Ne demek istediğimi biliyor musun translate Portuguese
38 parallel translation
Ne demek istediğimi biliyor musun?
- Sabe o que eu quero dizer?
Güneş doğmadan evde olmaya dikkat et.Ne demek istediğimi biliyor musun.
Veja se chega a casa antes de o sol nascer. Sabe do que estou a falar?
Onun gelmesini sağladığımı tahmin ediyorum ama hala komik değil, ne demek istediğimi biliyor musun?
Acho que já adivinhava, mas isto não é divertido,... entendes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Está a perceber?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Isso é só conversa.
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
Não sei bem.
İstediğin şeyi diyebilirsin, aşkım. Dışarıda olmaktan daha iyidir, ne demek istediğimi biliyor musun?
Diz o que quiseres amor, mas é melhor dentro que fora.
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Sabes ao que me estou a referir?
Katil bebek için sıcak bir noktan var... ve saldırma zamanı gelidiği zaman, sen... uh... aşık içgüdülerini takip ediyorsun... ne demek istediğimi biliyor musun?
Tens um... jeito para a matança, e quando tudo falha, segues, os teus baixos instintos... sabes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Percebem?
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
Entende o que estou falando? Claro.
- Ne demek istediğimi biliyor musun? - Evet.
- Estás a perceber o que eu quero dizer?
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
Sabe o quis dizer?
Senin onları sevdiğin türden birşeydir, ama... onların sevilmek istediği şekilde onları sevemezsin, ne demek istediğimi biliyor musun?
É como se a amasses, mas... não a conseguisses amar como ela queria ser amada. Percebes o que quero dizer?
En azından onu Kyle çağırıyor değildir. Ne demek istediğimi biliyor musun?
Ao menos, não lhe chama Kyle.
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Entendes?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Sabe o que isso significa?
Fotoğrafçı da gerçek bir hayvandı... Ne demek istediğimi biliyor musun?
Apesar do animal, ter sido o fotógrafo, se me estás a perceber...
Ne demek istediğimi biliyor musun? Hayır, adamım, bu acıtacak.
Percebes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Sabes o que quero dizer?
Ne demek istediğimi biliyor musun, Eli?
Percebes o que estou a dizer, Eli?
Bunu söylerken- - Bunu söylerken ne demek istediğimi biliyor musun?
Sabes o que... sabes o que quis dizer quando disse isto?
Bir kahve ve tarttan fazlasını istiyorum. Ne demek istediğimi biliyor musun?
Quero um pouco mais do que café e tarte, percebe?
Gezegeni kurtar. Ne demek istediğimi biliyor musun?
Salvar o planeta e tudo.
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Entendes-me? Será que o tempo existe, Nick?
Bu sadece müzik ile olan ve tüm arkadaşları, ne demek istediğimi biliyor musun?
Isso será só música e ela com os seus amigos, entendes?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Sabes o que eu quero dizer com isso?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Entendeste o que eu disse?
Yani... Ne demek istediğimi biliyor musun?
Percebes o que quero dizer?
Buna ihtiyacım var. Bu benim zamanım. Ne demek istediğimi biliyor musun?
Eu precisava disto, vocês percebem?
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
- Entendes? - Sim.
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Percebeu?
Biliyor musun, iltifat bekleyen biri için bu normal... fakat bu çocukların bazıları tam olarak melek değil, ne demek istediğimi anlıyor musun?
Sabe, é normal por tudo aquilo por que tem passado, chamar a atenção... mas algumas dessas crianças não são exatamente uns anjos. Sabe o que eu quero dizer?
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
- Sim.
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Entendes o que eu digo?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
- Estás a perceber?