English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Nausea

Nausea translate Portuguese

151 parallel translation
Bu kelimeleri her duyduğumda midem bulanıyor.
Cada vez que lembro esse nome... quase sinto náusea. Sempre.
Hayır. Ama mücadeleyi Jules'u serseme çevirecek dereceye vardırmıştı.
Não, mas aturdiu o Jules até à náusea.
Hayatı yaşa, zevkleri tat bu şekilde zevkin tadını alan bedenin aklını rahatlatacak.
Deleita-te de prazeres até à náusea. Assim a tua carne satisfeita libertará o teu espírito.
Eğer bir saatliğine mide bulantısına dönse bile zenginlerin bolluğuna sahip olacağım.
Seguirá minhas ordens, se em troca de uma hora de náusea... eu tiver muitas riquezas.
İçimiz temizse, kötünün karşısında korkarız ve midemiz bulanır.
Quando estiveres completamente bom reagirás ao odioso, com medo e náusea.
Mide bulantılarımın korkudan başka bir nedeni yok.
Não existe razão para a minha náusea, além do medo.
Lütfen, bu çok mide bulandırıcı.
Que náusea...
- Evet. Kusma veya ishal gibi şikayetlerin var mı?
Tens sentido vómitos, náusea ou diarreia?
Gördüğün gibi, oğlum, aşk ve mide bulantısı arasında çok az bir fark vardır.
Meu filho, há uma relação forte entre o amor e a náusea.
Tek yaptığım tiksinerek korkaklığıma özürler bulmak.
Limito-me a inventar desculpas para a minha cobardia até à náusea.
Kas kasılması önce ellerde başlar mide bulantısı, çabuk heyecanlanma.
Músculos a tremer, começa pelas mãos. - Náusea, excitabilidade...
Çocuklara hamileyken de..... aynı mide bulantısı ve pankek`e aşerme duygusu vardı.
Bem, tenho a mesma náusea e desejo de mistura de panquecas... que tive com as outras crianças.
Bulantı var mı?
Alguma náusea?
Herhangi bir, ağrı, baş dönmesi veya mide bulantısı hissediyor musunuz?
Está a sentir alguma dor, tontura, náusea?
Ben... sözcük kalabalığı ve öylesine iğrenç... anlaşılmaz bir sancı...
Muitas palavras e tamanha náusea... Dor incompreensível. O vómito...
- Bulantı?
Sente náusea?
- Mide bulantısı?
Náusea?
Kabızlık, mide bulantısı, baş dönmesi.
Causa obstipação, náusea, tonturas.
Oh, adamım, ne gündü ama.
Grande Náusea Oh, que dia terrível.
Mide bulantısı mı?
Náusea?
Willie'nin kendisinin de zaman zaman başı döndü.
Não que Willie não tivesse os seus próprios momentos de náusea.
Bulantı, baş dönmesi...
Náusea, vertigens...
Sizde mide bulantısıyla gelen 37 vakkadan sonra komik olamaya denerdiniz.
Você tenta ser engraçado após tratar de 37 casos de náusea.
En dayanıklıların haricindekilerin iştahının kesilmesine yol açan mide bulantısı sorunu kısa bir süre sonra kendiliğinden geçti.
Ao princípio, a náusea impediu quase todos de comer.
Baş dönmesi, mide bulantısı, nefes zorluğu var mı?
Sente tonturas, náusea, dificuldades respiratórias?
Ve durumu daha da kötüleştirmek için, bu hisle beraber mide bulantısı gibi birşey, ve gerçekten kötü bir koku da ortaya çıkar.
Para piorar as coisas, a sensação é como uma náusea... acompanhada por um cheiro horrível.
Biraz bulantı çok küçük bir bedel.
Uma pequena náusea, é um pequeno preço a pagar.
"Baş dönmesi, gerginlik, uyuşukluk, yüzde şişkinlik, bulantı, baş ağrısı..."
Tonturas, nervosismo, boca seca, dormencia facial, náusea, dor de cabeça.
Bulantı suçluluk duygusunun bir nedeni olabilir.
Náusea poderia ser um sintoma de culpa.
En azından eskiden olduğu gibi başımı dödüreceğin kadar aptal değilim artık.
Pelo menos já não tenho aquelas, dores de cabeça e náusea que costumava ter.
Bulantıyı dindirecek bir şey verebilirim.
Eu posso te dar algo para controlar a náusea.
- Bulantı ilacı alıyorsun.
- A tua medicação anti-náusea.
Hem onlar, hem de eklem ağrısı, kramp, baş dönmesi.
isso, dor geral, náusea.
Yiyeceğin düşüncesi bile beni tiksindiriyor.
Só de pensar em comida, já fico com náusea.
sadece mide bulantısı, iktidarsızlık ve makattan sızıntı.
Só náusea, impotência, e incontinência anal.
Minik turuncu haplar sayesinde mide bulantısı gitti büyük ölçüde.
A náusea quase desapareceu com os comprimidos laranja.
- Mide bulantısı?
"Náusea?"
Dönüşleri hızlandıkça mide bulantıları, korkuları ve utançları da artıyor.
Quanto mais rápida a volta, maior a náusea, o terror e a vergonha.
- Miden bulanmazsa kusmazsın. - Kusmazsan, kurtulamazsın.
Sem náusea, sem vômito.
Güzel.
- Como está sua náusea?
Mide bulantısı.
Náusea.
Barf Boy ve Vomit Girl.
O Rapaz Vómito e a Miúda Náusea.
Mide bulantısı için. Bir tane alsana.
Isso é pela náusea.
- Hala bulantın var mı?
Ainda sofre de náusea?
Belirtileri aşırı yorgunluk ve kusma.
Entre os sintomas conta-se a fadiga crónica e a náusea imediata.
Özetlersek? Gergin, depresyonda ve midesi bulanık.
- Ansiedade, depressão e náusea.
Mide bulantısı...
Náusea.
Mide bulantısı, ateş, uykusuzluk mu?
- Náusea, febre, insónia?
Hepimizde baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma oldu.
Nós todos tivemos dor de cabeça, náusea e vómitos.
Süreci kolaylaştıracak bazı ilaçlar verebilirim : mide bulantısına karşı tedavi, ağrı kesici, benzodiyazepin sinir için, bağışıklığını yükseltmek için multi-vitamin iğnesi gibi.
Vou ministrar terapêutica de apoio, contra a náusea, analgésicos, benzodiazepina para a ansiedade, um complexo vitamínico para fortalecer o sistema imunológico.
Mide bulantısı geçti..
A náusea já se foi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]