English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne anahtarı

Ne anahtarı translate Portuguese

381 parallel translation
- Ne anahtarı?
- Que chave?
- Ne anahtarı?
- Qual chave?
- Ne anahtarı? - Mükemmel planın anahtarı.
A chave do plano perfeito.
Ne anahtarı?
Que chave?
- Ne anahtarı?
- Quais chaves?
Anahtar, mendil ehliyet, para, ne kadar kaldıysa.
Chaves, lenços... ... a minha carta, dinheiro, o que seja.
- Ne çalmadım ki? Kilitten anahtar, parmaktan yüzük, cüzdanda para, bir cinin gücü -
Uma chave da fechadura, um anel do dedo, dinheiro de bolsa, a força de um djin...
Öyle değil mi? Anahtarın sizde işi ne?
A propósito, como tinha uma?
Anahtarı alınca ne aramalıyım?
Se eu lhe tirar a chave, vou procurar o quê?
- Anahtar falan yok. - Ne?
- Não existe chave nenhuma.
Ne de olsa çoğu insan yanında bir anahtar taşır.
A maioria dos homens anda sempre com uma chave de casa.
Anahtarı ne zaman çantaya koyduğunu hatırlamaya çalışıyor.
Está a tentar lembrar-se de quando pôs a chave lá dentro.
Şu odaların ne kadar çok anahtarı varmış?
Tem mais chaves do que quartos?
Ne anahtarı?
Ela tem as chaves.
- Ne? - Araba anahtarı.
- As chaves do carro..
Kontak anahtarı sizde değildir herhalde?
Você não tem a chave do carro, né boneca?
Birkaç anahtar uğruna ölmeye değmez, ne dersin?
Não vale a pena morrer por um maço de chaves, não acha?
Ne yazık ki Bastogne, bu bölgenin anahtarı konumunda.
Bastogne, a propósito, é a chave para toda esta área.
Benim anlamadığım şey, burda tam olarak ne oldu... yani - anlarsınız, Eğer... burada bir anahtar var idiyse... - Evet?
Eu só quis dizer que se ali estivesse uma chave e o Bryce soubesse, claro que ele usaria a chave para entrar pela porta principal.
"Son savaşta, anahtarım yanımdaydı da ne oldu ki?" dedi "Döndüğümde anahtarım vardı ama ev diye birşey kalmamıştı."
"Na última guerra levei a chave, mas, quando voltei, não tinha casa."
- Ne anahtarı?
- Saída para que?
Lanet olsun, Henry, anahtarı nereye sakladığını bize ne zaman söyleyeceksin?
Maldição, Henry, quando é que nos vai dizer onde esconde a sua chave?
Senin anahtarına ne oldu?
O que aconteceu com a tua chave?
Bu adamlar, anahtarın dönmesinin ne demek olduğunu bilir ve bazıları için bu kadar da değildir.
Eles sabem o que significa rodar chaves, e alguns não são competentes!
Rüyasında her ne görüyorsa, tüm sorunlarının anahtarı o.
O que quer que sejam os seus sonhos, são a chave para os seus problemas.
O halde benim frene basıp, arabayı durdurup, anahtarı çıkarıp, arabadan çıkıp ne olduğuna bakıp sana rapor vermemi mi istiyorsun?
Acho que temos que descobrir isso. Quem será que tem que ir? Eu ou tu?
Anahtar kelime ne?
Qual é a marosca?
- Anahtar şifreleri. - Ne?
- Os Keystone Kops.
Bu ne? Ördek arabanın anahtarı mı?
A chave do teu pato-móvel?
İngiliz anahtarını getirmeye ne dersin?
- E que tal passares-me essa chave?
Anahtarınızın bende ne aradığını ona nasıl açıklayacaksınız?
Como lhe explicais o facto de eu ter uma chave vossa?
Dolabın anahtarını ne yaptın?
E a chave do cofre?
Ama o anahtar olmadan içeri girip ne için programlandığını bulamayız.
Mas, sem a chave, não podemos entrar e descobrir o que ele vai fazer.
Pino'nun canı sıkılmıştı ; beni arabaya götürüp, anahtarı verdi ve dedi ki "Ne istiyorsan yap."
O Pino boceja, atira-me as chaves do carro e diz "Vai fazer o que é preciso."
Anahtarıma ne olduğunu bilmiyorum.
Não sei o que é feito da minha chave.
Anahtarın kaybolduğunu ne zaman fark ettiniz, Mösyö Vavasour?
Quando é deu por falta dela, Monsieur?
Ne olduğunu boşver, sadece anahtarı ver.
Esquece o que aconteceu. Dá-me a chave.
Anahtar olarak kullanılır. - Ne için anahtar?
É usada como chave.
Eğer annem de alyan anahtarının ne olduğunu bilseydi, eminim ki o da çok severdi.
Se a minha mãe soubesse o que é uma chave de boca tenho a certeza que adoraria também.
Sizin ne diye bu kadar çok anahtarınız var ki?
Mas, afinal, por que têm tantas chaves?
Ne şartları? Şey, evin bir anahtarını istedi.
- Ele queria uma chave da casa.
- Ne demek anahtar yok? !
- Como assim, não tens as chaves?
- Ne yapacakmış anahtarı?
- Para que a quer ela?
Neden anahtarım işe yaramıyor ve eşyalarımın alt katta ne işi var?
A chave não funciona e as minhas coisas estão lá em baixo!
Burada anahtar sözcük ne?
Qual é a palavra-chave? "Pensaste".
Anahtarı ben ne yapayım?
De que me serviria a chave?
- Ne yaparsan yap, anahtarı verme, büyükbaba.
O que quer que faça, não lhe dê a chave.
Dikkat etmemiz gereken şu kuzu sürüsüne bir bak. Eve döndüğünde ne mutlu olurdu, ne özenli davranırdı, sürüyü bana geri getirirken, çiftliğimin anahtarıydı, sürümün çobanıydı, yaklaşacak bir kurt bulunmazdı.
Olha o rebanho de ovelhas que temos de cuidar.
- Şimdi ne var? - Anahtarı ver.
Dá-me as chaves.
Ne parası ne de bir işi vardı. Ben de ona çiftlik evinin anahtarını verdim.
Ele não tinha emprego ou dinheiro... portanto dei-lhe as chaves da casa do rancho.
Beni delirtiyordu. Bu anahtar ne yapıyor?
O que faz este interruptor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]