English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Nightblood

Nightblood translate Portuguese

36 parallel translation
Nightblood'lar, ve şurada bu kadın gökten düşmüş değil mi?
- Sangues da Noite... E aqui está ela. Esta mulher caiu do céu, certo?
Kumandan beni seçtiğinde her ölen NightBlood için bir çember.
Um círculo para cada Sangue da Noite que morreu, quando a Comandante me escolheu.
Başka bir Karakan yükselene kadar ben, Azgeda kralı Roan Nia'nın en büyük oğlu, Theo'nun torunu tahtın geçici sahibi ve Ateş'i tutanım.
Até outro Nightblood subir ao trono, eu, rei Roan dos Azgeda, o filho mais velho de Nia, neto de Theo, zelador do trono e Guardião da Chama.
Adaya gidip Karakan yapma planını organize etmem gerekirken... buraya sıkıştım, birilerinin bir yeri kesilir de... bandaja ihtiyacı olur diye bekliyorum.
Estou aqui para o caso de alguém precisar de uma ligadura, a supervisionar um plano B. Devia ir à ilha para fazer Nightblood.
Jaha haklıysa ve Becca orada karakan ürettiyse, orada kayıtları bulacaklar... ve Luna'nın kanından Karakan üretecekler.
Se o Jaha tiver razão e a Becca tiver lá criado Nightblood, eles encontrarão os registos dela. Só têm de inverter o processo a partir da Luna, e todos sobrevivem.
Karakanı üretebilirsek, çabucak dağıtımını yapmalıyız, bunun için de barışa ihtiyacımız var.
Quando criarmos este soro de Nightblood, teremos de o distribuir rapidamente. E precisamos de paz para isso.
Karakana sahip... olduğunuzu söylemeden hemen önce.
Pouco antes de nos dizer que têm um Nightblood.
Bana güvenmek zorundasın. Karakanın radyasyonu metabolize ettiği keşfettik.
Descobrimos que o Nightblood ajuda a metabolizar a radiação.
Bu, bilim. Eğer Karakan herkesi kurtarabiliyorsa, kullanmalıyız.
Se o Nightblood pode salvar vidas, deveríamos usá-lo.
Karakan insan vücuduna yardım için tasarlanmış. Cihazdan yayılan radyasona karşı yapay kanı reddetmiyor onu koruyor.
O Nightblood foi concebido para ajudar o corpo humano a não rejeitar a IA e protegê-lo contra a radiação emitida pelo aparelho.
Kayıtlara göre Becca ilk olarak Karakan olarak bildiğimiz şeyi Eligus Maden şirketi için geliştirmiş.
Segundo os registos, a Becca criou o que conhecemos como Nightblood para a Companhia de Mineração Eligius.
Uzun süreli uzay seyahatlarında, suçlular derin uykuda dondurulurdu ve radyasyona karşı korunmaları için Karakan verilirdi.
Missões espaciais de longa duração. Metiam os criminosos em hipersono e davam-lhes Nightblood para os proteger da radiação solar.
Karakan protein zinciri kırık.
As cadeias proteicas do Nightblood estão quebradas.
Abby, Karakan proteinini, Lunanın DNA'sıyla birleştirmeyi denediğinde ne oldu.
Abby, o que aconteceu quando tentaste fazer com que a proteína do Nightblood se ligasse ao ADN da Luna?
Bilgisayar, Karakan örneğinin RNA ile, bağlantısını sıfır-g ortamında göster.
Computador, mostra-me o ARN do protótipo de Nightblood a ligar-se em gravidade zero.
bence Karakanı yapmak için, uzaya gitti.
Acho que ela foi ao espaço para fazer Nightblood.
Sen Kane'i esir almadan önce, Karakan çözümü hakkında bişey söyledimi?
Antes de o fazerem refém, o Kane falou-vos da solução do Nightblood?
Karakan tedavisi herkesi kurtaracak.
A solução do Nightblood salvará toda a gente.
Gördüğüm kadarıyla iki seçeneğin var... nişancılarına durmalarını söyle, geminizi bize verin, ve Karakan tedavisi için zaman kazanın veya onlara ateş açmalarını söylersin.
A meu ver, tens duas opções : diz aos teus atiradores para recuarem, dá-nos a tua nave, e usa o tempo que nos resta para encontrar a tua solução do Nightblood, ou diz-lhes para dispararem.
Uzaya gitmeli ve Karakan yapmalıyız.
Temos de ir ao espaço fazer Nightblood.
Böylelikle Raven ve annem uzaya gidip Karakanı üretecekler.
Vamos levar combustível para a minha mãe e a Raven irem ao espaço fazer Nightblood.
Ama Niylah lütfen Karakanı çözebilirsek ilk olarak Arkadya ve Polis insanlarına dağıtılacak.
Mas, Niylah, por favor. Quando criarmos o Nightblood, primeiro, será distribuído em Arkadia e Polis.
Karakan çözümüne odaklanmalıyız.
Temos de nos focar na solução do Nightblood.
Baylis kendi Karakanını üretebiliyor.
O Baylis está a produzir Nightblood sozinho.
Dün Arkadia'da 18 kişi öldü, yani, eğer Karakan Karayağmurdan etkilenmemizi engelleyecekse, bunu bilmek isteyen ilk kişi benim.
Dezoito pessoas morreram ontem em Arkadia. Se o Nightblood nos torna imunes, eu gostaria de saber.
Karakan olmayanlarda belirtilerin görülmeye başlandığı değer bu.
A este ponto, já veríamos sintomas num não-Nightblood.
Gerçek bir Karakan olmaman kötü, öyle olsaydın kumandan olabilirdin o zaman kaç kişiyi öldürmüş olurdun hayal et.
É pena que não sejas mesmo Nightblood, pois poderias ser comandante. Imagina as pessoas que poderias matar.
O olayda ne gördüğünü biliyorum anne ama artık bir karakanım, tamam mı?
Mãe, sei o que viste naquela visão, mas agora sou uma Nightblood. Certo?
Karakan var bende.
- Eu tenho nightblood.
Test edilmemiş karakan.
- Nightblood não testado.
Clarke, karakan işe yararsa seni de onları da Polis'e götürmemiz gerekir.
Se o nightblood resultar, temos de te levar para Polis. A eles também.
Karakan işe yaramıyor.
- O nightblood não funciona.
Karakan'ın çözüm olacağını hala umut ediyor musun?
Ainda tenho esperanças na solução do Nightblood.
Merhaba benim küçük Karakanım
Olá, pequena Nightblood.
Kara kan adaylarından biri olduğundan tam da bu tür savaşlar için eğitildi.
Ela é uma noviça do Nightblood, o que significa que treinou em combate, assim.
Eğer Karakanı çözemezsek,
Se não conseguirmos fazer Nightblood, partilharemos a Arkadia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]