Ne demek istediğimi anladınız mı translate Portuguese
73 parallel translation
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Entende o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Não sei... Percebe o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebeu o que estou a tentar dizer?
İşte! Ne demek istediğimi anladınız mı?
Vêem aonde quero chegar?
Ne demek istediğimi anladınız mı Komiser?
Está a ver o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Compreende?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Você sabe o que eu estou tentando lhe dizer?
Bu arabayı almayı düşünüyor olabiliriz ama önce sizin verebileceğiniz en düşük fiyatı görmemiz gerekiyor. Ne demek istediğimi anladınız mı?
Talvez estejamos a ponderar comprar este carro, mas primeiro precisamos de ver uma flexibilidade do seu lado, percebo o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı? Ah!
Vê o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı? Bu herif bir belâ ;
Vêem o que eu quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Sabem do que estou a falar?
eve erken gelirsiniz, 31 çekersiniz, ama kız kardeşinizin odasında yaparsınız, olaya biraz daha fazla gerilim katmak için, ne demek istediğimi anladınız mı?
Chegam a casa mais cedo, masturbam-se, mas fazem-no no quarto da vossa irmã, só para dar um bocadinho mais de suspense, sabem?
Artık 16 yaşında değiliz. Bilmem ne demek istediğimi anladınız mı?
Sabia que já nem todas temos 16 anos?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Perceberam?
- Ne demek istediğimi anladınız mı?
- Sabem o que quero dizer? - Podes ter a certeza.
X-Alfonso'nun yeni şarkısını dinliyoruz. Ne demek istediğimi anladınız mı?
Oiçam a nova canção de X-Alfonso e percebam o que eu digo.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Estão a perceber o que disse?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Sabe o que eu quero dizer?
- Ne demek istediğimi anladınız mı arkadaşlar?
- Vocês entenderam, amigos? !
Hepsi onun kafasında, ne demek istediğimi anladınız mı?
É tudo da cabeça dela, está a perceber? Como se chama?
bu yani ıslanmaktan öteye gitmiyor, ne demek istediğimi anladınız mı.
Só que eu raramente consigo ver os sininhos... Sabe o que quero dizer.
İşte bu yüzden o perspektiften vuruldu. Ne demek istediğimi Anladınız mı?
Ela está a disparar dessa perspectiva percebe o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı? - Hayır.
Estão a ver onde quero chegar?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Sabem o que quero dizer.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Fui clara?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebem-me?
Diğer çocuklar böyle bir şey yapmaz. - Ondan öğretmenle başım derde girdi. - Ne demek istediğimi anladınız mı?
Sabes, quando os miúdos comem coisas estranhas, como tu, normalmente é uma coisa chamada pica.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebem o que quero dizer?
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebem o quero dizer?
Sanırım kimi kastettiğimi anladınız. Ne demek istediğimi.
Acho que sabe onde quero chegar.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebem agora?
Genelde iş bittikten sonra konuşurum, ne demek istediğimi anladınız sanırım.
Tenho reputação como orador se bem me entende.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Está a ver?
Boot Park'taki rallide her çeşit yarış arabası vardı, ben de birkaçını ödünç almamız gerektiğine karar verdim. Ne demek istediğimi anladın mı?
O rali do parque Boot tem todo o tipo de carros, e acho que temos de pedir uns emprestados.
Sanırım ne demek istediğimi anladınız, efendim.
Acho que percebe a minha ideia, chefe.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebem?
- Anladınız mı ne demek istediğimi?
- Olá, garota!
- Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebe o que estou a dizer?
Demek istediğimi anladınız mı? Yani ne yapmalıyız ki, evlerimize saldırıp, kızlarımızı almalarını mı bekleyelim?
Devemos esperar até que eles entrem nas nossas casas e levem os nossos filhos?
Şu çılgın Hawaiililer, bilirsin, çelenkleri ve zımbırtılarıyla yakınlaşmaya çalışıyorlar, ne demek istediğimi anladın mı?
Estes havaianos malucos... tendem a ficar familiares, tu sabes o que quero dizer! ?
Bilirsiniz "Bizi her hafta sonu dışarı çıkarın," Anladınız mı ne demek istediğimi? MICHAEL : Anlıyorum seni adamım.
Que as levemos a sair todos os fins-de-semana?
Sanırım ne demek istediğimi anladınız.
Acho que provei que tinha razão.
Hayır, ama ne demek istediğimi anladın. Önemli olan da bu. 2 milyon dolara ihtiyacımız var.
- Não, mas sabes o que acho que significa e isso é que importa.
Aslında, biz kendimiz de pek "Detektif Kardeşler" sayılmayız, ne demek istediğimi anladınız umarım.
Não somos nenhuns anjinhos. Se é que entende Imagino.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Percebem o que estou a dizer?
Bunun gibi bir daha benimle konuşursan çok tatsız bir kazayla karşı karşıya kalırsın. Anladın mı? Ne demek istediğimi anladın mı?
Volta a falar assim comigo e vais conhecer umas férias eternas,... entendes o que te digo?
Aramızda kalsın kızlar, sanırım ne demek istediğimi anladınız. Çünkü bunların tümünü bugün halletmeliyim.
Entre nós raparigas, acho que vocês entendem porque tenho mesmo que embarcar hoje.
- Hadi bakalım, ne demek istediğimi anladınız.
- Nunca é demais, sei o que digo.
Onu temizleyecek tek şey koca bir kasırgadır ne demek istediğimi anladınız sanırım.
A única coisa capaz de limpar aquilo seria um grande furacão, se me entende.
Ne demek istediğimi anladınız mı?
Está a perceber?