Ndayız translate Portuguese
6,558 parallel translation
Her zaman yanındayız.
Estamos aqui para ti sempre que precisares, meu.
Kent e-postasını açtı ve artık bilgisayarındayız.
O Kent abriu o e-mail, estamos no computador dele.
Savaş zamanındayız.
Estamos em tempo de guerra.
Ateş altındayız!
Estamos sob ataque! Quê...?
Neye karşı savaştığımızın da farkındayız.
Sabemos o que enfrentamos.
Çabuk olun, ateş altındayız!
Agora! Cubram-nos!
4028 yılındayız.
Estamos no ano de 4028.
Evet ama cuma akşamındayız.
- Pois, mas é sexta-feira à noite, não?
"Ateş kes" zamanındayız.Anlıyor musun?
"Cessação das hostilidades". Compreende?
Şu anda bir koyun kamyonunun kasasındayız. Sınır kasabası Şemşamel'den ayrılıyoruz. Irak ordusunun cephe hattına yaklaşmak için iki saat yol gideceğiz.
Agora, estamos na caixa de uma carrinha de ovelhas e vamos sair da cidade fronteiriça de Chamchamal, conduzindo duas horas na direção da linha da frente iraquiana.
Ve planımın daha başındayız. Ve senin hediyen, Sameera.
E isso é apenas o início do meu plano e com os seus dons Sameera.
Birilerinin seni sömürdüğünü biliyoruz, Seni köle olarak kullandıklarının farkındayız.
Significa que nós sabemos que alguém está a explorar-te, e eles estão a manter-te como uma escrava.
Birbirinize düşkün olduğunuzun farkındayız. Elveda öpücüğü izin veriyoruz.
Já que é tão afeiçoado com cada uma, como o teu último pedido, permitiremos-te... um beijo doce.
Siobhan, yakındayız. İlgileniyoruz.
Siobhan, estamos perto, vamos para lá.
Las Vegas'tan canlı yayındayız.
Transmitimos em direto, de Las Vegas.
Onların arkamızda durduğu gibi bizde onların arkasındayız.
Que vamos apoiá-los, tal como eles nos apoiaram.
Durgunluğun ortasındayız.
Estamos no meio de uma recessão.
- Adam gibi mi? Burada feleketin ortasındayız.
Estamos no meio de uma catástrofe!
Dünyayı görebiliyoruz, her şeyin farkındayız ama etkileşime geçemiyoruz.
Podíamos ver o mundo, estávamos cientes dele, mas não podíamos interagir com ele.
Rönesans Floransa'sının tüccar prensleri iktidar değiştiren kişileri ve modern zenginleri tarafından 6 asır önce yapılmış sarayların arasındayız.
Estamos entre os palácios construídos há 600 anos atrás. pelos príncipes mercantes os fazedores de reis e os cúmplices da Florença renascentista.
Ama hepimiz farkındayız ki burada yolunda gitmeyen bir şey var.
Mas, acho que todos sabemos que há algo errado aqui.
Okyanusun ortasındayız!
Estamos no meio do oceano!
Ateş altındayız!
Estamos a ser baleados!
Ateş altındayız!
Estão a atirar em nós.
Neye ihtiyacın olursa yanındayız.
Estamos aqui para o que precisares.
- Oyunun tam ortasındayız.
- Estamos a meio de um jogo.
Ama Osip, satın alma aşamasındayız.
Mas, Osip... é garantido.
Ama bence konu Angela'ya gelince ikimiz de düzgün düşünemediğinin farkındayız.
- Queres sempre pensar! Mas eu penso que, no que toca à Angela, ambos sabemos que não pensas com clareza.
Şu an bir seansın ortasındayız.
Nós estamos a meio de uma sessão.
Yani % 100 kütüphane fikrinin arkasındayız.
Por isso estamos a 100 % de acordo com a ideia de uma biblioteca.
- Saniyeler arasında, tik ve tak ların arasındayız. - Peki biz neredeyiz?
- E nós onde é que estamos?
Çünkü Şef mokasen ayakkabıyla duruyor, şubat ayındayız.
O chefe está de mocassins e estamos em Fevereiro.
Farkında mısınız bilmem ama savaşın tam ortasındayız.
Caso eles não tenham reparado, estamos no meio de uma luta.
Farkında değiller galiba ; biz burada savaşın ortasındayız.
Caso eles não tenham reparado, estamos no meio de uma luta.
- Farkındayız!
- Nós sabemos.
Etki alanımızı sürekli genişletiyoruz. Kasabanın etrafında bir yarım daireye yayılmak amacındayız.
Temos aumentado o nosso alcance, quilómetro a quilómetro, e espalhámos um semicírculo pela cidade.
Buranın başlangıç safhasındayız.
É o início deste lugar.
Ve tekrar yayındayız.
Estamos de volta.
Evet, hep yanındayız, dostum.
- Sim, quando quiseres.
Farkındayım çünkü hayatlarımızın son bulduğu ve her şeyin başladığı o gün ben de oradaydım.
Percebo tudo porque estive lá no dia em que as nossas vidas acabaram e isto tudo começou.
Farkındayım tümgeneralim fakat sınıra on kilometre uzaklıktayız.
Entendo isso, Major General, porém estamos a 10 km da fronteira.
- Mesai dışındayız herhalde?
- Está de folga?
Baylar, diğer firmalardan gördüğünüz ilgi derecesinin farkındayım. Seri A'nızdaki katılımın uygun bir değer hak ettiğinin farkındayım ancak sayısız sebepten dolayı... Tedbirli bir karar olması gerektiğini düşünüyorum.
Cavalheiros, sei do grau de interesse de que são alvo de outras firmas, que a participação no Série A requer uma proposta muito competitiva mas, por inúmeras razões, creio ser a decisão prudente.
Bu işe biraz bodoslama daldığımızın farkındayım ama bence problem yok.
Eu sei que estamos e mergulhar nesta coisa, mas acho que é porreiro.
Lanet yüzükler için ruhumuzu satmamız dolayısıyla bozduklarımızı düzeltmek adına bunu yaptığımızın farkındayım.
Sei que só estamos a fazer isto para compor tudo o que estragámos quando vendemos as nossas almas em troca daqueles malditos anéis. Ok?
Bak, beyin otomatında çalıştığının farkındayım ama geri kalanımız için, mesela ben, beyin bulmak oldukça zordur.
Olha, entendo que trabalhas aqui na oficina de cérebros, mas para os restantes como nós, ou seja eu, obter cérebros é uma espécie de tarefa intensa.
Hazır bunu söylemişken, herkesin tek aynı yerde ders yaparken dışarıdan izleniyormuş gibi hissedeceklerinin farkındayım. Bu yüzden aletlerimizin konumu Feng Shui gibi şeyleri zekice ayarlamalıyız.
Posto isto, sei que nem toda a gente que fizer aulas ali vai querer sentir que está perante um público, por isso acho que temos de ter em atenção a forma como dispomos os nossos equipamentos com feng-shui.
- Bakın, ne yaptığınızın farkındayım.
Olhe, eu percebo o que está a fazer.
Pizzayı düşünmeye başlamamız gerektiği kanısındayım.
Eu realmente sinto que devemos começar a pensar numa pizza.
- Tabii kızım. Hatta şu an bir filmin hazırlık aşamasındayım.
Estou na produção de um filme agora.
Bakın, bozulduğunuzun farkındayım ama bu konuyu aramızda konuştuk ve projenin parçası olmanızın faydalı olacağını düşünüyoruz.
Olhem, sei que estão chateados, mas nós falámos sobre isso e achamos benéfico que façam parte do projecto.