Nihâyetinde translate Portuguese
7 parallel translation
Ona ihanet etmek istemedim. Nihâyetinde o benim kocam.
Não queria traí-lo, ele é meu marido!
En nihâyetinde bir anlaşmamız var.
Afinal de contas... temos um acordo.
Nihâyetinde bu salgına ilk sebep olan senin ülkendi.
Afinal, foi o seu país que provocou este surto, em primeiro lugar.
En nihâyetinde dünyayı birleştirmek için biz bunu hem kendi çocuklarımıza hem de onların çocuklarına borçluyuz.
Por fim, devemos aos nossos filhos e netos uma participação activa no mundo.
Ben de içtim. Birkaç kadeh içtik, havadan sudan konuştuk ve en nihâyetinde ona aynı soruyu soracak cesareti topladım ve " Brahms nasıl biriydi?
Tomámos algumas doses, a falar sobre o tempo, e finalmente... tive coragem de fazer essa mesma pergunta.
Nihâyetinde...
Eventualmente...
Nihâyetinde, gözlerin kırpmayı bırakacak ağzın çiğnemeyi bırakacak, kanın pompalanmayı bırakacak sonra da altına sıçacaksın.
Como talvez o teu cérebro criou-me para te distrair do facto de que eventualmente os teus olhos iriam parar de piscar e a tua boca de mascar e o teu sangue de bombear... e depois vais te "borrar" todo.