English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Nepal

Nepal translate Portuguese

187 parallel translation
Nepal'e.
Para o Nepal.
Nepal antika dolu.
No Nepal só há antiguidades.
Nepal, İstanbul.
Lisboa, Nápoles, Istambul.
Gidebildiğim kadar sık olarak onun... Nepal'daki villasına gittim, ziyaret ettim.
Sempre que eu podia, ia visitá-lo, perto de Nápoles.
Jamaika'ya seyahat ederdik. Fas, Nepal...
E ir á Jamaica, Marrocos, Nepal...
Nepal'de ne işin var?
Ora bem, que fazes aqui no Nepal?
Nepallilere teşekkür borçluyum.
Agradeço ao bom povo do Nepal.
Hepinize teşekkür ediyoruz. Sevgili Nepalliler, teşekkürler!
Agradecemos a todos, ao bom povo do Nepal!
Nepal!
Nepal!
Nepal çok yaşa!
Viva o Nepal!
Bu yüzden, derhal Nepal'e gidiyorum ve orada bir keçi olarak yaşamaya niyetliyim.
Por isso estou de partida para o Nepal, onde tenciono viver como uma cabra.
Nepal'li misin?
Do Nepal? Não falas hindi?
Nepal'i dene, ahbap.
Tenta o Nepal, pá.
Yıllardır sürgünde yaşıyoruz. Butan, Nepal ve Hindistan'daki kardeşlerimizin konuğu olarak.
Por muitos anos vivemos exilados... hóspedes dos nossos irmãos no Butão, Nepal e Índia.
Nepal...
Nepal...
Dr. Arthur Dost, Washington Üniversitesi'nde kimya profesörü... son üç haftadır Nepal'de bulunuyor.
Dr. Arthur Friend ( amigo ), professor de química da Univ. de Washington, que tem estado no Nepal nas últimas três semanas.
Arthur Dost, Nepal'de olduğu sırada... ofisinin anahtarı ve bilgisayarının şifresi sende oluyor.
Se o Arthur Friend estivesse no Nepal, por exemplo, terias acesso ao seu escritório e "password" do computador.
"Nepal hükümet başkanı istifa etmiyor."
"Ministro de Nepal não se demite." Lsso é...
Oğlumuz Jonathan, doğa yürüyüşü için Nepal'e gitmişti.
O nosso filho Jonathan. Apanhou uma doença no Nepal.
Yazılanlara bakılırsa, kendini öven tam 12 yalan söylemiş. Uzakdoğu sporlarında usta olduğunu,... Nepal'da Gurk, Japonya'da da ninjalar tarafından eğitildiğini söylemiş.
Os testes detectaram uma dúzia de mentiras exageradas sobre si mesmo, como ser um mestre de artes marciais e ter sido treinado por ninjas no Japão.
İki saat boyunca "Nepal'de Yürüyüş" anıları.
Duas hora de "A minha viagem pelo Nepal."
Himalaya'nın buzlu tepelerinin oldukça aşağısında sıcak, astropikal vadinin tadını çıkaran Nepal'in başkenti Katmandu şehri uzanır.
Bastante abaixo dos cumes gelados dos Himalaias, encontra-se a capital do Nepal, Katmandu, banhada pelo calor de um vale subtropical.
Belki bir kaç aylığına Nepal'e.
Não sei bem. Talvez uns meses no Nepal.
Bende sadece Nepal parası var.
Tudo o que eu tenho são estas malditas moedas nepalesas.
Nepal'e mi gittin?
Esteve no Nepal?
Nepal'daki köylüler bana Kin Ton Ti derdi.
Sabe, no Nepal os camponeses chamavam-me Kin Ton Ti, o que significa
Nepal'da evi olan birisinin neden... etrafta dolaşmak isteyeceğini anlamıyorum.
Não sei porque alguém quereria andar às voltas, tendo um prédio no Nepal.
Bir yük gemisiyle Asya'ya gidip belki oradan Nepal'e geçebilirim.
Posso ir de barco até à Ásia, depois até ao Nepal
Nepal'deyken, keşişi geri manastıra götürüyordum. Oranın neresi olduğunu hiç bilmiyordum ve keşiş sessizlik yemini etmiş zamanında. - Olamaz!
Estava no Nepal e estava a levar um monge de volta ao mosteiro, mas não fazia ideia onde era e ele tinha feito um voto de silêncio.
- Ben de Nepal.
- Sou de "Naples".
- Nepal.
- Ah, Nápoles.
Nepal, la citta piu bella del mondo.
"Napolles, la citta piu bella del mondo."
Nepal, Florida.
"Naples", Florida.
Çoğunlukla Nepal ve Tibet'ten.
É quase tudo do Nepal e do Tibete.
Nepal'de bir orman varmış, ormandaki fil bir gün yürürken ayağına diken batmış.
Vai um elefante na selva do Nepal, e pisa um espinho.
Nepal'de "Ne yapmalıyım" diyen adamlar mı var sence?
Não achas que há gajos no Nepal que são tipo, "O que devo fazer"?
Senin için kolay bir kapı seçtim.
Escolhi uma porta fácil para ti... no Nepal.
Nepal'de.
O tranquilo e pacífico Nepal.
Nepal gezilerimden birinde aldım.
Trouxe-o de uma viagem ao Nepal!
Ve bunu yapan da annesine Nepal'den e-mail atmayı başaran bir kız.
E isso duma filha que conseguia enviar e-mails à mãe do Nepal.
Nepal.
Nepal.
Nepal'e gitmeye hazır mısın ajan?
Pronta para o Nepal, agente?
- "Nepal."
- "Nepal."
Simon Granger, Paris'e, David Connors, Roma'ya Bartholomew Higgins, Londra'ya oradan Katmandu Nepal'e.
Simon Granger vai para Paris, David Connors para Roma, Bartholomew Higgins vai para Londres, em trânsito para Kathmandu, Nepal.
Nepal?
Nepal?
Nepal'e geri dönmek istedin değil mi?
Só queria voltar para o Nepal, não era?
Yani, Nepal'e gitmek.
Ir ao Nepal.
Sonra hatırladığım şey, bütün bu fidye olayıyla geldi ve birden Nepal'e giden kişi o oldu.
A seguir, começou com uma conversa disparatada e, de repente, era ele que ia para o Nepal.
Efendimiz, Nepal'li ziyaretçileriniz- -
Parem, por favor.
Britanya, Nepal, Amerika, Hindistan- -
Grã-Bretanha, Nepal, Estados Unidos, India...
Nepal vadisinde küçük bir yer.
Uma vinha pequena no vale Napa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]