Negocios translate Portuguese
58 parallel translation
İşlerin kötü olduğunu biliyorum.
De maus negocios percebo eu.
Wallace ve Davis'in iş planlarını sekteye uğratmak istemezdim.
Nao quero interferir nos planos de negocios de Wallace e Davis.
İş mi?
Negocios?
Endüstri tasarımcılığı işi mi?
Negocios de design industrial?
- İşler nasıl?
- Como vao os negocios?
Milyoner bir işadamı.
E um homem de negocios milionario.
Douvier, milyoner işadamı.
Douvier homem de negocios milionario.
- Los negocios de vivir.
- Os negócios de viver.
- Özel hayatım seni ilgilendirmez.
- Não interessa, são negocios meus.
Tracy'yle bir daha iş yapmanı istemiyorum.
Não quero que faças mais negocios com a Tracy.
İşime bakmaya.
tratar de uns negocios meus
- Bunu hizaya sokmalısın. - Sen kendi işine bak. Boş ver onu, programa uyalım.
- voce tem que foder aquele rabo, meu - vai cuidar dos teus negocios que se foda, vamos continuar de acordo com a programação, vou pegar só um pouco
Bir görsen Büyük Joe'nun, bizim Büyük Joe'nun ne iyi bir ticaret kafası var. Daha dokuz yaşında.
devia ver como o Big Joe... o nosso Big Joe, tem uma cabeça para os negocios aos nove anos.
Şu anda bütün işlerimi tek bir kişiye terk edebileceğimi söylüyor, bu durum daha da kötüleşmeden, ki kötüleşecek.
- OK. ele disse que, neste momento, eu posso entregar todas as minhas responsabilidades e negocios, a pessoa pessoa só. antes que piore, o que irá acontecer.
Düşmanla anlaşmanın cezasının ne olduğunu biliyor.
Sabe qual é a pena por fazer negocios com inimigo.
İş dünyası, yeni savaş alanı.
Os negocios sao a nova guerra.
Görünen o ki, şirket içi bütün sorunlar halledilmiş. Tabi geriye en büyük sorun kalıyor :
Bem, parece que todos os negocios estao preparados, assim so falta o peixe gordo :
Artık o koltuk burada. Ofisimde. Ve birleşme tamamlandığında bu ofiste harika işler başaracağım.
Agora trago-a para aqui, para o meu escritorio, onde levarei a cabo negocios importantes uma vez que a aquisicao tenha sido levada a cabo.
Dexter, Gissing ve benim Alman iş adamı olarak yutturabileceğimiz birilerine ihtiyacımız var. Tamam mı?
Dexter, Gissing e eu necessitamos que tragas um par de amigos que possam passar por homens de negocios alemaes.
Ondan emlak, iş dünyası ve spor bölümlerini istemeni istiyorum.
Quero que lhe peças a secção de negocios e desporto.
İş iş.
Negocios.
Janelle niçin benim işlerimden uzak dur muyor?
Porqué que a Janelle não fica fora dos meus negocios?
Onun gibi bir tefeciyle ne zaman iş yapmaya başladın?
Quando é que começaste a fazer negocios com um chulo como ele?
Sadece bir iş adamı.
É apenas um homem de negocios.
Ne yazık ki işim Los Angeles'da, ve bekleyemez.
- Ohh. Infelizmente, os meu negocios estão em Los Angels, e não podem esperar.
Harika, biz iş için geldik.
- Genial. - Nós estamos a tratar de negocios.
Ben bir işadamıyım.
Sou um homem de negocios.
Islerin daha iyi gitmesini isterdim. Demek istedigim parttime çalisarak insanlarin aldiklarini paketliyordum... Ve elimden ne kadar geliyorsa sokaklarda gösteri yapiyordum...
- Sim, só queria que o seu negocios melhora-se inclusive eu trabalhando em lojas a médio tempo e tu sabes que posso enquanto estudo.
Avukatımın bana dediği bu... ama her halükarda sizin gibi düşük seviyeli insanlarla... hiç bir zaman iş ilişkisine girmem işin aslı.
Mas mesmo que assim fosse... não faria negocios... com gente da má vida como vocês.
Geçen hafta Philadelphia'da iş gezisinde olduğunuzu söylemiştiniz.
Tu disseste que estavas em Philadelphia em negocios na passada semana.
Geçen hafta Philadelphia'da iş gezisinde miydiniz?
Onde estiveste em Philadelphia em negocios na passada semana?
nasıl yapılr biliyorum kaliteli polyester elyaf kimyasal en ucuz fiyatta... benim hatam mı?
.. mas eu sou um bom jogador nos meu negocios. Eu sei fazer polyester da melhor qualidade.. .. fibra..
Üst katımda oryantalist bir nişan partisi vardı.
Estou de volta. Bem, parece que, a partir de uma perspectiva de negocios, voce tem que ficar atras da linha.
Yaşasın Scott, buradasın. - Nasılsın? Seni görmek güzel.
Luca, ela e uma mulher de negocios astuto que sabe que a melhor coisa a fazer para a empresa que ela trabalhou toda a sua vida para construir e ficar ao seu traseiro arrependido e promover o inferno fora da linha.
Sadece işimi yapıyorum.
Apenas negocios.
Şu, kasabadaki en iyi Çin restoranı var ya, ben ve karım bu gece oraya gideceğiz.
tenho este sitio porreiro onde faço negocios na baixa- - o melhor Szechwan na cidade. Eu e a patroa vamos la hoje.
Kişisel bir şey değil, dostum. Sadece iş.
olha, nao e pessoal, sao negocios.
Pek çok kurulda yer alıyorlar, özellikle yurtdışı merkezli İsveç şirketlerinde.
Eles estão em negocios, principalmente Empresas suecas com sede no exterior.
İskandinavya'da her haltı karıştırıyorlar.
Eles fazem todos os tipos de negocios na região nórdica.
İşten izin aldım. - Danne ve Tova ne olacak? - Onlar senin de çocukların!
Marianne Axelsson, MD de Artena AB, foi nomeada a mulher dos negocios de 2011.
İşler nasıl Danny?
como está os negocios, Danny?
Yaptığımız işin döngüsü çok hızlı.
Todo o tipo de negocios que fazemos tem um ritmo extremamente rápido.
Şimdi işimizi konuşalım.
Agora os negocios.
Wu'ya iş adamı olduğumu söylemişsin.
Mentiste ao senhor Wu? Disseste que era um homem de negocios?
De los Estados Unidos soy hombre de negocios cansado.
Soy hombre de negocios cansado.
Hola, Senyor Negocios.
Hola, señor Negocios?
- Emlak, iş dünyası, spor.
Negocios e desporto.
... riske atarsa...
Que põe em risco a minha vida ou negocios de risco...
Bu yeri ve insanları kamerayla çek.
Quero que filmes tudo aqui. Vamos falar de négocios. E os suspeitos.
Gerek yok, eminim ilgilenmen gereken sürüsüyle işin vardır.
Tenho certeza que tens muitos négocios para tratar.
Birlikte olmamız çok güzel ama, bazı Çinli ninjalar bizleri avlarken, iş yapmak pek kolay olmuyor.
Vamos continuar assim. Não posso me dar ao luxo de fazer négocios com um ninja chines lá fora a caçar-nos.