Ne demek istediğimi anladın mı translate Portuguese
389 parallel translation
Ne demek istediğimi anladın mı?
sabes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Está a perceber?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Você me entende?
Ne demek istediğimi anladın mı Asla sırt çevirme.
Viste, miúdo? Nunca vires as costas.
Ne demek istediğimi anladın mı evlat? Hey!
- Entendeste, miúdo?
Ne demek istediğimi anladın mı?
O que quero dizer é que...
- Ne demek istediğimi anladın mı?
- Percebe o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Tu percebeste. Viva a França! Ensinem-me a jive!
Ne demek istediğimi anladın mı?
Sabes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Vê o que quero dizer?
Toplarından asmış seni bir çengele, istediği gibi oynatıyor! - Ne demek istediğimi anladın mı?
Tem as suas bolas numa daquelas coisas... andam para trás e para a frente, sabe?
- Ne demek istediğimi anladın mı?
Compreendes?
Ne demek istediğimi anladın mı
Estás a entender?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Entendes-me?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Entendes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Entendes o quero dizer?
- Ne demek istediğimi anladın mı?
- Entendes-me? - Outra vez ele?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Vá lá. Vê o que digo?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Estás a ver o que eu digo?
- Ne demek istediğimi anladın mı?
- Sabe o que é gentalha, certo?
- Ne demek istediğimi anladın mı?
Não queres saber...
Boot Park'taki rallide her çeşit yarış arabası vardı, ben de birkaçını ödünç almamız gerektiğine karar verdim. Ne demek istediğimi anladın mı?
O rali do parque Boot tem todo o tipo de carros, e acho que temos de pedir uns emprestados.
- Ne demek istediğimi anladın mı?
- Percebes?
Ne demek istediğimi anladın mı oğlum?
Estás a perceber o que te estou a dizer, meu? Já disseram a toda a gente!
- Ne demek istediğimi anladın mı?
- Sabes o que quero dizer?
- Ne demek istediğimi anladın mı?
- Vê o que quero dizer?
- Farklı olmayı seviyorum işte bu benim, ne demek istediğimi anladın mı?
Só gosto de ser diferente. É assim que sou, percebes-me?
Böylesi çok daha hızlı, ne demek istediğimi anladın mı?
Assim é muito mais rápido.
Ne demek istediğimi anladın mı?
Sabes o que estou a dizer?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Percebes o que te estou a dizer?
Büyük patlamaya hazırlanıyoruz, ne demek istediğimi anladın mı?
A fim de me preparar para o grande dia. Percebe o que eu digo?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Percebesre o que disse?
- Ne demek istediğimi anladın mı?
Me comprendes agora?
Sanırım kimi kastettiğimi anladınız. Ne demek istediğimi.
Acho que sabe onde quero chegar.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Entende o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebem agora?
"Böyle bir yerde insanın başına kötü bir şey gelmez" derken ne demek istediğimi şimdi anladın mı?
Nada de mau pode acontecer num sítio destes.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Não sei... Percebe o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladın mı.
Não me obrigues a ensinar-te o que quero dizer.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebeu o que estou a tentar dizer?
İşte! Ne demek istediğimi anladınız mı?
Vêem aonde quero chegar?
Genelde iş bittikten sonra konuşurum, ne demek istediğimi anladınız sanırım.
Tenho reputação como orador se bem me entende.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Está a ver?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Orgulhosos da nossa bandeira preta-branca-vermelha... Compreendem?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Entendeu?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Percebes?
Ne demek istediğimi anladın mı?
Percebes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı Komiser?
Está a ver o que quero dizer?
Ne demek istediğimi iyice anladın mı?
Percebeste finalmente o que eu disse?
Sanırım ne demek istediğimi anladınız, efendim.
Acho que percebe a minha ideia, chefe.