serias estúpido o suficiente para desligar-me o telefone.
Nagel!
Nagel!
- Ben Nagel planına dahilim.
- Formei parte do plano do Nagel.
- Nagel'ın da mı bir planı var?
- O Nagel também tem um plano?
Ne diyorsunuz Bayan Nagel?
Do que está a falar, Sra. Nagel?
Lindsay Neagle, İleri Kapital Girişimcisi.
Lindsay Nagel, Especulação Comercial de Capitais Avançados.
Bu bayanın adı Lindsay Naegle.
Esta é a Lindsay Nagel.
Affedersiniz, şu an giremezsiniz... yapamazsınız.
Temos uma confusão nas mãos. Tentei contactar o Sr. Nagel, mas...
Ve o adamı bulmamız için bir fikrin yok mu?
E não faz ideia onde podemos encontrar este Sr. Nagel?
Çünkü, yaparım.
Claro que quero. Sr. Nagel.
İlk olarak,
E esse Sr. Nagel? Houve alguma sorte com ele?
Senin ofisten ayrılman gerekiyor... belki de uzun bir süreliğine.
- e pensamos ser alguém do seu escritório - apanhamos o Sr. Nagel. É uma questão de tempo.
Ben müşteri temsilciniz, Lindsay Naegle.
Olá, sou a Lindsay Nagel, do Serviço de Clientes.
Sizinle daha önce birçok kez tanışmıştık, Bayan Naegle.
Já nos encontrámos várias vezes, Miss Nagel.
Nagel'ı kamçılamak mı?
Acha que quero açoitar o Nagle?
Duvarları Nagel'le kaplarsan, başladığımız noktaya dönersin.
Põe uma impressão de Nagel na parede e estás onde começámos.
- Nagel.
- Nagel.
Nagel.
Fala o Nagel.
Nagel'den haber aldın mı?
Tiveste notícias do Nagel?
Nagel'den çok şey bekliyorsun.
Isso é presumir muita coisa com um tipo como o Nagel.
Sayın Yargıç George Nagel için herkes ayağa.
Levantem-se todos. Vai entrar o Meritíssimo Juiz George Nagel.
Ben Roman Nagel.
Daqui fala Roman Nagel.
Sizce Nagel hata...
- Acham que o Nagel se?
Bernoulli Arşivi sorumlusu Dr. Fritz Nagel... odayı göstermeye söz verdi. - Bulabilirsek tabii...
O Dr. Fritz Nagel, o encarregado do arquivo Bernoulli, prometeu mostra-la, isto se a conseguirmos encontrar.
En azından bu Dr. Nagel'in görüşü. Kendisi büyük bir Bernoulli hayranı.
Pelo menos é essa a opinião do Dr. Nagel, e ele é um grande fã dos Bernoullis.
Alex Nagel, eğlence merkezinde ölmüş.
Alex Nagel. Foi morto no centro de diversões.
Nagel sadece kilisenin örnek bir üyesi değil, aynı zamanda Royal'da emlak zengini. Ve sinemanın da sahibi.
Ora, o Nagel não era apenas um membro íntegro da igreja local, como possuía muitas propriedades em Royal, incluindo o cinema.
Bak, Phyllis Nagel'la konuştum.
Olha, falei com o Phyllis Nagel.
Lisa Nagel'ın boyundan aşağısının nasıl olduğunu biliyor musun?
Por acaso sabes como é Lisa Nagel do pescoço para baixo?
5. sınıf öğretmenim Bayan Nagel.
A minha professora do 5º Ano foi a Sra. Nagel.
Evet
- O Sr. Nagel.
Frankly, ortaya çıkmayacak
Infelizmente, o Sr. Nagel nunca existiu.