Nerf translate Portuguese
40 parallel translation
Nerf futbol ürünleri...
entusiasmado por ir vender bolas futebol Nerf
Ne yani, Nerf topuyla antrenman yapmak için günlük yarım saatimiz mi olacak?
O quê, vamos ter meia hora de treino por dia com uma bola furada?
Nerf marka olanlar, on beşinci koridorda.
Na ala quinze, tem as Nerf.
Dito, seni araması için arkadaşın Nerf'i aradım.
Dito, eu pedi ao teu amigo Nerf para te telefonar.
Arkadaşın Nerf, şey, o iyi bir çocuk, bilirsin. Gelsen, seni havaalanından alabileceğini söyledi.
O teu amigo Nerf, ele é um bom miúdo, sabes.
Nerf, oraya tırmandın mı?
Nerf, subiste até ali acima?
Ee, Dito, benim, Nerf.
Dito, é o Nerf.
Eski dostun Nerf.
O seu velho amigo Nerf.
Hey, sikik, Nerf, arabayı nereden buldun?
Ei, Nerf, onde é que arranjaste um carro?
Nerf bana ona bir yerden haciz geldiğini söyledi, Büyük Market'ten.
O Nerf disse que ele teve um ataque.
Nerf.
Nerf.
Benim adım Nerf.
O meu nome é Nerf.
Evet, Nerf söylemişti, köşende olacağını söyledi yine.
Sim, o Nerf disse-me, sabes, que estarias aqui no tua esquina.
Nerf'de.
Na mãe do Nerf.
Nerf'in annesinde.
Na mãe do Nerf.
Nerf'in babası siyah.
O pai do Nerf é negro.
Nerf bildiğin sikik Nerf'tir adamım.
O Nerf a porra do Nerf, meu.
Nerf, hadi siktirip gidelim.
Nerf, vamos embora.
Nerf!
Nerf!
Nerf, annenin arabasını getir.
Nerf, traz o carro da tua mãe.
Antonio ve Nerf aradılar.
O Antonio e o Nerf telefonaram.
Nerf sana söyledi, değil mi?
O Nerf disse-te, certo?
Eh işte, şöyle böyle.
Um pouco de Nerf aqui e ali.
Seni kibirli, yarım akıllı, pasaklı nerf çobanı!
Seu convencido, deficiente, pastor de nerf com cara de parvo!
Benim nerf çobanımsın.
És o meu pastor de nerf.
Let's Nerf the world.
Vamos patrulhar o mundo.
Nerf Sidewalks.
Passeios de espuma.
Meg'in tuvaletteki Nerf topu gibi olmasına izin vermeyeceğim.
Não vou deixar a Meg ficar como o meu Nerf futebolista... no armário do corredor.
Eşim ve ben otistik çocuklar için park yapımından dönüyorduk ve benzinimiz bitti.
A minha esposa e eu estávamos a ir para casa do edifício Nerf, actividades para crianças autistas, e ficámos sem gasolina.
Ne alaka, seni kibirli, yarım-akıllı, pis-görünüşlü nerf çobanı *!
Seu convencido, deficiente, pastor de nerf com cara de parvo!
Seni gidi nerf çobanı.
És o meu pastor de nerf.
- Seni gidi nerf çobanı.
- Tu é que és.
Alevli silahımın tadına bak!
Nerf do caraças!
Bu Rawlings, Spalding, Callaway, Dunlop, ve şuradaki de Nerf.
É o Rawlings, o Spalding, o Callaway, o Dunlop e esta é a Nerf.
Nerf toplarını ye!
- Come bolas, otário.
Steve'in odasındaki her şey Nerf'ten yapılmış.
Tudo no quarto de Steve é feito de Nerf!
- Anne Kara'yla oyun oynadık.
Mãe, a Kara e eu tivemos uma batalha épica com armas "Nerf"...
- Sen de benim nerf çobanımsın.
- Tu é que és.