Nazarene translate Portuguese
28 parallel translation
Ama yiIIar ard arda geçti ve Nazarene özIem duyuIan bir ani oIdu.
Mas os anos passaram e o Nazareno tornou-se numa ávida memória.
" Nazarene bekIenen kraI degiI.
" ele não é o Rei prometido esse Nazareno.
" Nazarene ve inananIarindan haberIer aI.
" Traz notícias imediatas do Nazareno dos seus seguidores.
Nazarene de olacak.
Será o Nazareno.
Sahtekar Nazarene, sen insanlığa ne önerebilirsin?
Nazareno charlatão, o que pensa oferecer à humanidade?
Ama başaramayacaksın, Nazarene.
Mas você falhará, Nazareno.
Lanetli Nazarene.
Maldito seja Nazareno.
Onlar burada, Nazarene'nin doğduğu yerde, İngiltere'deler.
Eles estão aqui para o nascimento do Nazareno.
Saklanabildiğin kadar, Nazarene... ama seni avlayacağım.
Esconda-se se precisar, Nazareno, mas vou caçá-lo.
Nazarene'i alt etmenin tek yolu... 24 Mart'ta geceyarısı ve şafak arasında doğan bütün erkek çocukları.. öldürmek.
A única maneira de me livrar do Nazareno é matar qualquer menino nascido no país entre meia noite e a madrugada do dia 24 de março.
Nazarene'den kurtul.
Acabe com o Nazareno.
Nazarene'i aramanızı ve onu... yok etmenizi emrediyorum.
Eu agora os comando a procurar e destruir o Nazareno criança.
Nazarene'i öldürün... sonsuza kadar krallığım sürer.
Matem o Nazareno, e eu reinarei para sempre.
Nazarene'i öldürün... ve siz, müritlerim... bu dünyanın gerçek sahibi olun.
Matem o Nazareno, e vocês, meus discípulos, herdarão a terra.
Nazarene'i öldürün... babamın krallığının zevkine varacaksınız.
Matem o Nazareno, e vocês conhecerão o êxtase do reinado de meu pai.
Nazarene'i öldürün... ve zafer bizim olsun... şimdi... ve sonsuza kadar.
Matem o Nazareno, e a vitória será sua agora e para todo o sempre.
Ben de sana söyledim... Nazarene yaşadığı sürece benim gücüm azalıyor.
- E eu lhe disse que cada dia que o Nazareno vivesse, minha força se enfraqueceria.
Nazarene öldüğü zaman sana inanacağım.
- Acredito quando o Nazareno estiver morto.
Senin sözlerin, Nazarene, benim değil.
Suas palavras, Nazareno, não minhas.
Sana şükürler olsun ki, bu çocuğu bana getirdin... en sonunda Nazarene'le karşı karşıya... geleceğim.
Toda a glória a ti, pois entregou esta criança a mim que me colocará cara a cara com o Nazareno até que enfim.
Bizi Nazarene'e götüreceksin, sonra Peter senin olur.
Você nos levará até o Nazareno, e o Peter será seu.
Buradayım, Nazarene!
Estou aqui, Nazareno!
Nazarene...
Nazareno...
Biz de her çarşamba bir tane yapıyoruz. Nazarene Kilisesi'nde.
Bem, temos um muito bom a decorrer todas as quartas na Primeira Igreja do Nazareno.
Nazarene!
Nazareno!
Nazarene.
Nazareno!